“Padişahların sarayına en güç giren şey doğruluktur!”

Bu söz, günümüzden 155 yıl önce, Osmanlı Devleti’nde Maliye Bakanı olarak görev yapan Mısır Prensi Mustafa Fazıl Paşa tarafından söylenmiştir.

Mustafa Fazıl Paşa’nın 1867 yılının Mart ayında, Padişah Sultan Abdülmecid’e hitaben yazdığı 18 sayfalık mektupta, saraydaki çevrelerin, gerçekleri padişahtan sakladığı, bu nedenle işlerin düzelmediği belirtiliyor, ülkenin çöküşten kurtulması için yapılması şart olan reformlar anlatılıyordu.

Ders niteliğindeki mektupta özetle şöyle deniliyordu:

“Padişahların sarayına en güç giren şey doğruluktur. Onların çevresini sarmış bulunan kimseler, doğruları kendilerinden bile saklarlar.

Çünkü bu insanlar gözlerini olanca hırsları ile diktikleri hükmetme ve hükümette bulunma lezzeti içinde ve bunun tam ortasında yaşadıklarından, halkın çekmekte olduğu türlü sıkıntıları, eziyetleri yine o halkın tembelliğinin sonucudur diye yorumlarlar...”

Mustafa Fazıl Paşa ülkedeki çarpıklıkları göz önüne sererken, adalet, hukuk, ekonomi, eğitim, sağlık gibi konulardaki hataların mutlaka düzeltilmesi gerektiğini söyleyerek, yapılması gereken reformları anlatılıyor ve şöyle diyordu:

“Padişahımız efendimiz, bütün bunlar düzeltilmezse emin olun ki, devletin batışı önlenemez!”

O devrin şartları düşünülürse, çok cesur bir mektuptur bu...

★★★

Mustafa Fazıl Paşa’nın Sultan Abdülmecid’e yazdığı mektubu tüm siyasilerin okumalarında fayda vardır.

Fazıl Paşa’nın tavsiyeleri yapılmadı, sonunda olanlar oldu!

Aradan sadece 55 yıl geçmiş, 4 padişah daha değişmişti... 1922 yılının 1 Kasım gününe geldiğimizde koca Osmanlı İmparatorluğu, gövdesinde açılan delikten su alan dev bir transatlantik gibi battı ve 623 yıllık devlet tarihe karıştı!

Mustafa Fazıl Paşa’nın 1875 yılında Paris’te iken yazarak Padişaha gönderdiği tarihî mektuptan bugün bile önemli dersler çıkartılacağını düşünüyorum.

Sahil yağmasına “DUR” kararı


Muğla, harika doğasıyla Türkiye’nin gözbebeği olan illerimizden biridir. Dünyanın en uzun kıyı şeritlerinden birine sahip olan Muğla’da bu yıl kıyıları yapılaşmaya açan yönetmelik, doğanın celladı gibi oldu!

AKP iktidarının, doğal güzellikleri koruma konusunda bugüne kadar faydalı hiçbir şey yapmadığı düşünülürse, uygulanan acayip yönetmeliğe şaşırmamak gerekir.

Dünyanın hiçbir uygar ülkesinde, sahil şeritlerinin kalbine beton kazıklar çakılmaz, binalar yapılmaz!

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, yıllardır büyük bir hukuk mücadelesi vererek doğa katliamlarını önlemeye çalışıyor.

Marmaris, Bodrum, Milas, Fethiye, Ortaca Dalyan, Köyceğiz, Datça, Dalaman ve Gökova Körfezi’nde açılan çevre davalarının sayısı 135’e çıktı.

Anayasa’ya göre kıyılar toplumun her kesimi için eşit, karşılıksız kullanılan ortak alanlardır.

Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği hukuk mücadelesi sonrasında Danıştay, 16 Nisan 2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelik değişikliğiyle kıyı alanlarının yağmalanmasını önlemek içim “Yürütmeyi durdurma kararı” verdi. Dr. Osman Gürün’ün, kıyıların katledilmesine karşı mücadelesi sürecek. Aksi halde tüm cennet sahiller maalesef yaşanılmaz hale gelecek!

TEBESSÜM

İktidarın şarkısı!


Gençler bir toplantıda Müjdat Gezen’e sordular:

“Müjdat abi, iktidarın besteletip polis korosundaki müzisyenlere okuttuğu politik şarkı için ne diyorsun?”

“Bir şey demiyorum ama ben de iktidara bir şarkı ithaf etmek istiyorum. Meşhur bir şarkı bu... Canım kardeşim Selçuk Ural’ın sesinden:

GÜLE GÜLE SANA, YOLUN AÇIK OLSUN.”

GÜNÜN SÖZÜ


Hiçbir toplum, çalışıp üretmeden, mutlu bir geleceğe ulaşamaz!