Erdem ÖzdemirDİNLEME VE İZLEME KARARINI 42 KEZ UZATTILAR, DAVA AÇTI REDDEDİLDİ
2012 yılında Erdem Özdemir hakkında İzmir Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından dinleme ve teknik takip kararı verildi. Dineleme kararı 42 kez uzatıldı. 3 yıl devam eden soruşturma dosyası 2015 yılında “kovuşturmaya yer olmadığı” kararı verilerek kapatıldı.
Hakkında verilen dinleme ve teknik takip kararlarının hukuka aykırı olduğunu belirten Erdem Özdemir kararda imzası olan savcı ve hakimler hakkında suç duyurusu yaparak 10 bin TL’lik manevi tazminat davası açtı.
DİNLEME KARARI VEREN HAKİM HAKKINDA SORUŞTURMA OLMASI DAVAYI ETKİLEMEZ
İzmir Ağır Ceza Mahkemesi ise Özdemir’in açtığı bu davayı reddetti. Ağır Ceza Mahkemesi kararında, dinleme kayıtlarının usulüne uygun biçimde imha edildiğini ve hiçbir şekilde açıklanmadığı için Özdemir’in zarara uğramadığını belirtti. Mahkeme kararında ayrıca Özdemir’in telefonlarının dinlenmesi kararını veren hakim hakkında HSYK tarafından soruşturma açılmasının bu davanın sonucunu etkilemeyeceğine hükmetti.
Avukat Özgür SengerAVUKAT “HAKİM VE SAVCILAR ARAŞTIRILSIN” DEDİ
Kararı temyiz eden Erdem Özdemir’in Avukatı Özgür Senger de Ağır Ceza Mahkemesi’nin dinleme kararı veren hakim ve savcıların müvekkili hakkındaki soruşturmada kişisel kusurlarının olup olmadığını araştırmadan hüküm kurduğunu söyledi.
YARGITAY YEREL MAHKEMENİN KARARINI BOZDU
Temyiz dosyasını inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesi, emsal niteliğinde bir karar verdi. Yargıtay Ceza Dairesi, İzmir Ağır Ceza Mahkemesi’nin tazminat davasını reddetme kararını oybirliği ile bozdu. Kararda, “Tazminat istemine dayanak soruşturma dosyasında görev yapan Cumhuriyet savcıları ve hakimler hakkında yürütülen adli ve idari soruşturma olup olmadığı, olması halinde sonucunun Cumhuriyet savcıları ve hakimlerin kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk hallerinin bulunup bulunmadığı bunun davacı lehine oluşup oluşmadığının araştırılması” istenildi.
AVUKATIN ZAFERİ
Erdem Özdemir’in avukatı Özgür Senger, Yargıtay’ın kararı ile bundan sonra “Çoğu firari olan ve bir kısmı FETÖ üyeliğinden cezaevinde bulunan hakim ve savcıların usulsüz dinleme ve takip kararlarından dolayı tazminat verilmesine başlanacağını öngörmekteyiz” dedi.
Senger SÖZCÜ’ye yaptığı değerlendirmede hakkında hukuka aykırı bir şekilde dinleme ve izleme kararı verilen 20 müvekkili için tazminat davası açtığını ancak bugüne kadar bu davaların reddedildiğini anlattı.
Avukat Senger yaşanan süreci şöyle özetledi: “15 Temmuz öncesi karar verilen bir çok davada, tazminat talepleri reddedilerek bir bakıma FETÖ’cü Cihan Kansız, Serdar Ergül, Zafer Kılınç gibi hakim ve savcıların iş ve eylemleri hukuka uygunmuş gibi gösterildi. Yine, Yargıtay 12. Ceza Dairesi, bu dosyaların bir kısmına ilişkin yaptığı temyiz incelemesinde bu kararların hukuka uygun olduğu iddiasıyla onama kararı veriyordu. Yani bir anlamda FETÖ’cü hakim ve savcıların örgütsel eylemi niteliğindeki eylemlerine karşı kanun yolu kapatılıyordu.
“HUKUKSUZ DİNLEME VE TAKİPLERE TAZMİNAT VERİLMELİ”
Bu kararların tamamına karşı Anayasa Mahkemesi nezdinde bireysel başvuruda bulunduk. Yargıtay, müvekkillerimizden Erdem Özdemir’in reddedilen tazminat davasındaki kararında ise, önceki içtihatlarına zıt bir karar aldı. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, benzer nitelikte çok sayıda dosya olması hasebiyle bu dosyada farklı bir şekilde dosyayı ele aldığını kararına yazarak, dinleme ve takip kararlarını veren hakim ve savcılarla ilgili adli/idari soruşturma yapılıp yapılmadığını araştırmadığı için yerel mahkemenin red kararını bozdu. Çoğu firar olan ve bir kısmı FETÖ üyeliğinden cezaevinde bulunan hakim ve savcıların bu usulsüz dinleme ve takip kararlarından dolayı tazminat verilmesine başlanacağını öngörmekteyiz.
Özetle Yargıtay, 15 Temmuz’dan sonra FETÖ’cülerden kurtulmuş olsa da fikirsel anlamda yeni özgürleşmeye başlamaktadır. Temel hak ve özgürlüklere ilişkin büyük saldırı niteliğindeki bu kumpas davalarıyla hesaplaşmaya devam edeceğiz.”
