Yarım asırlık mesleki birikimime, bu süre içinde yaptığım sayısız yolsuzluk ve hırsızlık haberlerine dayanarak söylüyorum, ülkemizde devlet eliyle köşeyi dönmenin, ya da yandaş zengin etmenin en kestirme yollarından biri, kamu ihaleleridir.

★★★

AKP “Hortumları keseceğiz, ucu nereye uzanırsa uzansın üzerine gidip, yolsuzluğu bitireceğiz. Ülkede yolsuzluğun, dolayısıyla da yoksulluğun kökünü kazıyacağız” sloganıyla iktidara geldiğinde, ilk yaptığı işlerden biri ihale yasasına el atmak oldu.
Görünür gerekçe; yasayı Avrupa Birliği mevzuatına uygun biçime dönüştürmekti.
Bu öylesine hızlı bir el atıştı ki, 17 yıl içinde tam 186 değişiklik yapıldı. Süreç içinde “yasaya uygun ihale verme” anlayışından “ihaleyi alacak kişiye uygun yasa çıkarmaya” geçildi!..
Millet hortumların kesilmesini beklerken, “hortum-vana” bağlantısı daha sağlam hale getirildi!..

★★★

Başlangıçta ihaleler, özellikle Cumhuriyet’in tüm dikili ağaçlarının satış işlemleri, canlı yayınlarla yapılıyordu. Ama çok geçmeden bu şeffaflık görüntüsü yerini “babalar gibi satarım” zihniyetine terk etti! Babalar gibi satma ve canlı yayın olmadan ihale yapma uygulaması ağırlık kazanınca da şeffaflık toptan rafa kalktı. Ancak olağanüstü koşullarda başvurulması gereken “davetiye yoluyla pazarlık” yöntemi, yani ihaleye gerek duyulmadan iş verme, normal bir uygulama halini aldı!..

★★★

Davetiye yöntemiyle yandaş ihya etme uygulamasında önce işi kapacak yandaş belirleniyor.
Ondan iki anlaşmalı (konu mankeni) firma bulması ve kendisinden daha yüksek fiyat vermelerini sağlaması isteniyor.
Günü gelince zarflar açılıyor ve en düşük teklifi vermiş görünen yandaş, işi almaya hak kazanıyor.
Ne ballı kazanç değil mi?..

★★★

Müfettişler CHP’li belediye başkanlarının tepesinde boza pişirirlerken AKP’li belediyeler, bu yolla yandaşlara trilyonlarca lira dağıttılar.
Kapalı kapılar ardında yapılan ve “Babalar gibi verilen” dev ihalelerde de 4-5 firma, milyarlarca dolarlık işlerde aslan payını  kaptılar!..

★★★

Şimdi kamu gücünü arkalarına alıp, radarlarını başta İstanbul, Ankara, İzmir olmak üzere CHP’li belediyelere çevirdiler.
Gerçekleştirilen işleri en ince ayrıntısına kadar inceleyip açıklarını bulmaya ve “yolsuzluk yaptılar” yaygarasıyla bu belediye başkanlarına bağlanan umutları sarsacak itibar infazlarına malzeme yaratmaya çalışıyorlar.

★★★

Ama o başkanlar da boş durmuyorlar.
İhaleleri canlı yayınla halkın izlemesine açık hale getirip AKP’nin yıllardır kapalı kapılar ardına hapsettiği “şeffaflığı” geri getiriyorlar.
Baksanıza Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturduğu ilk günden itibaren her icraatını halkla paylaşan Mansur Yavaş’ın yönetimindeki ASKİ’nin (Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi) çelik boru ihalesini 400 bine  yakın yurttaş canlı yayından izlemiş.
Toplum böylece şeffaflığa duyduğu hasreti gidermiş!
Başkan Yavaş da, boru döşemeyi yolsuzlukla eş anlama getirenlere, halkın su ihtiyacını karşılamak amacıyla döşenecek boruların nasıl alınması gerektiği konusunda esaslı bir ders vermiş.