Kentsel dönüşümün bazı fırsatçılar tarafından “sahte raporla” rant alanına dönüştürülmek istendiği ortaya çıktı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile valiliğin vatandaştan gelen şikayetlere rağmen suistimali önlemek yerine yasalara aykırı hazırlanan sahte riskli bina raporunu mahkemede savunduğu, buna karşılık mahkemenin verdiği kararla büyük bir kentsel dönüşüm vurgununu önlediği bildirildi. Skandal olay, Çevre Bakanlığı’nın yetkilendirdiği yapı denetim şirketlerinin verdiği riskli yapı ve yıkım raporlarına yönelik kuşkuları artırdı.

 YIKIM KARARI ALINDI

Kentsel dönüşüm skandalı Muğla’nın Bodrum ilçesinde bulunan Billurkent Sitesi’nde yaşandı. 24 blok ve 204 bağımsız yazlık konuttan oluşan sitenin mülk sahiplerinden KA-NE İnşaat şirketi, binaların depreme dayanıksız olduğu iddiasıyla kentsel dönüşüme başvurdu. Başvuru üzerine Çevre Bakanlığı’ndan lisanslı Yeni Prizma Yapı Denetim şirketi sitede teknik inceleme yaptı ve 15 Şubat 2017 tarihli raporunda sitenin riskli yapı olduğunu bildirdi. Rapor doğrultusunda tapuya şerh konuldu ve yıkım kararı alındı.

EVLERİNİ YIKTILAR
25 yığma binadan sadece birinde inceleme yapıp sahte raporla yıkım kararı aldırdılar. Foto: Sözcü


Ancak KA-NE şirketinin kentsel dönüşümü fırsat bilip sitedeki binaların yerine lüks tesisler yaparak rant sağlayacağını, kendilerinin ise mağdur olacaklarını düşünen diğer mülk sahipleri “riskli yapı” raporuna itiraz etti. İtirazı inceleyen Muğla Valiliği, yapı şirketini haklı bulup itirazı reddetti ve yıkımın tamamlanması için ilgili kurumlara yazı yazdı. Evlerini terk etmek zorunda kalan vatandaşlar Çevre Bakanlığı’na da itirazda bulundu. Ancak bakanlık da vatandaş yerine rapora inanmayı tercih etti.

Foto: Sözcü


İYİ Kİ YARGI VAR

Bakanlık ve valilikten ümidini kesen vatandaşlar sonunda mahkemeye başvurdu. Davayı yürüten Muğla 2. İdare Mahkemesi, valilik ve bakanlıktan görüş istedi. Valilik ve bakanlık, davanın zamanında açılmadığı itirazında bulunup, yapılan işlem ve hazırlanan raporların da yasalara uygun olduğunu savundu. Mahkeme bunun üzerine bilirkişi oluşturup olayın teknik olarak yeniden incelenmesine karar verdi. Teknik ekip, yaptığı inceleme sonunda bakanlıktan lisanslı yapı denetim şirketinin hazırladığı raporlarda binaların 4 katlı göründüğü halde gerçekte 2 katlı olduklarını, zemin etütlerinin raporla uyuşmadığını, 25 yığma binadan sadece birinde inceleme yapılıp 24 binada yapılmış gibi karar alındığını tespit etti. Mahkeme de raporun ve yıkım kararının yasalara aykırı olduğuna hükmetti. Mahkeme kararı üzerine yıkımı durduran firmanın yıkılan konutları eski haline getirmek için sahiplerinden para istediği belirtiliyor.