Corona virüsü pandemisi bütün şiddeti ile yurdun dört bir yanında seyrederken yoğun bakım kapasitesi üzerindeki endişeler artıyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın verdiği bilgilere göre Antalya, Samsun ve Hatay’da yoğun bakım servislerindeki doluluk dikkat çekiyor.

Antalya turizm sezonundaki yoğun hareketin faturasını öderken, Samsun’da hareketli ticaret hayatı yoğun bakımları doldurdu. AKP Hatay Milletvekili Hüseyin Şanverdi ildeki durumun iyileştirilmesi için Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile görüştüğünü söylerken Samsun ve Hatay İl Sağlık müdürleri SÖZCÜ okurları için önemli bilgiler paylaştı. Şimdi yoğun bakım yataklarının alarm verdiği üç ildeki duruma yakından bakalım.

ANTALYA: TURİZMİN BEDELİ

Antalya Tabip Odası Başkanı Nursel Şahin, kentlerinin turizm şehri olduğu için gerçek hasta sayılarında şeffaflık olmadığını ve özellikle gizlendiğini iddia ediyor. Şahin, “Antalya’da turizm nedeniyle dışarıdan hasta kabul ederken bir şey sorgulamadık. Dolayısıyla dışarıdan gelen misafirlerde de bulaşım izolasyonunu tam olarak yapamadık” ifadelerini kullanıyor.

[custom_content title="TEMMUZ ORTASI RUS TURİSTLERİ KABUL ETTİK" desc="14 Temmuz tarihinde Rusya Tur Operatörleri Birliği (ATOR) Başkanı Maya Lomidze, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu sekiz ülkenin belirli koşullar altında Rus turistleri kabul etmeye hazır olduğunu resmi olarak bildirdiğini söyledi. Rusya söz konusu tarihte dünyada en çok vaka açıklayan ilk 5 ülke arasındaydı."]

Turistler için otellerde izolasyon odaları oluşturulsa da bu insanların diğer vatandaşlar ile aynı restoranda yemek yediklerini anımsatan Şahin otel personeliyle de turistlerin sık sık temas ettiğini bildirdi.

Yazlıkçılar sebebiyle de salgının ciddi bir şekilde arttığını anlatan Nursel Şahin ildeki şu anki durumu “Temmuz ve Ağustos ayında gördüğümüzden çok daha fazla hasta artışı var” diyerek tanımlıyor.

[caption id="attachment_6161572" align="alignnone" width="768"] Antalya Tabip Odası Başkanı Nursel Şahin[/caption]

GÜNDE KAÇ HASTA VAR?


Antalya’da günde 1500 hasta olduğunu yoğun bakım doluluk oranının ise yüzde 71 seviyesinde gerçekleştiğini aktaran Şahin, “Ama yoğun bakımlarda yüzde 70 doluluk, yüzde yüz demektir. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin eski acil servisi yoğun bakım yerine dönüştürülmeye çalışılıyor. Kepez Devlet Hastanesi’nin acilinin de yoğun bakıma dönüştürülme isteği var” ifadelerini kullandı.

'RUSLAR MASKE TAKMIYOR'


Salgın konusunda alınan önlemleri yeterli bulmadığını aktaran Şahin hafta içi toplu taşıma ile işine giden insanların hafta sonu evde oturması ile salgının kontrol edilemeyeceğini aktardı. Ve bu önlemleri ‘orman yangınına kova ile su taşımak’ olarak niteledi. Antalya’da özellikle yerleşik olarak yaşayan Rus turistlerin maske takmadığını ve serbestçe dolaşabildiklerini aktaran Şahin konuyu ciddi bir problem olarak gördüğünü söyledi.

Antalya’da yoğun bakımlardaki doluluk oranı attıkça hastalar çevre illere gönderiliyor.

“YOĞUN BAKIM YATAĞIMIZ YOK”


Yoğun bakımda yatmak için sırada bekleyen hastaların olduğunu da ekleyen Şahin; “Hastalar acil servisten yoğun bakıma gidemiyor. Elektif ameliyattan birçok hastanede çıkaracağımız yoğun bakım yatağımız yok. Bir komplikasyon olsa takip edeceğiniz yoğun bakım yatağınız yok. Acilden hastalar ya da kötüleşen hastalar herhangi bir yere alınamıyor” dedi.

[caption id="attachment_6161604" align="alignnone" width="1200"] Ankara'da yoğun bakımda bir hastanın tedavisine devam edilirken... Fotoğraf: Depo Photos[/caption]

Antalya’da yaşayan Mukadder Kavas hasta sayıları saklandığı için insanlarda rehavet olduğunu ve şu an bu durumun faturasının ödendiğini aktarıyor. Kavas, “Keşke daha ciddi yaptırımlar uygulansaydı. İlk başta hasta sayıları saklandı. Eğer gerçekler söylenmiş olsaydı durum böyle olmayacaktı. Neden sakladılar hasta sayılarını. İnsanları böyle rehavete soktular” diyerek serzenişte bulundu. Sağlık Bakanlığı 29 Temmuz'da vaka sayılarını açıklamaya son vermiş 24 Kasım'da vaka sayılarını tekrar açıklamıştı.

HATAY: İLAVE LABORATUVAR BEKLENİYOR

Yoğun bakımda sıra bekleme süresinin en yüksek olduğu kentlerden biri de Hatay. Yıllardır Türkiye-Suriye sınırındaki gerilimlere tanık olan kent şimdi de pandemi ile mücadele ediyor. SÖZCÜ’ye konuşan İl Sağlık Müdürü Mustafa Hambolat “Yoğun bakım, oksijen gereksinimi ve acil sağlık hizmeti ihtiyaçlarımız artıyor” dedi.

SÖZCÜ’ye konuşan AKP Hatay Milletvekili Hüseyin Şanverdi de Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile gerçekleştirdiği telefon görüşmenin ardından ildeki sağlık alt yapısında iyileştirmeler yapılacağını söylüyor.

Şanverdi, ildeki personel bakımından sıkıntı yaşanmaması için ilave doktor ve sağlık personelini görevlendirildiğini, filyasyon ekibinin arttırıldığını, yoğun bakım kapasitesinin arttırılacağını, daha fazla test yapmak ve filyasyonu hızlandırmak için Kırıkhan veya Reyhanlı'ya ilave laboratuvar kurulacağını açıkladı.  Bundan sonraki iki haftaya dikkat edilmesi gerektiğini belirten Şanverdi, Hataylılardan iki hafta boyunca zorunda olmadıkça dışarı çıkmamalarını istedi.

[caption id="attachment_6161575" align="alignnone" width="714"] AKP Hatay Milletvekili Hüseyin Şanverdi[/caption]

SAMSUN: FİLYASYON EKİPLERİ ZOR ULAŞIYOR, İLACA KARŞI DİRENÇ VAR

Samsun Tabip Odası Başkanı Uzman Dr. Funda Neslihan Furtun ildeki durumu anlatmadan önce Samsun’un pandemi geçmişine değinerek, “Pandemi başlangıcında Nisan-Mayıs döneminde günlük PCR  pozitif vaka sayısı 80-100 bandında iken Haziran ayında 20-40 lara kadar gerilemişti” diyor.

Eylül ayında günlük 1000’e kadar vaka sayıları gördüklerini aktaran Furtun, Kasım ayında 2000 günlük vaka sayısına ulaştıklarını söyledi. Samsun’da iş yaşamının hareketli olması ve okulların açılması Dr. Funda Neslihan Furtun’a göre salgını tekrar tırmandıran sebepler. Doktor Furtun’a göre filyasyon ekiplerinin sayısının iki katına çıkmasına rağmen vakalara ulaşmakta sorun yaşanıyor.

[caption id="attachment_6161578" align="alignnone" width="714"] Samsun Tabip Odası Başkanı Furtun[/caption]

Samsun da yoğun bakım kapasitesi alarm veren illerden biri. Samsun Tabip Odası Başkanı pandemi ile mücadeledeki eksikleri sırlarken yoğun bakımlardaki durumu ise şöyle özetliyor:

*Eğitim Araştırma ve Gazi Devlet Hastanesi’nde yatış için yer bekleyen sedyede hastalar var.

*Ne yazık ki Hıfzıssıhha kurulları İçişleri Bakanlığı genelgelerini onaylama dışında işlevsizleştirildi. Kentin kendi dinamikleri içinde çözüm üretmekten uzak.

*Her şey merkezden öngörülemez. Diğer taraftan pandemi kurulunda pandemi mücadelesinin odağında yer alan Samsun Tabip Odası yer alamıyor. Oysa bir çok kez yazılı olarak talebimizi ilettik. Ne yazık ki cevap alamadık. Buna rağmen yazılı ve görsel medyada Samsun için önerilerde bulunmaya devam ediyoruz.

*Bu sebeple minimum 14 gün boyunca mülki idare yetkisinde azami kısıtlama tavsiye ediyoruz.

'EV ZİYARETLERİNE ARA VERİLMEDİ'


Samsun Sağlık İl Müdürü Dr. Muhammet Ali Oruç vatandaşları önlemlere uymamakla eleştirirken ev ziyaretlerine ara verilmemesi ve sosyal mesafe kurallarına uyulmamasının salgını tırmandırdığına işaret etti.

Oruç Samsun’da salgını artıran unsurları şöyle sıraladı:

İş hareketliliği bulaşı mutlaka artırmıştır. İnsanlar arası hareketlilik bulaşmanın ana karakteriyken bunun bir etkisi olmamıştır diyemeyiz. Bir noktada niyeyse virüs gençlere bir şey yapmıyor, sadece yaşlılar hasta oluyor fikri topluma egemen oldu, bu fikir akrabalar arasında bir şey olmaz sezgisel düşüncesiyle birleşti ve bu üç tehlikeli formül bir araya gelerek ilimizde şu an yaşadığımız ve sağlık çalışanlarımızı zorlayan tabloyu oluşturdu.

[caption id="attachment_6161583" align="alignnone" width="1000"] Samsun Sağlık İl Müdürü Dr. Muhammet Ali Oruç[/caption]

Samsun’da 16 devlet, 1 eğitim ve araştırma, 9 özel ve 1 üniversite hastanesi bulunuyor. Oruç’un verdiği bilgilere göre Samsun pandemi döneminde çevre illerden gelen yoğun bakım taleplerine de destek oluyor ve bu sebeple kapasitede zorlanma yaşanıyor.

"Samsun’da pandemide son durum nedir, yoğun bakım dolulukları nasıl? " şeklindeki soruyu da Oruç şöyle yanıtladı:

*İlimizde vaka artış hızı, özellikle ağır vaka artış hızı hala yüksek. Bu tablo tabii ki yoğun bakımlarımız üzerinden büyük bir baskı oluşturuyor.

*İlaç özellikle belirti gösteren hastalarda ne kadar erken dönemde başlanırsa, hastalığın daha hafif seyretmesi anlamında oldukça etkili oluyor. Maalesef halkımızın verilen ilacı kullanım oranı diğer illere oranla düşük. İlacın zararlı olduğuna dair dedikodu diye tabir edebileceğimiz paylaşımlar nedeniyle ilimizde ilaca karşı bir kullanım direnci gelişti. Ancak son dönemde yaptığımız çalışmalarla bu direnci kırma yönünde önemli adımlar attığımızı söyleyebiliriz.

*İlimizde yoğun bakım yataklarının kullanımına bu çerçevede baktığımızda başa baş diye tabir edilebilecek bir durumda olduğumuzu; yani yoğun bakımdan çıkan hastalarımızla; yeni yatan hastalarımızın dengede gittiğini söyleyebiliriz."

Yoğun bakımı kapasitesinde sorunlar yaşayan üç ilde pandemide son durumun fotoğrafı böyle. Önümüzdeki aylarda geniş çapta aşılama başlaması ile birlikte neler yaşanacak... Hep birlikte göreceğiz.

[imza_template desc="İsmail AKIN,İsmail AKDUMAN,Can ÇAPAR" arry="İsmail AKIN,İsmail AKDUMAN,Can ÇAPAR"][/imza_template]