Her yıl 2-8 Kasım arasında Lösemili Çocuklar Haftası kutlanıyor. Lösemiye dikkat çekmek için pek çok farkındalık çalışması yapılıyor. Löseminin tedavisi olan bir hastalık olduğuna dikkat çeken Lösemili Çocuklar Vakfı’nda (LÖSEV) tedavi gören çocuklar için iyileşme oranı yüzde 92’lere kadar çıkmış durumda.

LÖSEV’in tedavideki başarısının arkasında ise kurucusu ve başkanı Dr. Üstün Ezer var. Çocuk hasta sayısının bir yaşın altına düştüğünü ve yeni doğan bebeklerde de lösemi görülmeye başlandığına dikkat çeken Ezer, 22 yıl önce LÖSEV’i kurma hikayesini SÖZCÜ Haftasonu’yla şöyle paylaştı: Tüm yaşamı Ankara’da geçen Dr. Üstün Ezer (62) lisede “Neden doktor olmak istiyorsun?” sorusuna “Ölüme çare bulacağım’’ yanıtını verdi. 1974’te Ankara Tıp Fakültesi’ni kazandı. 1981’de doktor oldu. Okul ve hekimlik yıllarında çocukların yeterli değeri ve sağlık hizmetini alamadığını fark edip çocuk doktoru olmaya karar verdi.

Dr. Üstün Ezer arkadaşımız Hande Zeyrek’in sorularını yanıtladı.


VAKFI KURMAYI BAŞARDI

1992-1994 yılları arasında Gazi Üniversitesi’nde Çocuk Kan Hastalıkları (Pediatrik Hematoloji ve Onkoloji ) ihtisasını tamamladı. Ankara SSK Çocuk Hastanesi’nde Çocuk Hematoloji Servisi’ni kurarak ilk lösemili çocuk hastasını tedavi etti. Ardından LÖSEV’i kurdu. Tüm dünyayı saran corona virüsünün en çok kanser ve lösemi hastalarının tedavi sürecini etkilediğine dikkat çeken Üstün Ezer şu uyarılarda bulundu:



TOPLUMU UYARIYORUZ

“Kendisinde kanser belirtilerini fark eden kişiler hastaneye, doktora gitmekten çekiniyorlar. Kanser tanısı almak değil, corona kapmaktan korkuyorlar. Lösemi ve kanser nedeniyle kemoterapileri, ışın tedavilerini almaktan veya ameliyat olmaktan kaçıyorlar. Corona virüsünden ölmektense lösemiden öleyim daha iyi diyorlar. Bir lösemili çocuk kemoterapisini tam gününde, saatinde almalıdır. LÖSEV olarak 2-8 Kasım Lösemili Çocuklar Haftası vesilesiyle tüm toplumu bir kez daha uyarıyoruz. Lütfen tedavilerinizi aksatmayın. Covid’den değil lösemiden çekinin. Erken tanı almaktan değil geç kalmaktan korkun. Hiçbir hazineyi lösemili çocuklara değişemem.”

Lösemili Çocuklar Haftası pandemiden önce eğlenceli aktivitelerle kutlanıyordu.

O ÇOCUKLARI KAYBETMEZDİM


LÖSEV’i kurmaya karar verdiğinde çocukların aslında tedavisizlikten değil bakımsızlıktan öldüğünü söyleyen Üstün Ezer, “Hep bir şeyler yapmalıyım dedim kendi kendime. Bu çocukların kaybedilmesine izin veremezdim. Çünkü çocuklar lösemiden ölmüyorlardı. Onlar hastane enfeksiyonlarından, bakımsızlıktan, parasızlıktan ve umutsuzluktan melek oluyorlardı ve kimsenin kılı kıpırdamıyordu. Onlar için hemen bir oyun evi, hastane ve okul açılması gerekiyordu. Hepimizin lösemi ile savaşacak inancı, inadı ve birbirine güveni vardı. Bu yetti de arttı bile. Güvendiğim doktor arkadaşlarımla, ailelerle gönüllülerle kolları sıvadık” dedi.

Dr. Ezer’e sadece çocuklar değil aileler de çok bağlı. Hatta Ezer’e aileler “Çocukların şirin babası’’ diye sesleniyor. Üstün Ezer “Böyle seslendiklerinde çok mutlu oluyorum. Ben Cumhurbaşkanı olsam inanın devletin bütün yatırımlarını sadece çocuklara yapardım” dedi.

ÇOCUK NOBELİ ÖDÜLÜNÜ ALDI
Üstün Ezer çocuk haklarını koruma kuruluşu World of Children tarafından 2017 yılında verilen ‘Çocuk Nobeli’nin sahibi oldu.

TÜRKİYE İÇİN YAPACAĞIMIZ DAHA ÇOK PROJEMİZ VAR


8 Kasım 1998’de LÖSEV kuruldu. Bir masa ve sandalye ile başlayan yolculuğumuz 22. Yılında binlerce hayat kurtaran bir kuruma dönüştü.

Üstün Ezer üniversite yıllarında...


“Bir çocuğun hayatından daha değerli ve önemli bir şey olamaz” diyerek çıkılan yolda, yüzde 20’lerde olan löseminin tedavi başarısı yüzde 92’lerin üzerine çıkartıldı. Lösemili Çocuklar Hastanesi, kolej okulları, LÖSEV Köyü ve en sonunda LÖSANTE Hastanesi ile LÖSEV Kenti açıldı. Dr. Üstün Ezer “Yapmak istediklerimin ancak onda birini yapabildim. Hem lösemili yavrularımız hem Türkiye için yapacağımız daha çok proje var. Her şey yavrularımız için” diye konuştu.