İzmir deprem bölgesindedir; Antik dönemden Cumhuriyete İzmir’de çok sayıda yıkıcı deprem meydana gelmiştir.


Geçtiğimiz cuma günü, saat 14.51’de İzmir Seferihisar’a 23 km mesafede, yerin 16.5 km altında 6.9 şiddetinde yıkıcı bir deprem meydana geldi. Bu son İzmir depremi, İzmir’in deprem tarihinin merak edilmesine neden oldu. Bu hafta, Antik dönemden Cumhuriyete İzmir’in deprem tarihini yazdım.

İZMİR’DE İLK YIKICI DEPREMLER

Bu son deprem öncesine İzmir’de, tarih içinde, 6.5 üzerinde 14 büyük deprem meydana geldi.

İzmir’de büyük yıkıma neden olan, kayıtlara geçirilmiş ilk deprem, M.Ö. 26’da yaşanan 7.0 büyüklüğündeki depremdi. Gece meydana gelen bu depremde İzmir Efes başta olmak üzere bölgedeki 12 önemli kent yıkıldı.

İzmir’de M.S. 17’de yaşanan 7.0 büyüklüğündeki depremde Efes dâhil 13 İyon kenti hasar gördü. 178’de meydana gelen 6.5 büyüklüğündeki depremde İzmir harabeye döndü; kentte yangınlar çıktı, zeminde derin çatlaklar oluştu, üç liman kapandı. Dio Cassius’a göre, bu depremde fena halde yıkılan İzmir’e Marcus Aurelius para yardımında bulundu ve bir senato mensubunu kenti yeniden inşa etmekle görevlendirdi. Kent, tekrar kurulması için üç yıl vergiden muaf tutuldu.

İzmir’de 688’de meydana gelen 6.5 büyüklüğündeki deprem öylesine yıkıcıydı ki, 20 bin kişi yaşamını yitirdi.

1039 ve 1389’da meydana gelen 6.7 büyüklüğündeki depremler İzmir’i iki kere daha yıktı.

[caption id="attachment_6107585" align="alignnone" width="1200"] 31 Mart 1928 İzmir Depremi sırasında İzmir Saat Kulesi de zarar görmüştü.[/caption]

Osmanlı döneminde İzmir depremleri


Batı’ya açılan bir liman kenti durumundaki İzmir, 17. yüzyıldan itibaren ticaretin gelişmesine paralel büyüyüp gelişti. İzmir ve civarındaki pamuk üretimi, Sanayi Devrimi sürecinde Avrupalı devletlerin dikkatini çekti. 19. yüzyılda İzmir’de yabancı nüfusu giderek arttı. İzmir, 19 yüzyılın sonlarında Osmanlı’nın en kalabalık kentlerinden biri haline geldi.

İzmir, Osmanlı döneminde de yıkıcı depremlerle sarsıldı. 16. ve 17. yüzyıllar boyunca İzmir’de çok sayıda deprem oldu: 1546, 1565, 1626, 1639, 1644, 1653, 1654, 1659, 1664, 1667, 1674, 1676, 1679, 1680, 1684, 1687 depremleri İzmir’de değişik çapta hasarlara neden oldu.

Osmanlı döneminde İzmir’deki ilk büyük deprem, 10 Temmuz 1688’de, saat 11.45’te meydana gelen,  20-30 saniye kadar süren 6.8 büyüklüğündeki depremdi. 1688 depremi, İzmir’de kentin aşağı kesiminde, kıyıya yakın olan yerlerdeki evlerin ve kamu binalarının dörtte üçünü yıktı. Depremin merkez üssü durumundaki Sancak Kalesi deprem sonrasında harabeye döndü. Kentin alçak kısımlarında yer yarıkları oluştu, buralardan sular fışkırdı. İzmir’den 3 km. uzaktaki Sancak Burnu, depremin etkisiyle ana karadan 30 metre denize kayarak bir adacık haline geldi. Meydana gelen tsunami sırasında limandaki gemiler alt üst oldu. İzmir’de kara yaklaşık 60 cm çöktü ve yaklaşık 100 ayak genişliğinde bir kanal oluştu. Depremde kentteki kiliselerin neredeyse tamamı, 17 camiden 14’ü yıkıldı. İzmir’de büyük bir yangın çıktı. Yangın özellikle ticaret bölgesindeki dükkânlara büyük zarar verdi. Depremde 2 veya 3 han yıkıldı, 600-700 tüccar, hayvanlarıyla birlikte bu hanların içinde hayatlarını kaybetti. Depremde 35’i Fransız, 3’ü İngiliz, 1’i de Hollandalı olmak üzere 5000’den fazla insan öldü. Deprem sonrasında hazırlanan bir Fransız raporuna göre depremde 15-16 bin kişi hayatını kaybetti. Artçı sarsıntılar aylarca devam etti. Turgutlu, Manisa ve Alaşehir’de de hasarlar meydana geldi. Deprem sonrasında İzmir birkaç yıl içinde yeniden kuruldu.

Osmanlı döneminde İzmir depremleri devam etti: 18. yüzyılda İzmir’de -bazıları bir yıl arayla- çok sayıda deprem oldu: 1690, 1694, 1702, 1705, 1706, 1707, 1708, 1709, 1713, 1716, 1717, 1718, 1719, 1723, 1728, 1732, 1737, 1738’de 5.2 ile 6.4 arasında yıkıcı depremler meydana geldi.

[caption id="attachment_6107587" align="alignnone" width="1200"] “Zelzele evvelki akşam ve dün de devam etti.” (Cumhuriyet, 4 Nisan 1928)[/caption]

Osmanlı dönemindeki en yıkıcı depremlerden biri, 4 Nisan 1739’da İzmir Körfezi’nde meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremdi. Tarihi kayıtlara göre birkaç dakika devam eden bu depremde İzmir’deki birçok ev yıkıldı. Özellikle Foça’da hasar çok büyüktü. Sarsıntı sonunda eski Foça’nın dörtte üçü yerle bir oldu. Eski Foça Kalesi’nin kapıları, kulesi ve duvarları yıkıldı. Kale içindeki Sultan II. Mehmet Camisi zarar gördü. Özellikle deniz kıyısındaki Avrupa kesiminde yıkılan bina sayısı fazlaydı. Sakız adasında hasara yol açan ve İstanbul’dan da hissedilen depremin artçı sarsıntıları eylüle kadar devam etti. İzmirliler bir süre evlerine giremeyerek açık alanlarda kaldılar. 1739 depreminde İzmir’de 80 kişi öldü. Bu deprem sonrasında yabancıların ve gayrimüslimlerin yaşadıkları bölge yeniden inşa edildi.

Osmanlı döneminde 18. yüzyılda İzmir depremleri sürdü. İzmir, 1745, 1754, 1756,1760, 1763, 1765, 1766, 1771, 1772, 1778’de 5.2 ile 6.4 arasında depremlerle sarsıldı.

Osmanlı döneminde İzmir’deki yıkıcı depremlerden biri 16 Haziran 1778 ile 3 ve 5 Temmuz 1778’de meydana geldi. 16 Haziran 1778’de 5 ile 7 saniye arasında süren depremde İzmir’de birçok bina yıkıldı. Büyük Cami hasar gördü. 3 Temmuz 1778’de İzmir’de 15 saniye kadar süren 6.4 şiddetinde ikinci bir deprem meydana geldi. Birçok ev, 3 hamam, 4 cami, 3 minare yıkıldı, bütün bacalar devrildi. İki caminin yıkılması sırasında 40 kişi enkaz altına kaldı, çevredeki çok sayıda insan öldü. Bedesten ve pazarın kubbeleri hasar gördü. Urla gibi bazı yerlerde zemin yarıldı, toprakta derin çatlaklar oluştu. İzmir’i tamamıyla harabeye çeviren bu depremden sonra üçüncü büyük sarsıntı, 5 Temmuz 1778’de meydana geldi. Birçok evin duvarı yıkıldı. Fransız Konsolosluğu yakınındaki bir evde başlayan yangın, kentin yarısını yok etti. Büyük maddi hasarın meydana geldiği depremde 200 kişiden fazla insan hayatını kaybetti. Artçı sarsıntılar 6 hafta kadar sürdü.  İzmir, 1 Ekim 1778’de bir kere daha sarsıldı. 3-5 Temmuz 1778 depreminde hasar gördüğü halde tamir edilmeyen iki cami, 5 ev, 1 han ve 1 hamam yıkıldı. Kıyıda Avrupa kesiminde bulunan tüm evlerde ağır hasar oluştu. Artçı sarsıntılar aylarca devam etti.

Osmanlı dönemi İzmir depremleri 19 ve 20. yüzyılda da -çok sık aralıklarla- devam etti: 1779, 1785, 1786, 1787, 1798, 1801, 1817, 1820, 1825, 1826, 1828, 1829, 1836, 1839, 1840, 1841, 1842, 1846, 1850, 1860, 1862, 1863, 1865, 1866, 1871, 1873, 1875, 1877, 1880, 1883, 1884, 1885, 1886, 1887, 1888, 1889, 1890, 1891, 1892, 1893, 1895, 1897, 1899, 1900, 1901, 1903, 1904, 1908, 1909, 1914, 1915, 1916 ve 1923’te İzmir çeşitli büyüklüklerde depremlerle sarsıldı.

Osmanlı döneminde İzmir depremlerinde depremin yarattığı yıkım kadar, belki daha fazla ahşap yapıların çokluğu nedeniyle çıkan yangınlar kente zarar verdi.

CUMHURİYET DÖNEMİNDE İZMİR DEPREMLERİ


1928 İzmir Torbalı Depremi


Cumhuriyet dönemindeki ilk yıkıcı İzmir depremi 31 Mart 1928’de İzmir Torbalı’da meydana geldi. Sabaha karşı saat 02.27’de meydana gelen 6.5 büyüklüğündeki deprem, 13-15 saniye kadar sürdü. Yaşayanların anlattıklarına göre deprem sırasında “kızıl ışık kümeleri” ve “uğultular” duyuldu. Ege bölgesinin tamamında, hatta İstanbul’da bile hissedilen depreme İzmir halkı uykuda yakalandı. Çok sayıda binanın çöktüğü depremde çok sayıda insan enkaz altında kaldı. Torbalı ve Tepeköy’de tüm evler kullanılamaz hale geldi. Enkaz altından kurtarılan yaralılar ambulanslarla Memleket Hastanesi’ne götürüldü. Karşıyaka, Bornova, Alsancak ve Buca’da hasar büyüktü. Kordonun bazı bölümleri 20 metre denize doğru kaydı, Torbalı’da 80 metreye varan çöküntüler meydana geldi. Resmi açıklamaya göre 16 ölü 50 yaralı vardı. 2000 ev yıkıldı, 4 okul, 1 polis karakolu ve Konak Meydanı’ndaki Saat Kulesi hasar gördü. 2 Nisan, 8 Nisan, 25 Nisan ve 15 Temmuz 1928’de İzmir’de şiddetli artçı sarsıntılar oldu. Tepeköy’de hükümet konağı ile dispanserin, askerlik şubesinin duvarları çatladı. İlçe merkezindeki Ertuğrul Camisi başta olmak üzere tüm camiler hasar gördü. Pamuk fabrikasının bacaları çatladı ve saat yönünün tersine kaydı. Torbalı’da okul ağır hasar gördü. Birinci Kordonda Tayyare Sineması’nın karşısındaki rıhtım 10 metre uzunlukta ve birkaç santim genişlikte kıyıya paralel olarak yarıldı ve kopan bölüm denize doğru eğildi. Sinema binası da hasar gördü. Vilayet Konağı’nda çatlaklar oluştu, sıvalar döküldü. Deprem sırasında deniz yükseldi, kıyıyı döven büyük gelgitler oluştu.

İlk aşamada Hilali Ahmer Cemiyeti, Torbalı’ya 2000 civarında çadır,1493 kg. ekmek, 389 kg. pirinç, 390 kg. şeker, 71 kg. sade yağ, 1024 kg. sabun, 100 kg. tuz, 1918 kg patates, 11 kasa limon,  16 kasa çay,  250 çuval un, 1867 kasa fasulye, 219 adet battaniye, 340 adet giyim eşyası ve bunların yanında sağlık malzemesi gönderdi. Barınmak için barakalar inşa etmek amacıyla Torbalı’ya 34 inşaat ustası ve yapı malzemesi gönderildi.

Cumhurbaşkanı Atatürk, depremzedelerin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla 10.000 lira bağışladı. (Anadolu, 4 Nisan 1928). Çeşitli kişi ve kuruluşlar da değişik miktarlarda depremzedelere yardım etti. 1 Nisan 1928 tarihli Bakanlar Kurulu toplantısında İzmir’e ilk aşamada 10.000 lira gönderilmesine karar verildi. Ayrıca Bakanlar Kurulu, depremzedeler için yapılacak yardımların Hilali Ahmer Cemiyeti tarafından tek elden dağıtılmasına karar verdi. 27 Nisan 1928’e kadar toplanan yardım miktarı 150 bin lirayı buldu.

Cumhuriyet döneminde İzmir’de 1929, 1930, 1939, 1941, 1943, 1944, 1949, 1950, 1953, 1954, 1955, 1960, 1966, 1969, 1974, 1977, 1979 ve 1992’de de değişik büyüklükte depremler oldu.

Bu depremler arasında 21 Eylül 1939’da saat 02.35’te yaşanan, 41 kişinin yaşamını yitirdiği, 1000 evin yıkıldığı Dikili Depremi, Cumhuriyet dönemindeki yıkıcı depremlerin başında gelmektedir.

[caption id="attachment_6107588" align="alignnone" width="1200"] “İzmir ve havalisinde evvelki gece şiddetli bir hareketi arz (deprem) vuku buldu. Zelzele dün de devam etti. Dahiliye Vekili İzmir’e gidecek.” Depremde 16 ölü 50 yaralı olduğu belirtiliyor. (Cumhuriyet, 1 Nisan 1928)[/caption]

Deprem bir doğal afettir; nasıl oluştuğu bilinmektedir. Çağımızın bilimsel verilerine göre fay hatlarının, nerede, ne kadar zamanda, ne kadar büyüklükte deprem üreteceği bellidir. Bu bilimsel gerçeklere rağmen deprem bölgelerinde depreme dayanıksız yapılarda barınmak ölüme davetiye çıkarmaktır. Kimilerinin zannettiği gibi deprem “dinsel”, “mezhepsel” değil, “bilimsel” bir konudur; depremin nedeni “dinlilik” veya “dinsizlik” değil, fay hatlarıdır. “Deprem laik rejimlerde olur, şeriatla yönetilen ülkelerde olmaz! söylemi gülünçtür. Örneğin, en yıkıcı İzmir depremleri Osmanlı döneminde olmuş, bu depremlerde çok sayıda cami yıkılmış, çok sayıda Müslüman hayatını kaybetmiştir.

KAYNAKÇA:

1- İzmir Deprem Tarihi”, Dokuz Eylül Üniversitesi, (http://debis.deu.edu.tr/DEUWeb/Icerik/Icerik.php?KOD=9561)

2- Anadolu, 4 Nisan 1928.

3- Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, 030/18.01.01.028-19-4.

4- Caroline Finkel, Nicolas N. Ambraseyes, Türkiye’de ve Komşu Bölgelerde Sismik Etkinlikler, 1500-1800, Ankara, 2006.

5- Cumhuriyet, 1, 4 Nisan 1928.

6- Melih Tınal, İzmir Depremleri, İzmir, 2011.

7- Vakit, 1, 3 Nisan 1928.