Boğaziçi Üniversitesi'ne Prof. Dr. Melih Bulu'nun rektör olarak atanması ile başlayan protestolar sırasında, 1 Şubat’ta basın açıklaması yapmak için üniversitenin güney kampüs kapısından, rektörlük önüne giden ve gözaltına alınan 52 kişi hakkında, ‘toplantı ve gösteri yürüyüşlerine silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama' ve 'kişiyi, yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle birden fazla kişiyle hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından, toplamda 2 yıl 6 aydan 18 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesine açılan ve sabah saatlerinde görülmesi planlanan dava, katılımcı sayısının fazla olması sebebiyle öğleden sonra  İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda görüldü. Başka suçtan tutuklu Caner Perit Özen, duruşmaya jandarma eşliğinde getirildi. Yargılananlardan 38’inin geldiği duruşmada avukatlar ve müştekiler hazır bulundu.

CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile TİP Milletvekili Ahmet Şık ve öğrencilerin hocaları, destek olmak için mahkemeye geldi.

“51 GÜNDÜR TUTUKLUYUM. TEK KİŞİLİK HÜCREDE KALIYORUM”

Yine Boğaziçi protestoları kapsamında açılan başka bir dosyadan tutuklu bulunan Caner Perit Özen, mahkemedeki savunmasında “Olayın gerçekleştiği günün bir gün öncesinde iki masum arkadaşımız tutuklandı. Biz de tepki gösterdik. Açıklama, okul dışında olacaktı ama polisler engelledi. Biz de okul içinde kaldık. O zamanki Rektör Melih Bulu polis çağırdı. İki gün gözaltında kaldık sonrasında yaşadıklarım değişmedi. Olayların 10. ayındayız, ben 51 gündür tutukluyum. Tek kişilik hücrede kalıyorum” dedi.

“PASAPORTUM YENİLENEMEDİĞİ İÇİN YÜKSEK LİSANSA BAŞVURAMADIM”

Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi olduğunu söyleyerek savunmasına başlayan Emrullah Büker, hakkındaki adli kontroller sebebiyle yüksek lisans yapamadığını belirterek, “Suç işlemedim. Yukarı çıkmak istediğimizde kapı kapatıldı. Biz de kimseye engel olmadan bekledik. 3 gün zulme maruz kaldık. Sonucunda yurt dışı yasağı konuldu. Yüksek lisans yapacaktım, pasaportumu yenileyemediğim için başvuramadım” şeklinde konuştu.

GÜVENLİK GÖREVLİLERİ: ALIKONULMADIK

Mahkemede beyanları sorulan güvenlik görevlileri, alıkonulmadıklarını, şikayetçi olmadıklarını ve davaya katılma taleplerinin olmadığını ve herhangi bir zarara uğramadıklarını söyledi.

Öğrencilerin avukatları, müvekkilleri hakkındaki adli kontrol işlemlerinin kaldırılmasını ve herhangi bir şikayet ve suç olmadığı için derhal beraat talebinde bulundu.

Görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, öğrenciler hakkındaki tedbirlerin uygulanmasının devam etmesini istedi.

İFADE VEREN 22 KİŞİ HAKKINDAKİ TEDBİR KALDIRILDI

Ara kararını açıklayan mahkeme, savunma yapan 22 kişi hakkındaki adli kontrol hükümlerinin kaldırılmasına karar vererek duruşmayı erteledi.

İDDİANAME

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen iddianamede, olay günü binada görevli biri kadın 4 Özel Güvenlik Görevlileri müşteki ve mağdur sıfatıyla yer aldı. İddianamede öğrencilerin, güvenlik görevlilerini alıkoyduğu belirtildi.

İddianamede, 52 kişi hakkında, 'toplantı ve gösteri yürüyüşlerine silahsız katılarak, ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama' ve 'kişiyi, yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle birden fazla kişiyle hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından toplamda 2 yıl 6 aydan 18 yıla kadar hapis isteniyor.

[old_news_related_template title="Kadınların 25 Kasım eylemine polisten biber gazlı müdahale" desc="Taksim İstiklal Caddesi'nde '25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü' nedeniyle eylem yapan kadınlara, polis biber gazı ile müdahale etti." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2021/11/25/iecrop/istiklal-reuter-2_16_9_1637867933.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/kadinlarin-25-kasim-eylemine-polisten-biber-gazli-mudahale-6790525/"]