Sonbaharla birlik­te fiziksel aktivite­lerimiz azalırken, havaların da serinlemesiyle enfeksiyon riskimiz artar. Ayrıca okulla­rın açılması, iş yoğun­luklarının artması ve ye­ni bir düzen kurma stresi gibi nedenlerle birlikte devam eden Covid-19 faktörü de göz önüne alın­dığında bağışıklık sistemimizi güç­lü tutmamız gerekir. Beslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Örnek, bugün­lerde vücut direncimizi artırmanın yollarını şöyle anlattı:

Tuba Örnek


BU GIDALARA DİKKAT!

Bağışıklık güçlendirici beslenme, önce dengeli beslenme kavramı ile başlar. İlk olarak şeker ve şeker ek­lenmiş yiyecekler-içecekler, hamur işleri, kızartmalar, katkı maddesi içeren hazır yiyecekler, işlenmiş et­ler ve katı yağ ile yapılmış yiyecek­lerden uzak durmak gerekir. Bundan sonraki kural, 4 besin grubun­dan yeterli derecede beslenmek­tir. Bunlar süt ve süt ürünleri, et grubu, sebze/meyve grubu ve tahıllardır. Soğan, sa­rımsak, lahanagiller, turpgiller, brokoli, nar, portakal, avokado başta olmak üzere tüm sebze ve mey­velere beslenme programında yer verilmelidir. Probiyotik sayımızı artırmak için yoğurt, kefir, turşu, sirke gibi fermente ürünlerden fayda­lanacağımız gibi doktor ve diyetisyen önerisi ile probiyotik/ prebiyotik takviyeler de kullanılabilir.



EKMEK TÜKETİN AMA…

Karbonhidrat olarak basit şekere (sofra şekeri ve şekerle yapılan yiyecek­lere) ihtiyacımız olmadığı gibi bu tüketim tarzı bağışıklık sis­temimizi de zayıflatır. Dolayısıyla tam buğday ekmeği, karabuğday, yulaf, bulgur vs. gibi kompleks karbonhidratlar (rafine edilmemiş, kepekli, kabuklu tahıllar) tercih edilmelidir. Bağışıklık sisteminin salgıladığı antikorlar protein yapı­dadır. Protein alımı yeterli düzeyde tutulmalı ve ihmal edilmemelidir. Kırmızı et, tavuk, hindi, balık, yu­murta, süt ve süt ürünleri, bakliyatlar protein içeren besinlerdir. Ayrıca bu grupta çinko minerali de vücut direncimizi artırmamızda yar­dımcı olur.



BALIĞI UNUTMAYIN

Omega-3 yağ asitle­ri de bağışıklık siste­mimizi güçlendirme­de önemli rol oynar. Başta balık olmak üzere semizotu ve cevizde de Omega-3 bulunur. Balık tüke­timi haftada 3 porsiyon şeklinde ızgara veya fırında olmalıdır. Şayet tüketilemiyorsa yine doktor veya diyetisyen önerisiyle balık yağı takviyesi olarak alınabilir.



CEVİZ, FINDIK, BADEM...

Zerdeçalın bağışıklık sistemini pozitif anlamda tetiklediği bi­linmektedir. Baharat olarak da karabiberle birlikte çorbalarda kullanılabilir. Yağlı to­humlardan ceviz, fındık ve bade­min içermiş oldukları E vitamini, bitkisel yağ asitle­ri ve çeşitli mineral içerikleri bağışıklığı desteklemek açısından son derece faydalıdır. Yağ çeşidi olarak da özellikle zey­tinyağı, hindistan cevizi yağı, çöre­kotu yağı ve avokado yağını güçlü antioksidanlar olarak sayabiliriz.



BOL SU İÇİN

Vücut direncini artıracak örnek bitki çayı olarak; yeşil çay+adaça­yı+1 çay kaşığı doğal bal karıştı­rarak günde 2 fincan tüketilebilir. Ihlamur, rezene, zencefil ve kuşburnu çayları da önerilen çaylar ara­sındadır. Vücuttaki D vitamini dü­zeyini artırmak için en temel öneri güneşten yararlanmak­tır. Gerekiyorsa doktor önerisiyle takviyelerin kulla­nılması gerekir. Bol su tüketimi de vücuttaki toksinlerden arınmak ve meta­bolizmayı canlandırmak için en temel unsurlar­dan birisidir.