Kalp ve damar hastalıkları, sadece son yıllarda değil uzun yıllardır dünyada bulaşıcı hastalıklar dışında en çok yaşam kaybının görüldüğü hastalık. İstatistikler, dünyada yaşam kayıplarının yaklaşık yüzde 30’unun nedenini kalp hastalıkları olduğunu gösteriyor. Tablo böyleyken, Kardiyoloji Uzmanı Dr. Çiğdem Koca, kalp hastalıkları açısından değişen bir olguya vurgu yaptı. Sağlıksız beslenme, değişen yaşam tarzı, hareketsizlik ve yoğun stres gibi birçok faktörün olumsuz etkisiyle gençlerde kalp hastalığı görülme sıklığında son yıllarda artış görüldüğünü belirten Dr. Koca, bu konuda şunları söyledi:

Çiğdem Koca

NELERE DİKKAT EDİLMELİ?


İçinde bulunduğumuz pandemiyi yaşamamıza neden olan Covid-19 ve Covid-19 ile ilişkili durumlar uzun dönemde kalp hastalıkları risk faktörlerinde de etkili olacak ve kalp hastalıklarına bakışa da değişiklik getirecek. Bunun en önemli nedeni hastalığın kendisi kadar yaşam tarzımızın daha çok evde geçmesi. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki geçen dönemde beslenme düzeninde özellikle karbonhidrat ağırlıklı rejimlere geçildi. Herkes bir miktar kilo aldı ve aktif spor yapma imkanı çoğunlukla olmadı. Dolayısıyla yaşam tarzımız, kardiyologların tavsiyelerinin aksi yönüne ilerleyerek kalp damar hastalıkları anlamında riskli bir hale gelmiş oldu. Bu nedenle gelecekte kalp hastalıkları riskinin artmasını önlemek ve azaltmak için farkındalık çalışmaları daha da önem kazandı. Her ne kadar evde kaldığımız süre artsa da mümkün olduğunca aktif olmaya çalışmak önemli. Ayrıca sağlıklı ve dengeli beslenmek de uzun vadeli riski kontrol altında tutmak için yapılması gerekenler listesinin başında yer alıyor.


BU TEHLİKELERE DİKKAT!


Kalp hastalıkları önceleri daha çok orta ve ileri yaş hastalığı olarak bilinirdi ve yoğun olarak bu yaş grubunda tanı alırdı. Ancak günümüzde neredeyse her yaş grubunda rastlıyoruz. Kalp hastalıkları henüz ortaya çıkmadan önce basit önlemler aracılığıyla riskimizi azaltıp gelecekte yaşanacak olumsuz tabloları asgari düzeye indirebiliriz. Bu nedenle genç yaş grubunda, bu farkındalığı ve sağlıklı yaşam tarzı bilincini yerleştirmek çok önemli.



Bu noktada tütün ve tütün ürünleri kullanımı önemli bir önlenebilir risk faktörüdür. Gençlerde sigara kullanımını olabildiğince azaltmamız hatta sıfırlamamız gerekiyor. Genetik faktörler ya da erken yaşta kolesterol yüksekliği genç yaşta kalp krizine yol açabilen etkenler arasındadır. Özetle kalp damar hastalıkları için yaşın koruyucu olduğu, çok genç yaşlarda herhangi bir şey yaşanmayacağı gibi bir inanç çok doğru değildir. Çok genç yaşlardan itibaren riskimizi azaltmak için mutlaka sağlıklı yaşam pratiklerini uygulamaya başlamalıyız.