Eskişehir Demokratik Kadın Platformu üyeleri, Danıştay’ın verdiği İstanbul Sözleşmesi kararına tepki olarak Eskişehir'de eylem yaptı.
KARARI PROTESTO ETTİLER
Danıştay 10. Dairesi, İstanbul Sözleşmesi’nin feshine ilişkin 20 Mart 2021 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı’nın iptal istemini reddetti. Karar ikiye karşı üç oyla alındı. Eskişehir Demokratik Kadın Platformu üyeleri, Eskişehir Köprübaşı Adalar mevkiinde yaptıkları eylemle, Danıştay’ın kararını protesto etti. Eyleme, Eskişehir Demokratik Kadın Platformu üyelerinin yanı sıra, kadın örgütleri ve CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer de destek verdi. Eyleme katılanlar, 'Hukuksuz kararı tanımıyoruz. İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmiyorız' yazılı pankart açarak, 'İstanbul Sözleşmesi yaşatır, vazgeçmiyoruz', 'Yaşasın Kadın dayanışması', 'Sözleşmeyi değil şiddeti engelle' şeklinde sloganlar attı.
Eskişehir Demokratik Kadın Platformu adına açıklama yapan Ayşegül Yüksel, Danıştay’ın İstanbul sözleşmesi feshini onayladığı bu hukuksuz kararını tanımadıklarını belirterek, "İstanbul Sözleşmesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir gece yarısı kararıyla iptal edilmiş, kararın 20 Mart 2021'de Resmi Gazetede yayımlanmasıyla Türkiye, resmi olarak Sözleşmeden çekilmişti. Biz kadınlar o günden beri 'İstanbul Sözleşmesi Bizim, Vazgeçmiyoruz' demek için hem sokakta hem de adalet koridorlarında mücadele ettik, ediyoruz" dedi.
"SÖZLEŞME YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILDIKTAN SONRA 259 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ"
Yargının bir kez daha erkek iktidarının karşısında düğmelerini iliklediğini ifade eden Yüksel şunları söyledi:
* Cumhurbaşkanlığı sözleşmeden çekilmeye gerekçe olarak Türkiye'nin toplumsal ve ailevi değerleriyle bağdaşmayan eşcinselliği normalleştirmeye çalışan bir sözleşme olduğunu söylemişti. Siyasal iktidar ailevi değerleri bu kadar önemserken Sadece Haziran ayında 5 kadın çocukları ile birlikte öldürüldü. Korunmaya çalışan aile yapısı kadınları ve çocukları koruyamadı.
* İstanbul Sözleşmesi'nin feshi Pınar Gültekin'i öldüren Cemal Avcı'ya çok iyi oldu dedirttirirken birçok erkeğe de kadına yönelik şiddet uygulamasında cesaret verdi.
* Sözleşmenin yürürlükten kaldırılmasından sonra 259 kadın erkekler tarafından öldürüldü.
* İstanbul Sözleşmesi'ne sahip çıkarken her zaman bu yasanın etkin olarak uygulanmadığını, aksine kadın katillerinin tahrik indirimi ile ödüllendirildiğini söyledik. Ve o günden beri de iktidarın iddialarının aksine kadınlara, çocuklara, LGBTİ+’lara şiddet artarak devam etti. Onur yürüyüşünde insan onuruna yakışmayan uygulamalarla gözaltına alınan LGBTİ+'lara nefret söylemleri artık devlet bürokrasisinin ağzında alışılagelmiş bir hal aldı.
* Bu ülkenin sokaklarında caddelerinde kadınlara ve LGBTİ+'lara karşı şiddet, taciz, tecavüz devam ederken erkek egemen iktidarın koruduğunu söylediği kutsal değerlerini tanımıyoruz!
* Bizler İstanbul Sözleşmesi'nin siyasi kararlarla iptal edilmesine karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Erkek şiddetiyle öldürülen tüm kadınlara sözümüzdür İstanbul sözleşmesi yaşatır demek için yine bir arada sokaklarda olacağız.
* İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmeyeceğiz.
BODRUM'DA DA EYLEM VARDI
Muğla’nın Bodrum ilçesinde de Bodrum kadın Dayanışma Derneği tarafından düzenlenen "İstanbul Sözleşmesi Danıştay Kararını Kabul Etmiyoruz" eylem ve basın açıklamasına yaklaşık 50 kadın katıldı.
Ellerinde "Bu Dava Böyle Bitmeyecek Mücadele Sürecek" yazılı pankart açan kadınlar "İstanbul Sözleşmesi Yaşatır, İstanbul Sözleşmesini Uygula" dövizleri taşıdı. Kadınlar protestolarını sık sık çaldıkları düdük ve zillerle sürdürdü.
Meydandaki eyleme ilçede bulunan yerli turistlerle birlikte CHP’li kadınlar da destek verdi.
"TARİHTE BAĞIMSIZLIĞINI YİTİREN YARGIÇLAR OLARAK YERLERİNİ ALDILAR"
Dernek adına açıklama yapan Evrim İnan, Cumhurbaşkanının gerekçesiz olarak tek cümle ile Resmi Gazete'de yayınlattığı İstanbul Sözleşmesi’nden çıkma kararının yargılandığı dava sürecinin ilk aşaması davaların reddi kararı ile tamamlandığını belirterek şunları söyledi;
*Danıştay 10. Daire’nin 3 yargıcı, sadece oy çokluğu ile açılan davaları reddettiler ve tarihe bağımsızlığını yitirenler olarak isimlerini yazdılar. Sadece daha çok olan oylar ile Cumhurbaşkanı’nın 20 Mart 2021 tarihinde gece yarısı keyfi verilmiş ve uluslararası bir sözleşmeden çekilmesini doğru bulduklarını ifade etmiş oldular.
*Danıştay 10. Daire’nin 3 yargıcı dün, Kadınların, çocukların, LGBT'lerin ve dolayısıyla toplumun yarısının erkek şiddetine maruz kalmalarını meşru kıldı, şiddeti önlenmenin, mağdurları korumanın, failleri etkin cezalandırmanın ve bütüncül ve eşitlikten yana politikalar üretmenin devletin görevi olmadığını, uluslararası bir sözleşmeden keyfi bir gece yarısı kararı ile çıkmanın da meşru olduğunu beyan etmiş oldular.
*5 hakimden 3'ü hukuk kurallarının yok sayılmasını, toplumun yarısı olan kadınların yaşam hakkının değersiz olduğuna dair bir zihniyeti onaylamış oldular”.
"DAVANIN KAYBEDENLERİ BİZ DEĞİL, BAĞIMSIZ OLMAYAN YARGIÇLARDIR"
Evrim İnan’ın konuşması sık sık kadınların "Kadınlar Birlikte Birlikte Güçlü, Yaşasın Kadın Dayanışması, Yaşasın Feminist Mücadelemiz ve Susmuyoruz Korkmuyoruz İtaat Etmiyoruz" sloganları ile kesildi.
İnan konuşmasının devamında ise Anayasa'nın hüküm altına aldığı, "mahkemelerin bağımsızlığı", "hakimlik ve savcılık teminatı" altında "hakimlik ve savcılık mesleği"ne ilişkin özel hükümlerle düzenlenen hakimlerin, görevlerinde bağımsız olduklarını; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verme ilkelerini yok saymış, biat ettiklerini bizzat açıklamış olduklarını belirterek “Öte yandan da yargının, uluslararası sözleşmeden bu kadar keyfi biçimde çekilmeyi denetleyemeyecek kadar bağımlı duruma düşmüş olduklarını da açıkça beyan etmiş oldular. Nitekim Danıştay kararı, sadece hukuktan ve vicdandan yoksun değil, yetki kullanmaktan da yoksun olduğu bu karar ile açıklamıştır” dedi.
KADINLAR SIRT SIRTA VEREREK DESTEK MESAJI VERDİ
Eyleme katılan kadınların birbirlerine sırt sırta dayanarak eylemlerini sürdürdükleri görüldü. Evrim İnan konuşmasının sonunda şu ifadeleri kullandı;
*Danıştay'ın ret kararı ile heyet; Cumhurbaşkanlığı'nın otoritesini, bu konudaki kararını ve tavrını denetleme hakkını kendinde görmediğini açıklamış olup, Anayasa hükümlerini de açıkça ihlal etmiştir.
*Davanın kaybedenleri biz değil, bağımsız olmayan yargıçlardır, biat edenlerdir, şiddeti evde, sokakta, işte, mecliste, mahkeme salonlarında meşru kılanlardır, şiddeti görmezden gelenlerdir! Zira, kadın örgütleri ve bağımsız kadınların açmış oldukları davalardaki savunmalar doğrultusunda aynı heyette bulunan iki yargıcın karşı oy kullanması sağlanmıştır.
*Savcıların Cumhurbaşkanının kararının iptali taleplerinin kabulüne yönelik özet tek bir cümle ile mütalaada bulunmaları kadınların mücadelesi ile sağlanmıştır. İstanbul Sözleşmesi bizim, Danıştay'ın kararı hükümsüzdür, kabul etmiyoruz!
*Biz bitti demeden, bitmez! İstanbul Sözleşmesi tekrar imzalanarak etkin bir şekilde uygulanmadan, mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz! Buradan iktidara ve yönetime talip olan tüm partilere ve tüm siyasetçilere sesleniyoruz. Kadınları, çocukları yok sayan politikalar ile tek bir oy almayacağınızın teminatı olarak daima karşınızda olacağız, mücadelemizle, itirazlarımızla ve varlığımızla.
[old_news_related_template title="İstanbul Sözleşmesi kararından önce Bekir Bozdağ'ın açıklamaları tartışma konusu oldu" desc="Danıştay 10’ncu Dairesi, İstanbul Sözleşmesi’nin feshine ilişkin Cumhurbaşkanı Kararının iptal istemini reddetti. Karara CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca itiraz etti. Karaca; Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın açıklamalarını işaret etti, “Danıştay kararını açıklamadan bir gün önce siyaset yine yargıya elini uzattı ve davaları reddetti” ifadelerini kullandı. " image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2022/07/19/iecrop/bekir-bozdag-487_16_9_1658246535.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2022/gundem/istanbul-sozlesmesi-kararindan-once-bekir-bozdagin-aciklamalari-tartisma-konusu-oldu-7258445/"]
