Muğla’nın Marmaris ilçesi Orhaniye Mahallesi'nde denizin üzerinde 600 metre uzunluğunda, ortalama 3 metre eninde, kırmızı kumlardan oluşan ve sanki insanların denizin üzerinde yürüdüğü hissini veren dünyaca ünlü Kızkumu'nun geleceği endişe yaratıyor. Kum dili ile sol tarafındaki karadan denize taşınan malzemenin birikmesiyle neredeyse karayla birleşmek üzere. SÖZCÜ’ye konuşan Yüksek Mühendis, Tıbbi Jeoloji Uzmanı ve Yazar Dr. Eşref Atabey acilen tedbir alınmasını istedi.

Marmaris'e 30 kilometre uzaklıktaki Orhaniye Mahallesi'nde, başlangıcıyla bitiminde 1.5 metrelik 2 beyaz deniz kızı heykelinin bulunduğu sığ kum, büyük ilgi görüyor. Dilek yolu haline gelen bu yeri yaz aylarında günde binlerce kişi ziyaret ediyor. Özellikle Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında aşırı ilgi nedeniyle izdihamın yaşandığı Kızkumu'nda kumlar yayılarak daha da derine inmesine neden oluyor. Diğer bir neden ise kum dilinin kenarlarındaki yosunların koparılması olarak gösterilmişti.

ŞU ANDA EN BÜYÜK TEHLİKE KARA İLE KUM DİLİNİN BİRLEŞMESİ

Özellikle orman yangınlarının ardından Marmaris bölgesinde yağışlardan sonra meydana gelen selle birlikte denizlerde adacıklar oluşmaya başladı. Kızkumu’ndaki en büyük tehlikeyi ise Yüksek Mühendis, Tıbbi Jeoloji Uzmanı ve Yazar Dr. Eşref Atabey SÖZCÜ’ye açıkladı. Atabey, kum dili gerisindeki lagün yapısının bozulması nedeniyle karadan taşınan malzemelerin denizde sürekli birikmesiyle giderek denizin dolmasına işaret etti.

NE DÜNYADA NE DE TÜRKİYE’DE EŞİ BENZERİ YOK

Jeolojik anlamda kum seti ya da kum dili olan fakat halkın Kızkumu dediği ve doğanın insanoğluna hediye ettiği eşi bulunmaz bir jeolojik oluşum, bir jeolojik miras olduğunu belirten Atabey, “Dünya ve Türkiye’de başka benzeri olmayan bu doğa harikası yok olmak üzere. Kum dili 2022 yılı itibariyle kum seti özelliğini kaybetmiştir.

Kum seti üzerinde her gün binlerce insanın yürümesiyle kumlar yayılarak set bozuldu. Bu haliyle artık kum seti bir plaj görünümü almıştır. 2009’da, jeolojik araştırmamda kum seti gerisindeki Kızkumu sahilinde, yeme içme amaçlı bazı tesislerin olduğunu, kıyının otopark olarak kullanıldığını görmüştüm. 2002 yılındaki jeolojik inceleme sırasında, Kızkumu’nu oluşturan kum seti-kum dilinin kıyıdan itibaren setin ortasına kadar su üstünde, ortasından sonra kum seti ucuna kadar denizin altında 20-50 santim derinlikte, kuzeyden güneye doğru 525 metre uzandığını saptamıştım” dedi.



ORHANİYE ÇEVRESİ JEOLOJİK YAPISI

Orhaniye çevresinin jeolojisine bakıldığında Hisarönü Körfezi’ni çevreleyen dağlardan Triyas yaşlı (245-210 milyon yıl arası yaş) bazalt, çört, radyolarit, çörtlü kireçtaşları ile Jura-Kretase yaşlı (210-70 milyon yıl arası yaş) radyolarit, killi kireçtaşı ve kireçtaşlarının yer aldığını da sözlerine ekleyen Dr. Atabey şunları söyledi:

“Bunlara 65 milyon yıl yaşındaki ofiyolitik kayalar eşlik eder. Orhaniye, 1.8 milyon yıldan beri oluşumunu sürdüren bir delta alüvyonu üzerindedir. Doğudan gelen dereler denize kavuştukları yerde durgun dalyanları oluşturur. Haritada bir dil gibi uzanan ve kırmızı renkle gösterilen, Kızkumu-kum seti, radyolarit, çört, kireçtaşı türü kum ve sivri uçlu, köşeli, az yuvarlak çakıl yığışımından oluşur.

Plajda uzun süre işlenen çakıllar yuvarlaktır. 2002 yılına göre kum setinin denizden ayırdığı, karayla arasında kalan durgun su parçasının (lagün) en derin yeri ortalama 2 metredir. Lagünün siltli, çamurlu tabanı kamış, saz ve otlarla kaplı, canlı yaşamına elverişlidir. Dere ağızlarında kum adacıkları vardır.

Orhaniye’yi çevreleyen kayalar gece ve gündüz sıcaklık farkı, günlenme, donma ve aşınmayla parçalanır, sel sularının aşındırmasıyla kırılır, bozuşarak küçük parçalara ayrılırlar. Bu parçalar denize ulaştıklarında çakıl ve kuma dönüşerek delta ve lagüne taşınır. Kum seti de bu şekilde taşınan malzeme ile oluşmuştur.”



KIZKUMU, KUM SETİNİN (KUM DİLİ) JEOLOJİK OLUŞUMU

Karadan gelen malzeme dalgaların da etkisiyle 250 metre kadar açığa taşındığını da sözlerine ekleyen Eşref Atabey, “Orhaniye ile Turgut arasındaki dağ sıraları güney rüzgarlarını engeller. Dalgalar Hisarönü Körfezi’nden Orhaniye yönüne doğru kıyıya verevine gelir. Bu şekilde kıyıyı yalayan dalgalar, çakıl ve kumları geriye güneydoğu yönüne doğru iterek yayar.

Kumun kıyıdan 250 metre açığa kadar taşınabilmesinin nedeni dalgaların Kayabaşı Tepesinin hizasında kırılmalarıdır. Tepe yamaçlarından yağmur ve sel sularıyla kopan kayaç parçaları, kırıntıları İmamoğlu Deresiyle denize taşınır. Lagünden denize ulaşan malzeme, kıyıya verevine gelen akıntıyla geriye itilir ve kum setini oluşturur.

Marinanın olduğu kıyı boyunca karadan gelen malzeme de akıntıyla kum dili kısmına taşınır. Kızkumu-kum setinin 2009 yılı Eylül ayında yapılan tespitte, kum seti özelliğini kaybetmiş, su altında kalmış durumdaydı. 2002 yılı Temmuz ayındaki duruma göre, kum setinin, lagünün denizle bağlantısı girişine kadar, su yüzeyindeydi.

2020 yılı Temmuz ayındaki görüntüsüne göre kum dilini oluşturan kum setinin 18 yıl öncesine göre çok fazla tahrip olduğu, setteki kumların dağıldığı, su altında kaldığı ve bir setten ziyade plaj görünümünü aldığı açıkça görülmektedir” diye konuştu.

KIZKUMU’NUN KORUNMASINA YÖNELİK ÖNLEMLER

* Orhaniye’nin doğu yamacından, İmamoğlu Deresi vasıtasıyla kiremit kırmızısı renginde çakılcık, kaba ve ince kum boyutunda malzeme set arkasındaki lagün gölcüğüne ulaşabilmesi için o bölgeye yapılar, tesisler ve setler yapılmamalı.

* Karadan lagüne ulaşan malzeme akıntılarla denize doğru hareketlendiği için lagünün doğal hali korunmalı.

* 2009 yılında uygun olmayan biçimde lagün alglerden, (su yosunları) temizlenmesiyle lagündeki birçok işlevi olan canlı yaşam yok edildi. Kamış, deniz çayırı, algler kumun göçmemesini, yerinde kalmasını sağladığından temizlendiği için de kum seti kenarındaki kumlar dağılmaya başlamıştır.

* Açıktan ve kıyı boyunca, marinanın olması, çok sayıda yat ve teknelerin kıyıya yanaşması, lagün bölümüne de bu yat ve teknelerin giriyor olması dalga hareketlerini etkilediği ve akıntıların doğal halini bozduğundan Kızkumu oluşumu engellenmiş oluyor. Orhaniye halkının günlük yaşamlarında kullandıkları teknelerden başka, lagüne yat ve tekne girişi olmamalıdır.

* Marinanın kıyıyı doldurması (belirtildiğine göre) Kızkumu’nu etkileyen unsurlardan biridir.
* Kum dilinin karayla bağlantı alanında yiyecek-içecek mekanları (restoran, kafe gibi) bulunmamalı.

* Üzerinde yürümesine yasak konulsa bile kum dili birkaç yılda eski haline gelemeyecektir. Çünkü kum seti –kum dili (Kızkumu) binlerce ve milyonlarca yıl jeolojik süreçlerle oluşan bir doğa olayıdır. Fakat önlemler alınmazsa Kızkumu’nun yani kum setinin yok olması kaçınılmaz olacaktır.

[old_news_related_template title="Yine çevreciler kazandı, Göcek Yat Limanı Projesi iptal edildi" desc="Muğla'nın turistik destinasyonlarından Göcek'te Muğla Çevre Vakfı Ltd. Şti. (MUÇEV) tarafından istenen imar planı değişikliği hukuka, yasalara ve ekolojinin temel ilkelerine aykırı olduğu gerekçesiyle Muğla 3. İdare Mahkemesi tarafından reddedildi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2022/01/20/iecrop/dd58b65f-410b-40d8-9ec4-1462d6660c3e_16_9_1642677867.jpeg" link="https://www.sozcu.com.tr/2022/gundem/yine-cevreciler-kazandi-gocek-yat-limani-projesi-iptal-edildi-6900562/"]