Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, tartışmalı proje Kanal İstanbul’un çevresine kurulması planlanan Yenişehir’in ilk 3 etabının tapu kadastro cetvelini 17 Ocak 2022 günü itirazlar için askıya çıkarmıştı. Bir aylık itiraz süreci 15 Şubat günü sona erdi.

18. Madde uygulaması olarak bilinen tapu sürecine bu sürede vatandaşlardan ve meslek örgütlerinden çok sayıda itiraz geldi.

İtiraz eden kurumlardan TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi gelinen son durumla ilgili açıklama yaptı.

“TARLALAR ARSAYA DÖNÜŞECEK, YAPILAŞMANIN ÖNÜ AÇILACAK”

Açıklamada askıya çıkan parselasyon planı ve dağıtım cetvellerinin şimdi tescil için Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ne gönderileceği anlatılarak “ Yapılan 18. madde uygulaması tescil edilirse, tarlalar arsaya dönüşecek ve yapı ruhsatı başvurularının önündeki engel ortadan kalkacaktır. Çok ciddi usulsüzlükler barındıran bu uygulamanın Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından tescil edilmesi teknik ve hukuki açıdan kabul edilebilir değildir. Bölge sakinlerini, İstanbul’u ve ülkemizi derinden etkileyecek uzun vadeli bu tarz projeler oldu bittiye getirilebilecek işlemler değildir” denildi. Kanal İstanbul’a göre çok daha küçük 20-30 dönümlük alanlarda bile bu tür uygulamaların  Avrupa’nın gelişmiş ülkelerinde 2-3 yıldan önce sonuçlanmadığı aktarıldı.

“TELAFİSİ İMKANSIZ HAK KAYIPLARI OLUR”

Açıklamada “Kanal İstanbul’da yangından mal kaçırırcasına, hiçbir uyarı dikkate alınmadan, salt bölgenin bir an önce yapılaşmaya açılması için bu uygulama tescil edilmeye kalkılırsa, çok ciddi teknik ve hukuki sorunlar, telafisi olanaksız hak kayıpları ortaya çıkacaktır” uyarısı yapıldı.

“ŞİKAYETLER DİKKATE ALINSIN, SÜREÇ DURDURULSUN”

Kanal İstanbul projesi gerçekleşse de gerçekleşmese de yapılması düşünülen tapu tescilinin, bölgenin betonlaşmasının başlayacağı anlamını taşıdığına dikkat çekilerek şunlar kaydedildi:

*İmar uygulaması itirazlar dikkate alınmadan Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ne tescil için gönderilecek olsa bile, hukuka aykırılıklar ve usulsüzlükler barındıran bu uygulama tescil edilmemelidir.

*Çünkü tescillerin gerçekleşmesi, geri dönülmez bir sürecin başlangıcını oluşturacaktır. İtirazlar ve dava süreçleri, ruhsat verme sürecini durdurmamaktadır.

*Yetkili kurum yapı ruhsatını verdiği anda temeller atılmakta, yapılar yükselmekte, tarlalar betonun tutsaklığına yenik düşmektedir.

*Bu nedenle, bir süre sonra yargı yapılan uygulamanın iptali yönünde karar verse bile arazide oluşan fiili durum, geri dönüşü kolay olmayan durumlar yaratacaktır. Bölgedeki durum bu noktaya gelmeden, henüz işin başında süreç durdurulmalıdır.

*Şikayetler dikkate alınmalıdır. Hukuk devleti olmanın gerektirdiği müdahaleler yapılmalıdır. Yeni hukuk sorunları yaratılmadan süreç doğru yönetilmelidir.

*Teknik ve hukuki birçok yanlışlığı içinde barındıran Kanal İstanbul imar uygulamasından vazgeçilmeli, yargı süreçleri sonuçlanmadan tapu tescillerine izin verilmemelidir.

[old_news_related_template title="Mahkemeden 'Kanal İstanbul' kararı: Bilirkişi keşif yapacak" desc="Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), Kanal İstanbul Projesi’nin yapımına karşı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından düzenlenen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu Raporu’nun iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açtığı davada İstanbul 10. İdare Mahkemesi keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verdi." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2022/02/21/iecrop/kanal-istanbul_16_9_1645347242_16_9_1645432426.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2022/gundem/mahkemeden-kanal-istanbul-icin-kesif-ve-bilirkisi-incelemesi-karari-6965240/"]