[imza_template desc="Batuhan SERİM,Ali Selim YAMANLI" arry="Batuhan SERİM,Ali Selim YAMANLI">[/imza_template>

Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine 2 Aralık 2021 günü atanan Nureddin Nebati çarpıcı açıklamalarla adından söz ettiriyor.

Nebati'nin daha önce kullandığı, "Ekonomi gözlerdeki ışıltıdır" sözleri de çok tepki çekmiş ve uzun süre konuşulmuştu.

Nebati son olarak geçtiğimiz gün katıldığı bir televizyon programında, "Sokağa çıktığımız zaman biz vatandaşın gözlerinden ne dediğini anlıyoruz zaten. Bakışlarından anlıyorsunuz, duruşundan, söylemlerinden anlıyorsunuz. Vatandaş beni gördüğü zaman aslında Recep Tayyip Erdoğan’ı görüyor" dedi.

Nebati'nin bu sözleri sosyal medyada gündem oldu, eleştiri yağmuruna tutuldu.

Biz de İstanbul Kadıköy'de vatandaşa mikrofon uzattık, "Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, "Sokağa çıktığınızda vatandaşın gözlerinden, duruşundan ne demek istediğini anlıyorsunuz" dedi. Sizce vatandaşın ne demek istediğini anlıyorlar mı? Nebati'yi tanıdıktan sonra hayatınız nasıl değişti?" diye sorduk.

Verilen yanıtlar şöyle oldu:

"İNSANLARIN GÖZÜNÜN FERİ SÖNDÜ"

Serdar Erarslan: "Çok anladıklarını düşünmüyorum. Onların tabiriyle, insanların gözünün feri sönmüş durumda. İnsanlar gerçekten çok ciddi geçim sıkıntısı içindeler. Karnı doymayan insanın gözünün feri olmaz. Öncelikle insanlara sağlık, yeterli beslenme sağlaması gerekiyor bu arkadaşların. Ama kendi çevreleri iyi olduğu için bizi de öyle zannediyorlar. (Nebati'yi tanıdıktan sonra hayatınız nasıl değişti?) Alım gücümüz gerçekten çok düştü. Her şey ortada."

"VATANDAŞLA DALGA GEÇER GİBİ KONUŞMAK HOŞ DEĞİL"

Hakan Okyay: "Vatandaşın konuşacak hali bile kalmadı. Son 30-40 yılın en zor şartlarını yaşıyoruz. İnanılmaz durumda Türkiye. Maalesef böyle provokatif şeylerle, 'ne dediğini anlıyorum', bu ne kadar saçma... Zaten sayın Bakan, çok özür diliyorum, bazı söylemleriyle komik duruma düşüyor. Hem bu kadar kötü bir ekonomi hem de vatandaşla dalga geçer gibi konuşmak bence hiç hoş değil. Türkiye gerçekten tahmin edilemeyecek boyutta zor günler geçiriyor."

Hakan Okyay


"MİLLET REZİLLİK, AÇLIK, KEPAZELİK İÇİNDE"

Gülistan Güloğlu: "Rezillikten başka bir şey gördüğümüz, duyduğumuz yok. O'nun kendinden başkasını düşündüğü yok ki. (Nebati'yi tanıdıktan sonra hayatınız nasıl değişti?) Hiçbir şey değişmedi, onları görmek bile istemiyorum. Duymak da istemiyorum. AK Parti'den hiçbirini görmek istemiyorum. (Neden?) Çünkü millet rezillik, açlık, kepazelik içinde. (Geçim sıkıntısı yaşıyor musunuz?) Ayıp ediyorsun... Geçim sıkıntısı ne demek! Dün ben bir kilo peynire 120 lira para verdim. Bir kilo zeytinin kilosu 80 lira. 2 parça şeye 200 lira para verdim.

Gülistan Güloğlu


"AKP'NİN KİMSEYE FAYDASI YOK"

(Peynir-zeytin eskiden daha yoksul insanların tercih ettiği yiyeceklerdi, sizin için lüks mü artık?) Benim için çok lüks. Ben bir emekli eşiyim, çok lüks. Bir koli yumurta olmuş 60 lira. 100 lira, 10 lira olmuş.. 100 lira, 10 lira olur mu? Emekli maaşına zam yaptı. Yemin ederim daha o zamlı emekli maaşını alamadan gerisin geri aldı. Ben maaşımı zaten çocuklara veriyorum. Çocuklarım aç olduktan sonra benim maaşıma zam yapsa ne olur? Kendi yandaşlarından başka kimseye bir faydaları yok. Hiç kimseye bir faydası yok AK Parti'nin."

"KENDİ GÖZLERİ IŞILDADIĞI İÇİN VATANDAŞIN GÖZÜNÜ DE AYNI ZANNEDİYOR"

Turan Duman: "Sayın Nebati herhalde kendi gözleri ışıldadığı için vatandaşın gözünü de aynı zannediyor. (Işıldıyor mu gözünüz?) Hayır ışıldamıyor."

"SOKAKTA VAKİT GEÇİRMELERİ LAZIM"

Behiye Akar: "Şahsen ben direkt gözlerinden anlayamıyorum. Herkes kendisi nasılsa karşısındakini öyle bilir hesabı; kendi düşündüğünü, kendi yaşadığı dünyayı göreceğini düşünüyorum. (Vatandaşın gerçek halini yetkililer görüyor mu, gerekli önlemleri alıyorlar mı?) Her zaman için söz konusu olamaz. Sokakta fazla vakit geçirmeleri lazım. Çıkıp sadece 'merhaba' demek değil de yaşamak lazım. (Vatandaşla) Aynı sıkıntıları çekmek lazım. İşe aynı toplu taşımayla gitmek lazım. Pazara çıkıp alışveriş yapmak lazım. Pazarda yapamadığın alışverişi çıkıp başka yerden destekleyememek lazım... (Sizce bu durumu yaşıyor mu yetkililer?) Sanmıyorum."

Behiye Akar


"BUNU GÖRÜP DE NEBATİ'Yİ ÖVEBİLMEK MÜMKÜN DEĞİL"

Taylan Orçun: "Hiç zannetmiyorum. Şu an insanların gözüne baktığın zaman bir acı görüyorsun, ekmek kavgası görüyorsun, yaşam mücadelesi görüyorsun. Onun dışında görülen çok fazla bir şey yok açıkçası... İnsanlar bazı sıkıntılarını da içinde yaşıyor, çok fazla belli edemiyorlar. Ama görünen o ki Bakan yine sallamış... (Nebati'yi tanıdıktan sonra hayatınız nasıl değişti?) Her şey pahalılaştı. Enflasyonla ilgili yalan yanlış rakamlar açıklıyorlar. Hayatımda ilk defa görüyorum ki devlet göz göre göre yalan söylüyor. Bunu görüp de Nebati'yi övebilmek çok mümkün değil."

"KARAYA OTURDU"

Karal Yeşilay Cangil: "Vatandaş ne demek istediğini bilseydi bunlar olmazdı zaten. Sayın Nebati'nin de acaba vatandaşa bakacak gözleri var mı, ben onu merak ediyorum. (Sizce var mı?) Bence yok. Ben onu peynir gemisine benzetiyorum; karaya oturdu. (Nebati'yi tanıdıktan sonra hayatınız nasıl değişti?) Daha kötüye gitti. Ancak Nebati değişirse veya bu hükümet değişirse çok şey değişebilir."

"KENDİ ÇIKARLARINI DÜŞÜNÜYORLAR"

Samet Bozkurt: "Bence hiç anlamıyorlar. Kendi çıkarlarını düşünüyorlar. Bence bir sokağa çıkmalı, insanların dilinden anlamalı, insanları dinlemeli. Bir an önce ekonomiyi düzeltmeleri gerekiyor. (Sizce bu dediklerinizi yapmıyorlar mı?) Bence hiç yapmıyorlar."

"TANIDIĞIMIZDAN BERİ HER ŞEY EKSİYE DOĞRU GİDİYOR"

Mevlüt Kahraman: "Onlar vatandaşın gözlerinden anlıyor mu, o önemli. (Sizce anlıyorlar mı?) Hayır, kesinlikle. (Nebati'yi tanıdıktan sonra hayatınız nasıl değişti?) Daha eksiye doğru gidiyor. (Niçin böyle oluyor sizce?) Yönetimden kaynaklı sorunlar. Bu ülkenin akademisyeni var, ekonomisti var, bir sürü bilim insanı var. (Onlara mı danışması lazım sizce iktidarın?) İllaki. Her işin istişare edilip, doğru yolun bulunması lazım."

"HEPSİ PARA PEŞİNDE"

Cemal Bey: "Bence vatandaşın ne demek istediğini hiç kimse anlamıyor. Hepsi hikaye. (Niçin?) Hepsi rant peşinde, para peşinde. Milletvekili maaşına zam olduğu vakit herkesin elleri havada; sana, bana oldu mu herkesin eli tavada... Onun için ben bunlara inanmıyorum. (Nebati'yi tanıdıktan sonra hayatınız nasıl değişti?) Hiçbir şey değişmedi. Nebati de gelse, Memati de gelse hepsi aynı hikaye..."