Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Yoğun Bakım Uzmanı ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Akın Kaya, Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği'nin (ASYOD) 16-19 Mart tarihleri arasında Antalya'da gerçekleştirdiği Ulusal Akciğer Sağlığı Kongresi'nde Demirören Haber Ajansı'na önemli açıklamalarda bulundu.

Prof. Dr. Kaya, Kovid-19'un artık ağır bir akciğer hastalığı olmaktan çıkıp özellikle Omicron varyantıyla beraber daha çok üst solunum yolu enfeksiyonu formuna dönüştüğünü söylese de aşısızlarda, risk grubu ve 65 yaş üzeri vatandaşlarda halen ağır tablolara yol açabildiğine işaret etti.

Prof. Dr. Kaya, "Kovid'de başlarda çok fazla, viral enfeksiyonlarda görmediğimiz kadar akciğer tutulumu gördük. Ondan sonra anladık ki Kovid-19 akciğerleri çok seviyor, yapısı nedeniyle. Sonra da solunum yetmezliğine ve nihayetinde maalesef ölüme götürüyordu. Ama zaman içerisinde, aşıların çıkmış olması, yeni Omicron varyantının daha çok üst solunum yolu enfeksiyonu bulgularıyla seyretmesiyle birlikte, bizde de çok vaka görülmesine rağmen hastaneye yatma oranları, yoğun bakım oranları, hatta Kovid-19 pnömonisi geçirme oranları çok düştü. Ama bağışıklık yetmezliği ya da altta yatan kronik hastalığı olanlar, ileri yaştakiler, bir de aşısızlarda Omicron yine de ölümcül seyredebiliyor" dedi.



"ARTIK TEDAVİDE ETKİNLİĞİ İSPATLANMIŞ BİR İLAÇ VAR"

Şu anda yoğun bakımda tedavi edilen ağır hastaların çoğunun bu gruptan olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kaya, "Aşısız ya da hatırlatma dozunu yaptırmayanlar da var. Genelde boğaz ağrısı, burun kaşıntısı, akıntısı gibi, üst solunum yolu bulgularıyla seyrediyor ve hasta kısa sürede, 2-3 günde toparlıyorlar. Aşılı olup da hastaneye yatırdıklarımız ise yine ileri yaşta ya da altta yatan bir hastalığı olan grup. Kovid-19 başladığında, tedavide kullanabileceğimiz ilaçlarla ilgili elimizde çok az veri vardı. Çin'deki verileri biliyorduk, birtakım ilaçların etkili olabileceğine dair çalışmalar oldu. Rehberler sürekli güncellendi. Gerçekten de hem Türkiye'de, hem dünyada çok dinamik bir süreç yaşandı. Bir takım ilaçlar kullanıldı, faydalı olacağı düşünüldü. Ama takiplerde, özellikle hastaneye yatış, ağır hastalığı ya da ölümü önlemede bir faydası olmadığına karar verildi. Ama günümüzde artık hastaların Kovid pnömonisi olmasının önüne geçebilecek bir seçeneğimiz var" diye konuştu.

"İLAÇ, ERKEN EVREDE BAŞLANIRSA FAYDALI"

Geçen Şubat ayı başında Türkiye'de de özellikle 65 yaş üstü ve risk grubundaki Kovid pozitif hastalara ücretsiz dağıtılmaya başlanan "molnupiravir" etken maddeli ilacın, pandeminin başından beri Kovid'e karşı etkili olduğu büyük klinik çalışmalarla ortaya konan ilk ilaç olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Kaya ilacın, semptomlar henüz hafifken, Kovid'i evde geçiren hastalara dağıtıldığını, yatışının önüne geçilmesi olduğunu söyledi ve ekledi: "Hastanın pnömoni olmasını, dolayısıyla hastaneye, yoğun bakıma yatışını belki de Kovid'den ölümünü de önleyecek ilaçlarımız var artık. Bunlardan biri de şu an ülkemizde kullanıyor. Molnupiravir ile ilgili, Türkiye'de de veriler takip ediliyor. Ama tüm dünyada yapılan çalışmalar, üstelik oldukça yüksek vaka sayılarıyla yapılmış çalışmalarda görüldü ki, özellikle hastalığın başında, yani ilk 3-5 gün içerisinde kullanılmaya başlandığında faydalı oluyor. Hastanın semptomu olur olmaz (65 yaş üstünde olan ya da kronik hastalığı vs bulunan risk grubu kişilerde) bu ilaca erken dönemde başlanması gerekiyor. Hastaneye yatınca değil, yoğun bakıma yatınca değil. O zaman hiçbir faydası yok."

"BELİRTİSİ OLAN RİSK GRUBU HASTALAR HEMEN TEST YAPTIRMALI"

Kendi kliniklerinde de ilacı kullanan hastaları takip ettiklerini anlatan Prof. Dr. Kaya, "Herhangi ciddi bir yan etki görmedik. Ama hastaneye ya da yoğun bakıma yatışı, pnömoniyi önlediğini biliyoruz. Bakanlığımız da ilacı organize etti, bu gruptaki pozitif hastalarımız sistemden gören hekim arkadaşlarımız da ekipleri yönlendiriyor, ilaçları bırakıyorlar. Şu ana kadar önemli bir yan etki görmedik ama Türkiye'de de dünyada da bu veriler aktif olarak toplanıyor. Bu ilacın belirttiğimiz endikasyonlarda kullanımını kesinlikle öneriyorum. Hele aşısız kişilerin mutlaka kullanmasını, aşılılarda da 65 yaş üstü ve risk grubundakilerin almasını öneriyorum. Ama semptom başlar başlamaz ya da test pozitif çıkar çıkmaz başlanması önemli. Bu nedenle belirtisi olanların hiç vakit kaybetmeden test yaptırması gerektiğini de vurgulayan Prof. Dr. Kaya, sözlerini şöyle noktaladı: "Eğer burun kaşıntısı, boğaz ağrısı, üst solunum yolu bulguları varsa mutlaka bir Kovid testine gidip pozitif çıkarsa ilaca erkenden başlamak gerekiyor. Pozitiflik görülmeden ilacı veremiyoruz. Çünkü o 5-6 günden sonra verilmesinin çok etkili olmadığını biliyoruz dedi.

"TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞU YAŞAYAN HASTALAR DA VAR"

Yavaş yavaş dünyadaki tüm ülkeler, uzmanlık derneklilerinin Kovid'in uzun dönem etkilerine dair rehberler yayınlamaya başladığına da işaret eden Prof. Dr. Akın Kaya, bu konuda da şu uyarılarda bulunarak sözlerini noktaladı:

"Yani bu hastalar nasıl izlenecek, takiplerde hangi testler yapılacak vs. Kabaca bu hastalığı değerlendirirken, akciğer fonksiyonları, kalp fonksiyonları ve nörolojik fonksiyonlar üzerinde duruluyor. Bunlarla ilgili bulgular, şikayetler ya da hastalıkları takip etmeye çalışıyoruz. Örneğin hasta geldi, herhangi bir şekilde açıklanamayan bir çarpıntısı var.

Bu acaba Kovid'in uzun dönem etkisi mi, ona göre testlerini yapıp uygun tedavilerini vermeye çalışıyoruz. Hasta takiplerde geldi, ani başlayan göğüs ağrısı var. Nefes alırken batış tarzı ağrısı var. Acaba akciğerdeki damarlara pıhtı mı attı, o yönden hemen spesifik uzmana, göğüs hastalıkları uzmanına hastanın konsülte edilmesi ve tedavisinin planlanmasını öneriyoruz.

Çok ciddi travma sonrası stres bozukluğu var Kovid hastalarında. Çok ciddi işte ölüm korkusu, ciddi kaygılar var. Bunlar için de gerekirse psikiyatri, psikoloji destekleri, hastaların kendilerini sosyal ortamlarda daha rahatlatacak, spor faaliyetleri gibi, sosyal aktiviteler gibi öneriler ve takiplerde bulunuluyor." DHA

[old_news_related_template title="Covid-19'da felaketi yaşıyorlar: Hastalar, yaşamını yitirenlerle aynı yerde kalıyor" desc="Çin'in 'sıfır Covid-19' politikasını uygulamaya çalışan Hong Kong'da Covid-19 vakaları endişe verici boyuta ulaştı. Hastane, morg ve krematoryumlarda yer kalmazken, birçok hastanede hastaların Covid-19'dan yaşamını yitiren hastalarla aynı odalarda kaldığı ortaya çıktı." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2022/03/20/iecrop/covid-reuters1_16_9_1647779106.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2022/saglik/covid-19da-felaketi-yasiyorlar-hastalar-coronadan-olenlerle-ayni-yerde-kaliyor-7022935/"]