Yaşlanma süreci çoğunlukla genetiğimizden etkilenir ve kontrolümüz dışındadır. Dolayısıyla kronolojik (takvim) yaşınız değiştirilemez. “Ancak biyolojik yaşımızı kontrol altında tutmamız mümkün. Örneğin olduğunuzdan yaşlı göründüğünüzü düşünüyorsanız hastalıklarınızı ve bazı yaşam alışkanlıklarınızı gözden geçirin” diyen Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz şu bilgileri paylaştı.

Prof. Dr. Derya Uludüz

Biyolojik yaşı artıran nedenler


Takvim yaşınızdan daha yaşlı gösteriyorsanız, işte nedenleri…



Kötü beslenme

Yediğimiz yiyeceklerin beynimizin yapısı ve sağlığı üzerinde büyük etkisi var. Çünkü beyin, vücudun kalorisinin yaklaşık yüzde 20’sini kullanan, konsantrasyonu koruyabilmek için bol miktarda enerji harcayan bir organ. Bu nedenle beyni besleyecek ‘kaliteli’ bir yakıt kullanmak gerekiyor. Özetle sağlıklı bir beyin, sağlıklı bir vücut demek ve biyolojik gençleşmenin ana sırrı burada.



Kronik hastalıklar

Yüksek tansiyon, diyabet, damar sertliği, demans (bunama) gibi bir kronik hastalığınızın olması vücutta yaşlanma sürecini hızlandırır. Bu hastalıklar mutlaka kontrol altına alınmalıdır.



Obezite

 Aşırı kilo, inflamasyonu (iltihaplanma) ve ardından aterosklerozu (damar sertliği) tetikleyeceğinden vücutta oksidasyon yani paslanmanın zeminini hazırlar ve kronik hastalıklara neden olarak biyolojik yaşı olumsuz etkiler.



Beyin jimnastiği yapmamak

Bulmaca, el işi yapmak, kitap okumak, yeni bir öğrenmek gibi hobiler beyin hücrelerini harekete geçirerek yenilenmelerini sağlar ve insanı zinde tutar. Bunları yapmamak sizi yaşlandırır.



Hareketsizlik

Biyolojik yaşlanma üzerine yapılan araştırmalar, egzersiz ile biyolojik yaşın düşmesi arasında bir bağlantı olduğunu ortaya çıkarmıştır. 2020 yılında yapılan bir araştırma, tempolu yürüyüş, yüzme, bisiklete binme gibi aerobik egzersiz yapan kişilerin, hareketsiz olan kişilere göre neredeyse 5,5 yıl daha genç olduğunu ortaya koydu.



Stresli yaşam

Fiziksel ve psikolojik stresin her ikisi de biyolojik yaşı artırır. Hayatınızda bu tür stres faktörleriniz varsa, bu stresi azaltmak veya ortadan kaldırmak için mutlaka destek almak gerekir.



Sigara ve alkol kullanımı

Sigara ve alkol damarların bilinen en güçlü toksinleridir. Araştırmalar sigara içenlerin ortalama 7-8 yıl daha erken yaşlandığını, kontrolsüz alkol tüketiminin bunu daha da hızlandırdığını göstermektedir.

Kalitesiz ve az uyku

Kötü uyku kalitesinin sağlığınız ve yaşam süreniz üzerinde olumsuz bir etkisi var ve biyolojik yaşınızı da artırdığı biliniyor. Yetişkinler için her gece 7-9 saat uyku en ideal olan süredir.



Su içmemek

Tüm vücut sağlığınız için yaz-kış susuz kalmamalısınız. Kronik olarak vücut susuz kaldığında, organlar ve hatta vücudun en büyük organı olan deride kırışıklık başlar ve erken yaşlanma belirtileri verir.

HİSSETTİĞİNİZ YAŞTA KALIN


Beyin kandırılabilir bir organdır. Yapılan bir araştırmada çok sayıda kişiye “kendinizi kaç yaşında hissediyorsunuz?” diye sorulmuş. Alınan cevaplara göre çıkan sonuçlar özellikle beyin sağlığı açısından oldukça umut verici…

■ Kendini kronolojik yaşından genç hissedenlerin, daha yaşlı hissedenler ve kronolojik yaşıyla aynı hissedenlere göre daha güçlü bir beyin yapısı ve daha güçlü bir hafızası olduğu saptanmıştır.

■ Araştırmalarla kendilerini daha genç hissedenlerin, diğerlerine göre daha sağlıklı ve psikolojik olarak daha dayanıklı oldukları tespit edilmiştir.

■ Yaşından daha genç hissedenlerin daha düşük depresyon riskiyle karşı karşıya kaldıkları da bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır.

■ Kendini genç hissetmenin kalp damar hastalıklardan korunmayı sağladığı belirlenmiştir.

■ Bir grup sağlıklı yetişkin üzerinde yapılan araştırma sonuçlarına göre, kendilerini kronolojik yaşından daha genç hissedenlerin beyinlerinin yaşa bağlı hasardan daha az etkilendiği anlaşılmıştır.

■ Daha genç bir ruh haline sahip olmak, hayatın kontrolünün de elde olduğunu düşünmeye yardımcı olur. Kontrolü elde tutma ve önemli kararları verme yeteneğinin, motivasyonu ve özgüvenini artırarak zindelik sağladığı belirtilmiştir.