Geçen hafta bir derbi oynandı. O derbiden akılda kalan sadece Galatasaray’ın galibiyeti değildi. Ev sahibi takımın altyapısında oynayan gençlere top toplayıcılık yaptırmak kuraldır; eğer takımı öndeyse topu rakibe geç vermesi ise ‘yazılmamış’ görevidir. Kaderi önceden çizilmiş: Topu erken verse kendi taraftarı ve yedek kulübesi kızacak, geç verse rakip oyuncudan tepki görecek...
Mert Efe Batmaz’ı, ‘sportmenliğe aykırı hareket’ nedeniyle PFDK’nın 36. maddesi uyarınca tedbirli olarak PFDK’ya sevk edilmesini hep birlikte izliyoruz. Sistemimizin yanlışlığını, suç ve ceza orantısızlığını sorgulayan yok. Bu çocuk bu topu neden geç atmış, neden tepki almış sorgulayan var mı? 15 yaşında gelecek vaat eden bir futbolcu olan Efe’nin ruh durumuna ve çevresindeki insanlara bakışına, hayatı sorgulayışına, yaptıklarını savunma, haklı çıkma, tereddüt etme, kendinden şüpheye düşme, pişmanlık duyma, ruhunu temize çıkarma gibi içsel halini soran hiç yok.
- Mert Efe Batmaz, geleceğin Galatasaray futbolcusu olarak o topu erken verse ne olacaktı?
- Futbol Disiplin Talimatını okuduktan sonra Mert Efe, yapacağı savunmada, “Bana ne dedilerse onu yaptım” diyecek mi?
- Efe alacağı cezanın ardından sonraki pişmanlığı ile bir daha top toplayıcılık yapabilecek mi?
- Amaç cezanın caydırıcılığı ise bir daha aynı suç işlenmeyecek mi?
- Genç kardeşimizin hatasını anlamasına fırsat tanıyor muyuz? Yoksa onun hakkını savunma bahanesiyle hatasını mı olumluyoruz?
UTANDIK MI?
Eski Beşiktaşlı, kariyeri başarılarla dolu Nihat Kahveci’ye sosyal medyada linç var; top toplayıcı Mert Efe’yi iten Tayfur Bingöl’ü eleştirdi diye... 99 depreminin tüm suçu Veli Göçer’e kalmıştı yüzlerce mütteahhitin evi yıkılmasına rağmen... Ya da araba kaçakçılığının moda olduğu dönemde Avrupa gol kralı Tanju Çolak’ı cezaevine atıp toplumu disipline etmiştik (!). 15 yaşındaki bir gencin PFDK’lık olmasından utandım çünkü o çocuğu böyle davranmaya zorlayanlar hâlâ aramızda dolaşıyor...
