Ancak bu kez kulağıma ciddi bir sızıntı geldi. Üzerinde durulmayacak gibi değil ve hemen özetliyorum.
Geçtiğimiz günlerde partisinde yapılan bir toplantıda seçim tarihi konuşulurken Recep Bey soruyor:
“14 Mayıs desek bir sorun olur mu?”
İtiraz edecek halleri yok ya, çok iyi olur diyorlar.
★★★
Niçin 14 Mayıs 2023?..
O tarihin önemli bazı özellikleri var.
-İlki, Demokrat Parti (Adnan Menderes) 14 Mayıs 1950 seçimlerinde iktidara gelmişti. Yani çok partili hayata geçişin simgesi.
Bu tarih kabul edildiği takdirde bol bol Menderes sömürüsü yapılacak, onun idam edilmesi yeniden gündeme taşınacak, ruhuna dualar edilecek falan filan!
★★★
-İkincisi ise daha da önemli...
14 Mayıs 2023 tam da Ramazan ayı sonrasına denk geliyor.
Ramazan, 23 Mart Perşembe günü başlayacak, 20 Nisan 2023 Cuma günü bitecek.
21, 22 ve 23 Nisan günleri bayram.
★★★
14 Mayıs seçim günü olarak kabul edildiği takdirde, seçim Ramazan’dan kısa süre sonra yapılmış olacak.
Bunun anlamını her Türk seçmeni iyi bilir:
Ramazan boyunca her türlü din ticareti ve din sömürüsü başta iktidar partisi olmak üzere siyasetçi takımı tarafından bol bol yapılacak.
Siyasete alet edilen iftar şovları, sahur gösterileri, abdestsiz namaz kılmalar da aynen öyle.
Böylece Türkiye’de seçim öncesinde tam bir “din iklimi” yaratılmış olacak.
Bunun anlamı şudur.
Seçim 14 Mayıs günü yapıldığı takdirde AKP iktidarı bir taşla iki kuş vuracak...
Hem Adnan Menderes sömürüsü, hem de Ramazan nedeniyle din sömürüsü!
Seçim çalışması yapmak için tercih edilecek çok iyi ve uygun bir zamanlama!
Sevgili okurlarım, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş her alanda sürüp gidiyor.
Birkaç ay öncesine kadar hemen herkes diyordu ki “Rusya Ukrayna’yı çiğ çiğ yer ve savaşı kazanır...”
Ancak bu tahminler tutmadı. Ukrayna direniyor.
Batı dünyasının desteğini alamayan Rusya ise hiç akla gelmeyen bir karar aldı, vanaları kapatıp Avrupa ülkelerine doğalgaz satışına son verdi.
Önümüz kış...
Başta AB’nin önemli üyeleri olmak üzere Avrupa ülkelerinin çoğunluğu Rusya’dan satın aldıkları doğalgaza bağımlı.
Avrupa ciddi sıkıntılara mı girecek, üşüyecek mi, sanayisi felç mi olacak, ekonomisi nasıl zorlanacak, Rusya bu gelir kaybına ne kadar dayanacak bilen yok.
Özellikle kış aylarında neler olacağı meçhul.
★★★
Bizim anlı şanlı dünya liderimiz de bu konuda değerli fikrini açıkladı...
Aynen şöyle diyordu:
“Rusya hafife alınacak bir ülke değil. Şimdi doğalgazı kesti. Avrupa’da fiyatlar bir anda yükseldi. Şimdi herkes kara kara düşünüyor bu kışı nasıl atlatacağız diye. Bunları daha önce niçin düşünmediniz? Rusya, herkes ona saldırınca o da elindeki imkanları ve silahları kullanacaktır. Olay bu kadar basit...”
Yani dünyayı yöneten liderimiz bu olayda Rusya’yı haklı buluyor ve Batı dünyasına karşı savunuyor.
AB’ye üye olabilmek için yıllarca peşinden koşup kapılarında dolandığı, ancak reddedildiği Avrupa ülkelerine adeta “Oh olsun size” diyor.
Recep Bey bu sözleri geçmiş yıllarda söylemiş olsaydı, kendisine yıllardır oy veren ve iktidarda tutan bilinçsiz korolar toplu halde haykırışa geçerdi:
“Moskova’ya git Moskova’ya, gomonistler Moskova’ya...”
★★★
Evet, önümüz kış...
Havalar bir süre sonra soğuyacak.
İşte o zaman Rusya’dan aldığımız doğalgazı çok arayacağız...
Batı dünyası ve savaşta Ukrayna’ya arka çıkan AB ülkeleri elbette zorlanacaktır.
★★★
Ama burada sorulması gereken önemli soru şudur:
“Peki biz ne yapacağız?”
Dikkat ediniz, beyefendi bu konuda hiç ses vermiyor, ya da veremiyor!
Herhangi bir açıklama yapmıyor, ya da yapamıyor...
Nedenini tahmin ediyorum...
Çünkü neler olacağını, ne yapacağımızı o da bilmiyor!
★★★
Emrindeki bakanlar ve hükümet derseniz onlardan da (doğal olarak) ses yok.
Ses veremezler zira o bakanların tamamı bizim beyefendinin emrindeki memurlar...
Kendisinden habersiz, izin ve talimat almadan konuşamazlar...
Bizim dünya liderimiz derseniz Avrupa’nın başına gelecekleri biliyor ve büyük bir mutlulukla açıklıyor.
Ama önümüzdeki kış aylarında doğalgaz sorunu olduğu takdirde (ki olacak) Türkiye ne yapacak, nasıl ısınacak, sanayinin çarklarını nasıl döndürecek, o konulara giremiyor.
Bekleyelim görelim, Allah yardımcımız olsun demeye getiriyor!
