Bu köşeyi, daha doğrusu SÖZCÜ’yü takip eden değerli okurlarımız hatırlayacaklardır...

Yakın geçmişte yapılan Adana Lezzet Festivali sırasında, milletvekilleri ve üst düzey bürokratların, siyasetçilerin olduğu mükellef masanın fotoğrafını çekmiş, yanına ise 11 nüfuslu ailesiyle çorbaya kaşık sallayan işçi Mehmet Çiftçi’nin fotoğrafını çekerek aradaki büyük uçurumu ortaya koymuştuk.

Lezzet Festivali’nde üst düzey konuklar, kuş sütünün eksik olmadığı mükellef sofralarda ağırlanırken, hemen birkaç kilometre uzaklıktaki evinde oturan Çiftçi ailesi ise kuru ekmeğin yanına katık yapacak çorbayı yapmakta güçlük çekiyordu.

Günübirlik işlerde yevmiyeli çalışan 60 yaşındaki Muzaffer Çiftçi “Lezzet festivali varmış, bizim haberimiz yok. Biz karnımızı bile doyurmakta güçlük çekiyoruz. Valilik oraya trilyonlar harcayacağına bizim gibi garibanları doyursa daha iyi olmaz mıydı?” demişti.


Bu haberi yazdıktan sonra, vatandaşlardan, SÖZCÜ okurlarından takdir aldık.

Bana, “Mehmet Bey, elinize sağlık sağ olun. Halkın sorunlarını dile getirmişsiniz. Gerçekten de artık asgari ücretli, dar gelirli vatandaş çorbayı bile bulmakta güçlük çekiyor” diyerek, haberimize destek vermişlerdi.

Öte yandan başta iktidar partisi mensupları ise Adana Valiliği yetkilileri ise bir yalanlama kampanyası başlatmışlardı.

AKP’lilerin bu çabasını anlıyordum ama işlevi gereği halkının sorunlarını çözmekte yardımcı olması gereken Adana Valiliği’nin böyle bir çaba içine girmesini garipsemiştim.

Hatta bu kadarla da kalmadı ve Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu sırasında Valilik’ten bu konularla ilgili bir yetkili bana gelerek, haberimin yalan olduğu, böyle bir ailenin bulunmadığı iddiasında bulundu…

Hem de Gazeteciler Cemiyeti Başkanımız Cafer Esendemir ve bazı yönetim kurulu üyelerimizin yanında bu kişi bir gazeteciyi yalan haber yapmakla itham ediyordu.

Çok şaşırdım ve üzüldüm tabi ki.

Ben ki kırk yılı aşkın meslek yaşamım boyunca bir tek yalan haber yazmadım ve bu yüzden ceza da almadım.

Adana Valiliği ise asli görevi olması gereken gariban aileye yardımcı olmak, onların sorunlarını dinlemek, açlıklarını gidermek, gıda yardımında bulunmak gibi görevleri varken, gazetecileri suçlama modasına uyuyordu.

Ama sayın yetkili yanlış kayaya çarptı.

Şimdi buradan ben o ailenin açık ismini ve adreslerini veriyorum.

İşte o adres: “Mehmet Çiftçi. 19 Mayıs Mahallesi 1088 Sokak No: 14 Yüreğir/Adana”

Eğer gerçekten devletin, milletin hizmetindelerse gitsinler, o adresteki bu vatandaşlarımızın durumlarını gözleriyle görsünler.

Yardıma ihtiyaçları olup olmadığını, yiyecek bulabilmek için bir çorba kaynatabilmek ve ekmek alabilmek için ne kadar güçlük çektiklerini görsünler.

Ben devletimi de Valiliği de seven bir insanım.

Bu olay dünyanın neresinde olursa olsun haberdir.

Yine de ben Valilik yetkililerinden bir teşekkür ya da özür beklemeyeceğim.

Sadece bir ailenin derdine merhem olurlarsa kendimi bahtiyar hissedeceğim.

Ve o yetkilileri de affedeceğim…