Savaşta mıyız? Kıtlık mı çıktı? Yoksa parayı mı bitirdiler? Tüm kaynakları mı tükettiler? Sıra halkın evindeki birikimlere mi geldi?
★★★
Ülke ekonomisini nasıl düzeltiriz diye mesai harcayacaklarına, milletin altınını, dövizini “nasıl alırım?” hesabı yapılması ülke ekonomisinin aynası...
Topladıklarının karşılığında sertifika vereceklerini söylediler. Bu gibi durumlarda arada sırada deprem paraları aklıma geliyor. Geldiği gibi de gitmeyi bilmiyor.
★★★
Erdoğan deprem paraları ile ilgili; “Harcanması gereken yere harcadık. Bundan sonra da bu tür şeylerin hesabını vermeye zamanımız yok” diye açıklama yapmıştı. Acaba altınları da harcanması gereken yere harcarlar mı?
Aslında haklı... Cevap vermeye kalksalar, sorular gelecek yine yok efendim şehit paraları nerede? Vay efendim tank fabrikası verilir mi beleşe? Para harcanmış işte bir de boşuna zamanını mı harcasın? Hangi birini anlatsın?
Eski ekonomik paketlere ne oldu?
Yeni Ekonomi Paketi adıyla halka sunulan ve içinde elle tutulur tek icraat gıdada KDV’nin yüzde 1’e indirilmesi olan bir saatlik bir gösteri izledik.
Sahi “yeni” dedikleri neydi? Ekonomik kriz yaşayan koskoca bir ülkenin kurtuluş reçetesi bakanın hayallerini anlatıp ümitlenmesi mi?
★★★
Sahi eski paketlere ne oldu? Hedeflerine ulaştılar mı? Ne işe yaradılar? Ekonomi bu hale nasıl geldi? Bak ondan hiç bahsetmedi! Hiçbir hatayı üstlenmedi!
Neyin nasıl yapılacağını söylemeden, o olursa, bu olursa diye temennilerden oluşan bir sunum oldu. Ortada yol haritası bile yoktu.
Neyi alkışladılar?
Bakan Nebati’nin sunumu devamlı alkışlarla kesildi. Sorsak “neyi alkışladınız” diye, ne cevap verecekler ki? Böyle salona böyle ekonomi yönetimi...
Bakan “krediler olması gerektiği gibi kullanılmadı, uyarıyorum...” diyor. Kalabalığın alkışlamaktan elleri kızarıyor. Olması gerektiği gibi kullanmayan kim? El çırpanlar!
Arkadaş belli ki kimse dinlemiyor. Bir boşluk olsa da alkışlasak diye zaman kolluyor. Bakan Nebati’nin de işi de zor! Laf anlatamıyor. Demek “ağzına ...” dese, salon birbirine sarılıp kutlayacak!
Nureddin Nebati★★★
Ülke paket açmadan büyüyemez, ekonomi yürüyemez hale geldi. Ha vermişsin teşviki ha basmışsın hormonu...
Peki, neyle açılıyor bunca paket? Paket demek, kaynak demek... Devletin alacağından vaz geçmesi demek... Seçimler yaklaşıyor biraz acele et!
★★★
İyi de, adama sormazlar mı; “Ekonomi iyi gidiyorsa bu destek paketleri niye?” diye... Bugüne kadar soran olmadı. Herkes alkışladı, paketleri koyacak yer kalmadı! İşe yarayanı pek çıkmadı.
Peki, yine niye algı çalışmalarını başlattılar? Nedeni basit; Hayal satmak zorundalar. Sığınacak icraat bulamıyorlar. Ekonomi felaket... Dikiş tutmuyor. Oylar düşüyor. En fenası, alkışlar artıyor!
Paket ne işe yarayacak?
Türkiye’de enflasyon iktidara geldikleri 2002 yılından bile kötü... İşsizlik daha kötü... Büyüme şaibeli, büyüyen kesim belli... Cari açık hala kötü... Borçlanma oranımız çok daha kötü... Yolsuzluk en kötü... Demokrasi yalan dolan, kalmadı inanan!
Türkiye ciddi büyüklükte parasal genişlemeye gidiyor... Bunun anlamı çok daha fazla bütçe açığı... Böyle toplamaya çalışacaklarına keşke bıraksalardı, dağınık kalsaydı. Yine yanlış yola sapıldı.
★★★
İşin kötüsü açılan yeni ekonomik paketin ekonominin sorunlarını çözeceğine dair hiçbir umut yok. Yani bir koyup üç falan almayacağız. Bir, bir koymaya devam edeceğiz.
KDV indirimi reform mudur? Ya da teşvik vermek? Hayır, düzenlemedir. Reform demek mevcut düzeni yıkıp yenisini inşa etmektir. Pakette açıklananlar yapılacak işler ya da temenniler listesinden ibarettir.
★★★
Okuduğunuz bu yazı bile açıklanan ekonomik paketten daha verimli oldu! Neden saçma olduğunu anlattım dolu dolu...
Üstüne üstlük ben sizi bir yerlere çağırmadım, oturduğunuz yerden rahatça okuyun diye yazdım. Kıymetimi bilin...
