yanılıyor.
Bazı partililer “Sayın Bakan, ekonomi bu haldeyken seçimde n’aparız biz?” diye endişelerini dile getirince Nebati Bey kendinden emin bir şekilde gülümseyerek:
“Hiç merak etmeyin. Enflasyon kontrol altına alındı, kademe kademe düşecek! Her şey yolunda.” demişti.
Bunu bilerek, inanarak mı söylemişti, yoksa AKP’lilere moral vermek için sallamış mıydı, bilmiyoruz ama Nebati’nin şansı bir türlü yaver gitmiyor ve ne dediyse tersi çıkıyor!
Onu, bu konuşmasından birkaç gün sonra devletin resmi kuruluşu TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) istemeden de olsa, yalanladı.
Enflasyonu düşük göstermek için büyük çaba harcayan TÜİK, buna rağmen yıllık enflasyonu yüzde 78.62 olarak açıklamak zorunda kaldı.
Makyajlanmış, masa üstü hesaplarıyla düşük tutulmuş olmasına rağmen, son yirmi yılın en büyük enflasyon rakamıdır bu...
Peki, günümüzde gerçek enflasyon ne?
İstanbul Ticaret Odası “yüzde 94”, bağımsız araştırma grubu ENAG “Yüzde 175.55” diyor. İlk rakam korkunç, ikinci rakam çok korkunç!
İnsanlarımızın en az yarısı acınacak durumda! Can mı dayanır buna?
★★★
Türkiye, 2017 yılının Nisan ayında yapılan referandumla “TEK ADAM SİSTEMİ”ni kabul ettikten sonra ülkede ekonominin pusulası şaşırdı, dengeler bozuldu, işler kötüye gitti, güven bitti ve bu hale geldik!
fGerçekler ortada iken, iktidarın ağzında hâlâ sakız gibi çiğnediği bir lâf var. Israrla “İşçiyi, memuru, emekliyi enflasyona ezdirmedik!” diyorlar.
Vah vah! İyi ki ezdirmediler! Ya bir de ezdirselerdi, ne olacaktı?
★★★
Bugün Türkiye’nin gerçeği şu:
Ülkede yaşayan herkes, 84 milyon insan, geçen yıla göre çok daha fakir!
Tabii ki saraylılar, ballı ihaleler alan müteahhitler, üç-beş yerden maaş alan yandaşlar bunun dışında...
Mevcut sistem “Tek kişinin egemenliğinde” olduğu ve her kararı o verdiği için kimsenin başka bir şey yapmasına imkânı yok!
Tek umut genel seçim!
Gördüğümüz kadarıyla millet “Artık yeter” diyor. Ak mı, kara mı, sandıkta belli olacak!
Fakirin ekmeğine göz dikildi
İktidar aslında enflasyonla mücadele etmiyor “edermiş gibi “ yapıyor!
Enflasyonla mücadele böyle atıp-tutmakla, hayali lâflar etmekle olmaz. Bilgi ve beceri ile birlikte ekonominin kurallarına uymak, üretimi arttırmak gerekir.
TÜİK (ekonomi bilimini hiçe sayarak) iktidarın emirlerine uyuyor, enflasyonu düşük göstermeye çalışıyor. Fakat, bir yere kadar tabii ki! Ne kadar gayret ederse etsin, güneşi balçıkla sıvayamıyor!
Çarşı-pazar fiyatları ortada... Hemen her üründe geçen yıla göre yüzde 200’e yakın bir artış var!
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, çok sert bir dille TÜİK’i eleştirince, kurum Engin Altay aleyhinde tazminat davası açtı.
Neyin davası bu? Muhalefet eleştiri hakkını kullanmayacak mı?
Maksat yıldırmak, göz korkutmak! Fakat Engin Altay’da korkacak göz yok! “Sözlerimin arkasındayım!” dedi ve ekledi:
“TÜİK, milletin sofrasındaki ekmeği almıştır. Çünkü millet Temmuz ayında gerçek enflasyonla bağlantılı bir maaş zam farkı alamamıştır. TÜİK’in yaptığı açıkça fakir-fukaranın sofrasındaki ekmeğe göz dikmektir ve bu ahlâkî de, vicdani de değildir!”
TEBESSÜM
Temel’in tek şikâyeti!
Bir işe girmek için Temel’e sağlık raporu lâzım olmuş. Gitmiş tam teşekküllü bir devlet hastanesine... Birçok tetkikten sonra doktor sormuş:
“Gözünden, kulağından, burnundan bir şikâyetin var mı?”
Temel “Burnumdan şikâyetçiyim doktor bey” demiş “Fanilamı çıkartırken takılıyor, çok zorlanıyorum!”
GÜNÜN SÖZÜ
İnsanın büyüklüğünü, kendinden küçüklere karşı davranışı gösterir
