Sevgi Saymaz, 1992 yılında terör suçundan hüküm giymiş. 30 yıldır kesintisiz şekilde cezaevinde. Halen Kocaeli - Kandıra 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tahliye umuduyla bekliyor.

Sevgi Saymaz tahliye tarihi yaklaştığı dönemlerde; infaz hükümlerinde lehine yapılan değişikliklerden faydalanamaması için çeşitli yöntemlerle üzerinde baskı oluşturulduğunu, örneği olmayan yasaklarla karşılaştığını ve hukuki dayanağı olmayan disiplin cezalarıyla infazının yakıldığını öne sürüyor. Eğer iddia doğruysa vay ki vay..

SATIRLAR YETMEZ

Artvin - Şavşatlı olan silahlı sol bir terör örgütü mensubu olduğu belirtilen Sevgi Saymaz, yaşadıklarını hemşehrisi olan Artvin Milletvekili Avukat Uğur Bayraktutan’a yazdığı mektupta şöyle anlatıyor:

“Size bu satırları yaşadığım adaletsizliği anlatmak için yazıyorum. Konuşma ve açıklamalarınızı da bir hemşehriniz olarak takip ediyorum. Yıllardır hasretini çektiğim insanı güzel, havası suyu, taşı toprağı güzel Artvin’imize dair yazmaya kalksam satırlar yetmez elbette. Bu sebeple doğrudan yaşadığım hukuksuzluğu anlatmak istiyorum. Ben 1992 yılından beri kesintisiz hapishanede olan bir tutsağım. 30 yıldır hapishanede oluşum yetmemiş olacak ki infazımı yaktılar. Aldığım hücre cezalarından kaynaklı ‘iyi halli’ olmadığıma karar vererek altı yıl daha hapishanede tutarak ‘ıslah’ edeceklermiş beni...

HAPİSHANE İÇİNDE HAPİSHANE

Tahliye tarihi gelen siyasi tutsakları içeride tutmanın bin bir yolunu arayıp buluyor hapishane idareleri. Söz konusu olan devrimciler olunca hukuk rafa kalkıyor. 1992’de tutuklanıp DGM’de yargılandım. Müebbet hapis cezasına çarptırıldım. Bana tutuklandığım yılın infaz hükümleri uygulanması gerekirken son çıkan infaz hükümleri uygulanıyor.

Bu 30 yılda sürekli kanunlarda değişimler oldu, lehime hükümler bana uygulanmadı. Hırsızı, ahlaksızı, mafyası serbest bırakıldı. Onların lehine uygulanan infaz hükümleri bizim aleyhimize döndü.

Yetmedi verilen disiplin cezalarıyla tecrit koyulaştı. Hapishane içinde hapishane yarattılar. 15  Temmuz 2016’dan sonra ülkemiz Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) yönetilmeye başlandığında hapishanelerdeki baskı ve yasaklar da katmerlendi. En basiti, cezaevine kitap alabilmek için senelerce direnmek zorunda kaldık. Hak gasplarına karşı çıktık. Bu sebeple sayısız disiplin cezasına çarptırıldık. 15 Temmuz 2016 sonrası hapishanelerde verilen disiplin cezalarının nasıl katmerlendiğine dair bir istatistik var mıdır acaba?

KAMU MALINA ZARAR

Ben içeri girdiğimde bir yaşındaki çocuklar bugün 30 yaşında. Ailem, sevdiklerim şaşkın, üzgün. Tasavvur edemiyorlar adaletsizliğin boyutunu. İçeride tutmak için yeni yeni davalar açıp 1-2-3 yıllık cezalar veriyorlar. Köhnemiş hapishanenin dökülen boya ve sıvaları, duvarlarındaki yazılar için kamu malına zarar verme davaları açılıyor.

Yakılan infazınızın üstüne bu cezalar bindiriliyor. Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım bu ve benzeri sebeple ölüm orucundalar. 117. günündeler bugün itibarıyla. Sesimizi duyurmaya çalışıyorlar. Onlara kulak veriniz.

Onların iki dudağı arasındaki kararlar bizim ömrümüz demek. Sizden konuya duyarlı olmanızı, gündeme getirmenizi istiyorum. Kandıra Hapishanesi’nden selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum. Umutla ve dirençle.”

CEZAEVİNDE ÖLDÜRMEK

CHP’li Uğur Bayraktutan, 30 yıldır cezaevinde olan hemşehrisinin mektubundan etkilendi. İddialarının doğru olup olmadığını öğrenmek için Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın cevaplandırması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde şu soruları yöneltti:

1-Ülkemizde Sevgi Saymaz gibi 30 yıl kesintisiz şekilde cezaevinde bulunan kaç hükümlü vardır? Bu hükümlülerin infaz yasaları gereği tahliye edilmeme gerekçeleri nelerdir?

2-İnfazın yakılması boyutunda keyfi disiplin cezaları verildiği iddiaları doğru mudur? Son 20 yılda tahliye olacakken disiplin cezası verilerek infazı yakılan tutuklu sayısı ne kadardır?

3- Tahliye tarihi yaklaşan tutukluların infazı hangi gerekçe ile yakılmaktadır? Bu tutukluları cezaevlerinde çürüterek öldürmek anlamına gelen uygulamaların amacı nedir?

30 yıldır cezaevinde yatan kadın mahkûmun iddiaları önemli. O nedenle Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın bu konudaki cevabı da aynı ölçüde önemlidir. Uğur Bayraktutan o cevabı heyecanla bekliyor. Biz de merak ediyoruz. O cevap gelirse sizi de mutlaka haberdar edeceğim.

Yeni çıkan kitaplar


- Gazetemiz yazarlarından Rahmi Turan’ın ülke gündemiyle ilgili önemli yazılarının yanı sıra güldüren, düşündüren kitapları da yayımlanıyor. Ağabeyimizin SÖZCÜ Kitabevi’nden çıkan “Siyasi Fıkralar” kitabında politikadaki kavgalar, yerini eğlenceli politik fıkralarla siyasetin gülen yüzünü bırakmış.

- SÖZCÜ Kitabevi farklı bir yayına da imza attı.

Laura Ak, “Resimli İngilizce - Türkçe Sözlük” hazırladı. Sözlükte, günlük yaşamda kullanılan, her yaş grubuna uygun bin 500 kelimeye resimlerle yer verildi. İngilizceyi eğlenerek öğrenmenize yardımcı olacak.

- Benim yazdığım Doğan Kitap’tan çıkan “Vali Bey” ve diğer kitaplarımı da SÖZCÜ Kitabevi sitesi  ‘www.sozcukitapevi.com’ ya da 0212 9482278’den edinebilirsiniz.

Mutlu bayramlar diliyorum.