Sağlık sistemimizle ilgili hemen her gün değişik haberler yayımlanır. Bazı günler şiddet, bazı günler sahte doktorlar, hastalarına eziyet eden, onlarla dalga geçen hastane personeli olduğu da görüntülerle ortaya çıkıyor. Şaşırıyorsunuz, “Bu ne rezalet” diyorsunuz. Sosyal medyaya görüntüler düşünce bakanlık harekete geçiyor, olayın öncesi araştırılmadan işlem yapıyor.

Sağlık Bakanlığı’nın sıkça değiştirdiği uygulamaları da yeni sorunları daha da artırıyor. 6 Ekim’de Özel Hastaneler ve Tıp Merkezleri Hakkında Yönetmelik değişikliği yapıldı. Bu değişiklikle, serbest çalışan doktorların çok büyük bir kısmının özel hastanelerde ameliyat yapmaları engellendi.  Muayenehanesi olan yaklaşık 7 bin doktorlardan ancak 500’ü özel hastanelerde ameliyat yapabilecek. 6 bin 500 doktora hastanelerin ve ameliyathanelerin kapıları kapatıldı, ameliyat yapamaz hale getirildi.

YASAKÇI YÖNETMELİK

Bu, yönetmelikle hastane seçim hakkı doktordan alınıp özel hastaneye devredildi. Hastane, hangi serbest doktorla çalışmak istiyorsa onunla anlaşma yapacak, kendi hastaneleri hesabına doktor çalıştırabilecek. CHP Balıkesir Milletvekili Dr. Fikret Şahin, yönetmelik değişikliğiyle “özel hastanelerin, muayenehanelere çöktüğünü” bakanlığın özel hastane lobilerine teslim edildiğini belirtiyor.

“Yasakçı yönetmeliğin” iptal edilmesi için çaba gösteren Fikret Şahin ve arkadaşları bu konuda araştırma önergesi verdi.  Önergesinde, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) muayenehanelerle anlaşma yapmalarını, yazdıkları reçetelerin eczaneler tarafından karşılanmasını, serbest çalışan doktorların istedikleri tetkikleri kamu ve özel hastanelerde yapılabilmesini, serbest hekimlerin kamu hastaneleri ameliyathanelerini kullanabilmelerine izin verilmesini, bu yolla ameliyathane kullanımı ve doktor ücreti Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) üzerinden fiyatlandırılarak bakanlığın gelir elde etmesi de öneriler arasında. Bunlar yapılırsa sağlıkta yaşanan randevu alma sorunu çözülecek, doktorların yurtdışına gitmeleri engellenecek, sağlık harcamaları da azalacak. Bekleyelim bakalım…

HASTANE KAPATILINCA

Sağlıkta tabi hoş olmayan asla kabul edilmemesi gereken olaylar da yaşanıyor.  Örneği Tokat’tan vereceğiz. Fransa’da yaşayan ve tatil için memleketi Tokat’a gelen 62 yaşındaki Metin Akça, beyin kanaması teşhisiyle hastaneye yatırıldı.  Yoğun bakım ünitesinde iki hemşirenin, hastaya  kötü muamelede bulunduğu kamera kayıtlarıyla 9 Temmuz’da belirlendi.

Hastane yönetimi, sürecin sağlıklı yürütülmesi için genel müdürü görevden aldı, yerine vekaleten atama yapıldı. Konunun incelenmesi için soruşturma heyeti kurdu. İncelemenin ardından da iki hemşire hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Bununla da yetinilmedi, iki personelin tazminatları ödendi ve işlerine son verildi.

Hastanedeki o olumsuz görüntüler 10 gün önce sosyal medyaya düştü. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın talimatıyla hastane kapatıldı. 400 civarında çalışan açıkta kaldı. Ameliyat için gün alan, tetkikleri devam edenler, hastanede yatanlar,  hastane kapatılınca perişan oldu. CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz’a sorduğumda, hastane yönetiminin, kabul edilemez görüntüler üzerine zaten önceden gerekli önlemleri aldığını, bu nedenle hastanenin açılması gerektiğini, bunu Sağlık Bakanıyla da konuştuğunu söyledi. Peki, çalışan ve şimdi açıkta kalan 400 kişinin suçu ne?

O HASTANE NE OLACAK?

Özel hastanede kabul edilemeyecek olay yaşanırken, Devlet hastanelerinde de daha beteri yaşanıyor. Trabzon’da doktor önlüğü ve boynuna taktığı stetoskopla acil servise giren inşaat işçisi Serkan A.’nın Rize’de Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinin ameliyathanesine girdiği de unutulmadı. Son bombaya gelelim:

Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesi Devlet Hastanesi’nde yaklaşık bir yıldır pratisyen hekim olarak görev yapan 25 yaşındaki Ayşe Ö.’nün sahte doktor olduğu ortaya çıktı. Tıpta Uzmanlık Sınavı’nda (TUS) 81 puan alarak çocuk doktoru olduğunu söyleyen Ayşe Ö’nün. tıpla ilgili bazı konularda çelişkili cevapları üzerine durumundan şüphelenildi. Yapılan araştırmada lise mezunu olduğu anlaşılan sahte doktor tutuklandı. Hastane ise açık…

İNTİKAM AMAÇLI

Evinde sahte doktor, hastane kimlikleri bulunan kadının sosyal medya hesaplarından hastanede girdiği ameliyatların fotoğraflarını da paylaştığı görüldü. Sağlık Bakanı, bu durumda hastaneyi kapatması mı gerekiyor? Yapılması gereken geç de olsa yapılmış. Bu konuda daha dikkatli ve titiz olunması gerekiyor.

Özel hastanede iki çalışan hastaya kötü muamele ettiği gerekçesiyle aylar önce işten çıkarılıp, haklarında C. Savcılığına suç duyurusunda bulunulmuş. Sağlık Bakanlığı, benzer bir olumsuzluk Devlet hastanesinde yaşanınca hastaneyi kapatıyor mu? Hayır. Bundan sonra özel hastanede çalışanlardan, hastanesiyle sorunlu olan personelin hastaneyi kapattırmak için benzer adımlar atmayacağını da kimse garanti edemez.

Bakanlık sağlıklı ve adil karar vermeli,. Hastane kapatırken kılı kırk yarmalıydı.

-----------------