Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Covid-19 nedeniyle 108 gün yoğun bakımda kaldı. O hastanede canıyla uğraşırken yerine kimin geleceği konusunda pazarlıklar bile yapıldı. Muhittin Bey, o süreçte yaşananları “İkinci Yaşam- Siyaset ve İhanet” kitabında topladı.

Siyaset içinde farklı partilerdeki, farklı görüşlerde olan, düne kadar hiç yan yana gelmemiş ve gelmesi mümkün görünmeyenleri “koltuk sevdası” bir araya getirmişti. Böcek “Onların, siyasi menfaatleri uğruna yan yana gelmelerini, çıkar birlikteliği kurduklarını iyileştiğim zaman öğrendim” diyor.

ŞİKAYET ETTİ

Muhittin Böcek, kendisine gelmesiyle birlikte belediyeden, işleyişten, önemli bazı olaylardan haberdar olmaya başladı. Görevden almalar, yetkileri kısıtlamalar, yeni atamalar çok canını sıktı. İşleyişin, bıraktığından farklı olarak, hem de istemediği bir şekilde yürütüldüğünü öğrendi. Bu gidişe son vermek istedi. Dizüstü bilgisayarını getirtti, şifresini girdi ve mevcut başkanvekili Mehmet Hacıarifoğlu’nun yerine Meclis Üyesi Oktay Başaran’ı vekil olarak atadı. Böcek, o süreci şöyle anlattı:

“Beni asıl üzen olay bu aşamada yaşandı. Başkanvekili Hacıarifoğlu, ‘Bu imza sahtedir, hastanede bu durumdaki birisi atamayı yapamaz, bunu yanındakilerden birisi onun iradesi dışında yapmıştır’ gerekçesiyle beni İçişleri Bakanlığı’na şikâyet etti. Kim ediyor? Benim vekil bıraktığım, inandığım, güvendiğim, olmazsa olmaz dediğim Mehmet Hacı
arifoğlu. Herkes bana her şeyi sorabiliyorken o sormadan yapıyor, beni sahtecilikle suçluyor,
İçişleri Bakanlığı’na şikayet ediyor. Ben bir kez daha yıkılıyorum.”


“ŞİKAYET ETMEDİM”

Muhittin Böcek, isim vermese de kitabında suçladığı Başkanvekili Mehmet Hacıarifoğlu’ydu. Muhittin Bey’in kitabından alıntılar yaptığım yazımla ilgili olarak Hacıarifoğlu da “Benim de bu konuda söyleyeceklerim var. Konu, köşenizde yer aldığı için bunları kamuoyunun bilmesinde fayda var” dedi. Şimdi, suçlanan eski başkanvekili Mehmet Hacıarif- oğlu’nu dinliyorum:

“Muhittin Böcek’in başkanlık yetkilerini kullanamadığı aşamada raporlu ve yoğun bakımda olduğu tüm ülkenin bilgisi dahilindeyken, başkanvekili olan beni  ‘e-imza’ kullanılarak değiştirmesi üzerine valilik nezdinde soruşturma açılmıştı. İçişleri Bakanlığı tarafından başkanvekili olarak, başkanlık görevine benim devam etmem yolunda karar verilmişti.

Bakanlık kararında da yer aldığı üzere Muhittin Böcek’in rahatsızlığı nedeniyle izinli olduğu dönemde yeniden göreve başlayacağı döneme kadar yeni bir karar alamayacağı hüküm altına alınmıştı. İçişleri
Bakanlığı’na Muhittin Böcek’in imzasının sahte olduğu yolunda benim bir şikayetim yoktur.


NİÇİN DEVAM ETTİM

Belediye Başkanvekili olarak Muhittin Böcek’in kendisinin elektronik imzayla bu görev değişikliği kararını alırken bana yaptığı bir bildirim ya da bilgilendirmesi olmadı. İlginçtir ki sonradan özel kalem müdürü bir mesaj gönderdi. Muhittin Böcek ile görüşme çabama rağmen kendisi ile görüşme fırsatı da verilmedi. Gerekçe yoğun bakımda olması gösterilmişti.

Bu gelişmeler yaşanırken, İçişleri Bakanlığı kararının valilik aracılığı ile tarafıma tebliğ edilmesi üzerine öncelikle vekilliğini yürüttüğüm Belediye Başkanım Muhittin Böcek’e ve sonrasında da Antalya halkına olan sorumluluğum gereği de göreve devam ettim. 

Yasal mevzuata ve alınan karara uygun hareket etmem beklenen ve olması gereken harekettir.

İçişleri Bakanlığı kararından söz edilmemesi, gerçeğin anlaşılmasına engel oluyor.”

Büyükşehir Belediyesi CHP Meclis Üyesi Mehmet Hacıarifoğlu’na, niçin bu durumu Başkan Muhittin Böcek’e anlatmadığını sorduğumda dinlemediğini, anlatma fırsatı verilmediğini belirtti. Hacıarifoğlu’nun “İhanet” iddiasına  cevabı böyle oldu.

Yeni çıkan kitaplar


- CHP Milletvekili hukukçu Levent Gök, 28 Aralık 2011’de bombalanan ve 33 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayları inceledi, araştırdı ve bunları “Roboski - Uludere’nin Gözyaşları” kitabında topladı. İmge Kitapevi’nden çıkan kitapla tarihe not düşüldü.

- Eski Çorum Milletvekili Adnan Türkoğlu’nun yalnız yaşamını değil, yakın siyasi geçmişi ve bugüne yansımalarını Burhan Buruk,  “Efsane Siyasetçi – Mimar Adnan Türkoğlu” kitabında topladı. Süleyman Demirel’e yakın siyasetçi olan Türkoğlu’nun siyasi anıları yakın tarihe de ışık tutuyor., bir çok olayın perde arkasını da ortaya koyuyor.