TÜRK futbolunun asırlık çınarları, bu sezon tarihte görülmemiş bir çöküş yaşıyor. Lider Trabzonspor’dan 69 puan fark yiyen Galatasaray (29), Fenerbahçe (20) ve Beşiktaş (20), Süper Lig’de ilk 5’in dışında. En çok şampiyon olan takım olan Aslan, son 13 maçından 8 puan çıkararak düşme hattının sadece 3 puan uzağında, bu korkuyu iliklerine kadar hissetmeye devam ediyor. Kanarya ve Kartal’da da istifa sesleri tribünlerde yankılanıyor. Peki buraya nasıl gelindi? Şöyle başlayalım: Taraftar kulübün can damarı. Ancak son yıllarda ortaya çıkan sosyal medya hastalığı üç büyük takımı yerle bir etti.

YARANMA ÇABASI!


PROFESYONEL futbol aklının yerini sosyal medyaya yaranma çabaları aldı. Menajerlerin ve teknik direktörlerin yönlendirdiği birçok hesap, kulübe tarihi hatalar yaptırdı. Son Gedson Fernandes transferi bile bunun en güzel örneklerinden biri. Sosyal medyaya en ufak bir karşı koyma çabasında, vay başınıza gelenler! Transfer diye ayılıp bayılan taraftarlar, niteliğine bakmadan her alınan futbolcuya dünya yıldızı muamelesi yaptı. Böyle olunca da çok transfer yapan, en çok batan tarafta yer aldı.

DEVLER LİGİ YARAMADI


BEŞİKTAŞ şampiyon olan her Türk takımının yaşadığı sorunu ağır şekilde yaşadı: Şampiyonlar Ligi sonrası çöküş. Sergen Yalçın’la sıkıntılı başlayan süreç ve ayrılık, ardından emanetçi Önder Karaveli ile başarı arama çabası. En azından siyah-beyazlılarda ‘altyapı ve öze dönüş’ çabası ile kıpırdanma var. Siyah-beyazlılara bu mecburiyeti, üç büyükler arasında futbolcularına en çok maaşı (30 milyon Euro’yu aşan) ödemek zorunda olmaları getirdi. Sonuç olarak üç büyükler, teknik direktör konusunu hafife almaya devam ettikçe Anadolu takımlarının kendilerini kolay lokma görmesine alışacaklar. 15 milyar TL’yi aşan borçları ve Bankalar Birliği’nin kıskacında olmaları bir yana, artık masada da güçlü değiller. TFF ve MHK, çarpık güç yapısıyla üç büyüklere TFF 1. Lig takımı muamelesi yapıyor!


ALİ KOÇ DERS ALMADI


ALİ Koç hatalarından ders almadı. Hiçbir teknik direktörün arkasında durmadı. Gömlek değiştirir gibi hoca değiştirdi. Gelirken “İstikrar” demişti ama Fenerbahçe her anlamda 3.5 yılda istikrarsızlık abidesi oldu. 8 teknik adam, 60’ın üzerinde transfer. Takım futbolcu değirmenine döndü ama bir sol bek alınamadı! Fenerbahçe nereye ihtiyacı varsa tam tersi bölgeye oyuncu aldı. Son olarak sol bek ve forvete ihtiyacı varken, zaten şişik olan bölgesine Ozan Tufan’ı getirdi. Her hocaya “Olanla idare et” denildi. Fenerbahçe’de her dönem bir parça eksik kaldı. Ya kadro iyiydi hoca kötü, ya hoca iyiydi kadro kötü. Denge bir türlü sağlanamadı.


FATİH TERİM'İN YANLIŞLARI


TRANSFER konusundaki başarısızlığı ortada olan Terim’e yeni yapılanma bırakılınca, felaket kaçınılmaz oldu. Terim, en başarılı hoca ama geçmişte yaptığı 70’in üzerindeki transfer akıllarda! Hangisi satıldı, yıldız oldu veya elde kaldı? Buna bakan olmadı. Son 4 şampiyonlukta kadroyu Aysal ve Özbek kurmuştu. Yakın dönemde Luyindama’ya 8.5, Diagne’ye 13 milyon Euro verdiren de o. Lukunku, Tamas, Bratu gibileriyle, Galatasaray’ın belini büktü, son döneminde aynısını yaptı. Fatih Terim’in kimsenin anlam veremediği fahiş fiyatlara yapılan garip transferleri, düşmeye oynayan bir takım yarattı.