İstanbul’un eski bir semtine yerleşen sarsak dolmuş şoförü Selim, burada bir kıza aşık olur. Fakat kızın abisi mahallenin tokadı kuvvetli kabadayısı Halim için kızkardeşi bir yana dünya bir yanadır...
Selim, Halim’i görünce bacaklarının bağı çözülse de gizli gizli damlardan geçerek kızla buluşup yakınlaşmayı başarır. Her buluşmada bi şeyler olur... Komşu kadınların başına kiremit düşer, tuğla denk gelir, kimi çatıda aniden karşısına çıkan Selim’i canavara benzetip bayılır.
Bir gün Halim kahvesini yudumlarken mahallelilerden biri gelir kahveye, canavarın karısının kafasına kiremitle vurup yardığını anlatır. Kabadayı Halim, canavar hikayesine inanmaz ve altını çize çize şöyle der: Kedidir kedi!
1977 yapımı Aslan Bacanak filminin unutulmaz repliğidir, kedidir kedi... Mahallenin kabadayısı Metin Akpınar. Korkak ama sevdiği kız için damlarda dolaşacak kadar cesur aşık, rahmetli Zeki Alasya...
***
CNN Türk’te Ahmet Hakan’a; Türkiye’nin aslında dingonun ahırı olmadığını, kaçak göçmen ya da mülteci sorununun da çoktan çözüldüğünü, milyonlarca Suriyeli’nin memleketi doldurmadığını izah eden içişleri bakanının yardımcısı İsmail Çataklı’ya ağzım açık bakarken, Aslan Bacanak filmini seyrettim resmen!
Mahallenin kabadayısı Halim, milletin kafasına kiremitler düşerken, mahalleli elde odun, keser, av tüfeği canavar nöbeti tutarken ‘canavar manavar yok kedidir kedi’ diyor.
Süleyman Soylu’nun yardımcısı Çataklı da öyle... 45 yıl sonra Aslan Bacanak’ın 2022 versiyonunu çekti resmen! Memleketin en tenha noktasından Sultan Ahmet Meydanı’na her daim karşılaştığımız milyonlarca Suriyeli ve dünyanın onlarca ülkesinden kaçıp buraya gelenlerle ilgili şunu dedi programda: Turisttir, turist!
Valla aynen böyle dedi! İzlemeyen inanmaz diye tekrar tekrar oynatıp dediklerini tane tane yazdım...
Yardımcı bakan: Bir defa turistler meselesi var Türkiye’de! Zaten onlar göçmen değil! Geldiler 10 gün sonra...
Ahmet Hakan: Bayram günü Sultan Ahmet’e gelenler turist mi peki?
Yardımcı bakan: Tam da söylemeye çalıştığım o! Şimdi kaçak göçmen olsanız siz, Allah rızası için yani Ayasofya’ya gider misiniz?
Ahmet Hakan: Kontrol yoksa giderler! Kontrol ediliyorlar mı?
Yardımcı bakan: Siz bütün turistlere her sokakta tek tek kimlik mi soralım istiyorsunuz! Tersten düşünelim... Kaçak göçmen olsanız Ayasofya’ya mı gidersiniz, o kadar güvenliğin olduğu yere? Ya bunlar turist!
***
İşinin ehli yardımcı bakan sözü Karabük’te çekildiği öğrenilen, Arap kıyafetleri ile bayram namazına giden binlerce insanın görüldüğü fotoğraflara getirdi. Fotoyorumu harikaydı!
Yardımcı bakan: Karabük’te bir resim var mesela. O resimdekiler öğrenci! 12 bin yabancı öğrenci var Karabük’te!
Ahmet Hakan: Paralı mı okuyorlar?
Yardımcı bakan: Tabi parasıyla! Cambridge Üniversitesi dünyadan öğrenci alırken iyi de bizim üniversitelerimiz yabancı öğrenci alırken mi yanlış! Şimdi bu fotoğrafı koyup yabancılar istila etti diye paylaşmanın mantığı var mı?
Yok tabi!
İlçeleri, köyleri dahil 249 bin nüfuslu Karabük’te nasıl bir mantıksızlık olabilir ki!
Cambridge’i solladığını gururla öğrendiğimiz Karabük Üniversitesi’nin sınırlı sayıda İngilizce eğitim verilen bölümü var! Yarısından fazlası Suriyeli 90 ülkeden 12 bin yabancı öğrenci herhalde Türkçe eğitim almıyordur! Yoksa, misal Uganda’ya ‘dönünce’ nasıl anlaşacaklar yurttaşlarıyla?
İngilizce eğitim veren bölümlerin yıllık fiyatları dolara vurunca sudan ucuz; yıllık 2 bin 600 ila 7 bin lira! En yüksek ücret tıp fakültesinde ama o da yüzde yüz Türkçe!
Daha da güzeli var! Yabancı öğrenciler Türkiye’deki tüm devlet üniversitelerine tıpkı memleketimize girdikleri gibi, 2600 lirayı verince ellerini kollarını sallayarak ‘sınavsız’ girebiliyor!
Sözün özü... Bir daha kimse bana memleket sessiz istilaya uğradı filmi izletmeye kalkmasın, inanmam...
Adaları, Modaları, meydanları, çarşıyı, pazarı, vapurları, Sultan Ahmet’i, Ayasofya’yı, Karabük’ü, Antakya’yı, Gaziantep’i, Kemeraltı’nı, Kordon’u, İstanbul’u, sahilleri, metroları, trenleri, fabrikaları, atölyeleri, lokantaları, tarlaları dolduranların tamamı turisttir turist!
