Fernando Corbato...

Amerikalı bilişim uzmanı.

Yıl 1962... Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’ndeki (MIT) bilim insanları Corbato’nun öncülüğünde bilgisayarların güvenliği için yeni bir sistem geliştirdi: Şifre. (Gizli haberleşmeye yarayan işaretlerin tümü) Her çalışana sisteme erişmesi için kişisel bir şifre verildi. Güvenlik açığı kısmen kapandı!

Ancak... MIT’de yüksek lisans eğitimini sürdüren genç bilişim uzmanı Allan Scherr şifreyi kırdı! BBC Türkçe’de yer alan kısa biyografisine (26 Aralık 2018) göre, bu ismin şifreleme sistemleriyle ilgili çarpıcı bir tespiti vardı. Scherr, bir gün uyanıp da kendi yaşamımıza erişimimizin engellendiğini öğreneceğimiz günlerin yakın olduğunu düşünüyor: “Bence şimdiden bunu yaşıyoruz. Telefona pin kodunu birkaç kez yanlış giriyoruz, telefon devre dışı kalıyor.”

Neden şifreyle başladım? Çünkü; 13 Şubat’ta Saadet Partisi Genel Merkezi’nde yapılan 12’nci Millet İttifakı buluşması öncesi “şifreli mesajların” arkası kesilmiyor! Bize de Alan Scherr olmak düşüyor! Dün yazdım: “Bay Kemal’den Akşener’e mesaj.”

Ne dedim? CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, 13 Şubat’ta masanın adayını açıklayacağını ve kazanacak adayın kendisi olduğunu, bu cümlelerin de adaylığına “direnen” İYİ Parti lideri Meral Akşener’e “mesaj” diye okunması gerektiğini söyledim. Kılıçdaroğlu, “Geliyorum, hazır olun” dedi. Dün bu “mesajı” alan Akşener de yanıtını grup toplantısında verdi.

Kapris, inat, hırs ve koltuk hesabı


Meral Akşener’in cümlelerini parça parça değerlendirmekte fayda var.

Örneğin: “Bu kutlu mücadele hiçbir kaprise, hiçbir inada, kurban edilemez! Hiçbir şahsi hırsa, hiçbir koltuk hesabına feda edilemez! Milletin iradesi dışında, hiçbir iradeye boyun eğmez!”

Kapris, inat, hırs ve koltuk...

Dört kelime!

Kulislerde, bu dört kelimenin masaya yani Millet İttifakı’na yönelik olduğu açık açık dillendirildi. Gruptaki konuşmada, “Milletin iradesi” vurgusunun, 26 Ocak’ta, masa toplantısından sonra yayımlanan bildiriye atıf olarak değerlendirildi. 11’inci buluşmada şu ifade kullanılmıştı: “Cumhurbaşkanı adayını belirleme konusunda altı siyasi partinin istişare, uzlaşı ve halkın tercihlerini yansıtacak şekilde çalıştığını buradan duyurmak isteriz.”

Bitmedi...

İmamoğlu’nun sloganıyla “İYİ” birleşti


Meral Akşener grup konuşmasında masadan ayrılmayacaklarının altını çizdi:  “...Biz, Millet İttifakı’nı, ferasetle, feragatle, fedakarlıkla kurduk. İstibdat zincirlerini kırmak, umudu yaşatmak için kurduk. Türkiye’ye, hak ettiği istikbali sunmak için kurduk. Kimse merak etmesin. Kazanana kadar da buradayız. Hiçbir yere gitmiyoruz!”

Bu konuşmanın devamında ise Millet İttifakı’ndan çok İYİ Parti’yi öne çıkaran cümleleri vardı Akşener’in: “Sandık ufukta gözüktü. Geri sayım başladı. Onların yalanlarının üzerine, İYİ Parti’nin, hakikat güneşi doğacak! Onların kumar masalarını, İYİ Parti’nin stratejik aklı yıkacak! Onların Bizans oyunlarını, İYİ Parti’nin, milletinden aldığı feraseti bozacak!”

Bu da “stratejiyi yapan benim” mesajıydı. Ve geliyoruz en kritik cümleye: “14 Mayıs’tan sonra, her şey çok iyi, her şey çok güzel olacak!”

O kadar açık ki... Anadolu turuna çıkan ve bağımsız aday olma ihtimali kulislerde konuşulan (Köşelerde yazıldı ve yalanlanmadı notunu da düşelim) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun sloganını satır arasında kurdu İYİ Parti lideri. “Her şey çok güzel olacak”ın başında da “Her şey çok İYİ olacak” dedi. Evet... CHP lideri Kılıçdaroğlu adaylığını ilan etmek istiyor, Akşener direniyor. 13 Şubat masasına kadar da sürecek gibi görülüyor.

Unutmadan...

13 Şubat’ta masaya ev sahipliği yapacak Saadet lideri Temel Karamollaoğlu da dün FOX canlı yayınında “Altılı masanın desteklediği adayın kazanamama ihtimali var mı?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Yüzde 99, altılı masanın gösterdiği aday kazanır. (Peki o isim Kemal Kılıçdaroğlu olursa?) Kim olursa olsun. Mühim olanı, bu kanaatin pekişmesidir. Herkeste, ‘evet, falanca şahıs aday olduğu takdirde bunun kazanma şansı diğerlerine göre daha yüksektir’ kanaati hakim olacak.”

SONUÇ: Kılıçdaroğlu, Karamollaoğlu’nun dediği gibi “o kanaati pekiştirmek için” hamle üzerine hamle yapıyor.