Eğer sorun bunun tribünde söylenmesi ise... Önemli olan, halkın bunu nerede söylediği değil, ne söylediğidir. Şimdilik bunu bir tarafa koyalım.
Yıllardır uygulanan spor politikaları nedeniyle hep söylediğimiz 'spora siyaset karıştırmanın' yanlış olduğu idi. Oysa siyasi erk; direkt Cumhurbaşkanı'nın belirlediği ya da onayladığı şahısları, seçim adı altında, gerek spor teşkilatına dikte ederek, gerek kulüp delegelerinin iradelerine bir nevi ipotek koyarak federasyona yönetici yaptı. Bununla da yetinmeyip federasyonların yönetim ve kurullarına sempatizanları, parti teşkilatından insanları yerleştirdiler. Hatta bu sistem spor basınında da aynı şekilde vücut buldu.
SİZ YAPINCA İYİ!
Kulüp yönetimlerinde durum farklı mı? Dört büyükleri kenara koyarsak; genelde kulüp başkanları ve yönetimleri, hükümete yakın iş insanları ya da parti teşkilatlarındaki isimlerden oluşuyor.
Tüm bunlara rağmen; seyircinin demokratik hakkını kullanarak yaptığı protestolarından sonra Spor Bakanı çıkıp “Spor müsabakaları siyaset üretme merkezleri değildir. Sporu siyasete alet etmenin birlik ve beraberliğe ket vurmaktan başka bir neticesi yoktur” dedi!
Oldu; her şeyi unutup yok sayalım! Yapılan fahiş hataların sorumlularının gereğini yapmasını isteyen gariban seyirciyi de spora siyaset bulaştırmakla suçlayalım, öyle mi? Hadi canım siz de! Yarın bir gün "Hükümet devam" tezahüratı yapılsa, Süleyman Bey onları da tehdit edip, polisi üstlerine gönderecek mi?
2015'te Ankara Gar katliamında ölen 109 kişi için Konya'da Türkiye-İzlanda maçı öncesi saygı duruşunu ıslıklayıp protesto eden 10 binlerce insana nasıl bir yaptırım uyguladınız; Sayın Süleyman Soylu? O zaman spora siyaset karışmasında mahzur görmediniz mi?
KİMİN ESERİ BU?
Bırakın artık insanların aklı ile alay etmeyi. O insanlar sizin gibi politika yapmıyor, yaşanan acıları en derin şekilde yüreklerinde hissediyorlar.
Spor kamuoyunun güçlü okları üstünüze doğru çevrilince hedef saptırmak için, bugüne kadar kurduğunuz yapının kulüpleri ortaya atılıp, demokratik protesto hakkını kullanan milleti vatan haini ilan edecek, biz de seyirci kalacağız buna öyle mi?
Hepimiz için önemli olan tabii ki vatan, tabii ki millet. Ancak bu söylem kullanılarak yapılan fahiş, affedilemeyecek hataların örtbas edilmesi artık mümkün değil. Çünkü mızrak çuvala sığmıyor.
Tüm olanlardan sonra protestolar nedeni ile maçların seyircisiz oynanmasını önermek ise sportif cehaletten öte bir durum. Neyse ki artık siyasi erk bile öneri sahibini ciddiye almıyor da fahiş bir hata daha yapılmıyor.
Son cümle de açıklama yapan ya da 'mış' gibi yapan kulüplere; özellikle de Rizespor'a: Açıklamanızdaki ağır hakaretleri vatanını ve milletini seven bir sporsever olarak şiddetle reddediyor, fazlası ile size iade ediyorum.
