Hangi cenahta olursa olsun, şiddet, cinayet ve suikastlar tüm ulusu sarsar!
Ankara’nın göbeğinde işlenen siyasi cinayete “O karşı taraftandı” diye kimse boş vermesin...
Bugün ona, yarın sana!
Bu gerçeği unutmamak gerek!
Kandan beslenmeyi tercih edenler sonunda kendileri aynı akıbete uğrayabilir!
★★★
MHP camiasının önemli bir ismi olan Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Doçent Sinan Ateş’in, motosikletli iki tetikçi tarafından öldürülmesinden bu yana 8 gün geçti.
Ortalık hâlâ toz-duman...
Cinayeti organize ettikleri iddia edilen 10 kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi. Aranan daha birçok şüpheli var!
Hapse atılan sanıklar arasında 2 Özel Harekât Polisi’nin de bulunması çok düşündürücü! Kimden talimat alıp da olaya karıştılar?
★★★
MHP camiası, kendi evlâtları olan Sinan Ateş’e sahip çıkmadı.
Ülkenin güvenliğinden sorumlu iktidar partisinden de ses seda yok!
Herkes suskunluk içinde...
Sinan Ateş’in, MHP’de 12 yıl danışmanlığını yaptığı Genel Sekreter İsmet Büyükataman’ın da (nedeni bilinmiyor) sesi-soluğu çıkmadı!
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da aydınlatıcı bir açıklama yapmıyor, soruları yuvarlak lâflarla geçiştiriyor.
Bu genel suskunluğu anlamak zor!
Suikast şüphelilerinden birinin Ankara’da, bir MHP milletvekilinin evinden çıkması da çok şaşırtıcı...
Zanlı önce gözaltına alınıyor, sonra savcı talimatıyla serbest bırakılıyor.
★★★
12 Eylül 1980 askeri darbesinden bu yana geçen 43 yılda ilk defa Ülkü Ocakları genel başkanlarından biri suikasta kurban gidiyor.
Bu cinayetin aydınlatılması ülkemiz ve siyasetimiz için çok önemli. Nereye varırsa varsın, ucu kime dokunursa dokunsun sonuna kadar gidilmeli...
Eski yıllarda siyasi cinayetlerin acılarını çok yaşadık.
O karanlık günlerin geri dönmesi Türkiye’yi perişan eder.
Şiddeti ve tehdidi siyasetin gündeminden çıkartmak şart!
Tüm yetkililer akıllarını başlarına toplamalı, kaba kuvvetin ülkeye egemen olmasına imkân vermemeli!
Suçlular ceza görmedikçe şiddet artar ve şiddet şiddeti doğurur! Sonunda ülke zarar görür, hepimiz saçımızı-başımızı yolarız!
“Susanlar bir gün utanır mı?”
Doğru Parti Genel Başkanı Rifat Serdaroğlu, sözünü sakınmayan bir siyaset adamı...
İktidara yönelttiği eleştiriler nedeniyle hakkında birçok dava var.
Cumhurbaşkanı’nın oğlu Bilal Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla hapse mahkûm olarak cezaevine girip çıkan Rifat Serdaroğlu eleştirilerine şöyle devam ediyor:
“Türk askeri Suriye’de sonu belirsiz bir macera içine atıldı!
PKK terörü can almaya devam ediyor.
Ekonomi bıçak sırtında! İşsizlik her geçen gün artıyor.
Bize selam veren ülke kalmadı.
İşi gücü bıraktık, Türkiye’yi tek kişinin yönetimine teslim ettik!
Her türlü tehdide rağmen uyarı görevimizi yapmaya devam edeceğiz.
Türkiye’nin aydınları, bilim insanları, sanayicileri, sendikaları ne zaman konuşmaya başlayacak? Susanlar bir gün utanır mı dersiniz?”
TEBESSÜM
“Çenenizi kapatın!”
Osman Tunaboylu’nun dünkü tweeti:
“Herkes biliyor geminin su aldığını...
Herkes biliyor yalan söylendiğini...
Ve herkes biliyor zarların hileli olduğunu!”
Ee... Biliyor da ne oluyor? Değişen bir şey var mı? Ülkede tüm çarpıklıklar aynen devam ediyor!
Bu da Müjdat Gezen’in dünkü köşe atışı:
“HDP’yi kapatacağınıza, çenenizi kapatın!”
GÜNÜN SÖZÜ
Batağa giren siyasiler çamurlu pabuçlarıyla ülkeyi kirletmemeli!
