Kemal Kılıçdaroğlu yaman bir mücadele veriyor.

Takdirle karşılıyorum.

Eğer onun bu amansız mücadelesi olmasa, inanın ki, ülkemizin geleceğine umutla bakmam mümkün olmayacak.

Türkiye’yi “Tek adam Sistemi”nden kurtarıp, parlamenter sisteme taşıyacak olan Kılıçdaroğlu’dur. O, köprü vazifesi görecek ve bu hayati geçiş dönemini düzenleyerek ülke yönetimini ehliyetli bir “Başbakan”a teslim edecektir.

Muhtemel Başbakan, tabii ki İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de olabilir, başka bir parlamenter de... Bunu zaman gösterecek.

★★★

Kılıçdaroğlu olgun, mütevazı, herkesle diyalog kurabilen çelebi bir yapıya sahip... Parada pulda gözü yok... Göreve gelirse devleti soydurmayacağı kesin...

Halkın vergileri yandaşlar için değil, yine halk için harcanacak.

Altılı Masa’nın dağılmadan bugünlere gelmesinde büyük pay Kılıçdaroğlu’nundur... Elbette ki, diğer 5 liderin iyi niyetli yaklaşımının da Altılı Masa’nın başarısında hissesi vardır.

Açıklanan “Mutabakat Metni”ni aşırı eleştirenleri samimi bulmuyorum. Elbette ki eksikler, yanlışlar, unutulmuşlar olabilir. Fakat bugünkü birinci sorunumuz bu değildir.

Yolsuzluk, baskı, enflasyon, israf, Atatürk düşmanlığı her yanı sardı.

Ne hukuk, ne adalet, ne sosyal devlet kaldı!

Ülke elden gidiyor beyler, hâlâ uyanamadınız mı? Hâlâ kıskançlığın kör kuyusunda mısınız?

Bırakın saçmalıkları! Önce hayatta kalmak lâzım!

★★★

Artık ayrıntılarla uğraşacak zamanımız kalmadı.

Ben kendi hesabıma “Altılı Masa” kimi aday gösterirse onu destekleyeceğim. Bunu bir vatan görevi sayıyorum.

Bu seçim, eski dille “Hayat memat” seçimidir. Yani “Ölüm-kalım seçimi!”

Millet İttikafı’nın kaybetmesi halinde Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Atatürk ilkelerine “Elveda” diyebiliriz. Bunun bilincinde olmalıyız.

★★★

Kılıçdaroğlu’nun konuşmalarında kimsenin üzerinde durmadığı bazı sözler dikkatimi çekti, endişelendim.

CHP lideri:

“Asıl panik, uzman ekiplerimizin Hazine’den çalınan paraların peşine düştüğü an başlayacak.

Devlet Hazinesi’nden çalınan paraları saptayınca, karalama kampanyaları ve suikast tehditleri gelmeye başladı.

Ben korktum mu?

Vız gelir, tırıs gider!

Bay Kemal asla ve asla geri adım atmaz.” dedi.

Şuraya bakar mısınız?

Ana muhalefet partisinin lideri, ülkenin umudu, suikastla tehdit ediliyor!

Suikast demek, ölüm demek!

Bunlar kimlerdir? Nereden alıyorlar bu cüreti?

Rezil tehditler, nasıl bir ülke haline geldiğimizin çirkin bir göstergesidir.

★★★

“Seçimin ertesi günü onların telefonu acı acı çalacak... Açtıkları telefonun ucunda bir ses duyacaklar... ‘Ben Kemal, geliyorum’ diyeceğim.” Beytülmale dokunan herkes yanacaktır!”

Böyle diyor Kılıçdaroğlu... Bu, tüm çetelere ciddi bir uyarıdır!

Ah nerede, ah nerede?


İktidar hâlâ vatandaşa ninni söylüyor, “Enflasyonu önledik” diye atıp tutuyor.

Biz de “Nerede o günler?” diyoruz.

Hesap ortada... Rakamlar yalan söylemez!

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) her zamanki gibi enflasyonu iyice tıraşlayıp yüzde 57.68 olarak açıkladı.

Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise gerçek rakamın “Yüzde 121.62” olduğunu ilan etti.

“Faiz sebep, enflasyon sonuç” diye diye vatandaşı fahiş fiyatların korkunç girdabına soktular. Bilim dışı olan o tezin iflas ettiği artık net olarak görülüyor.

Ülkeyi derin bir yoksulluk sarmışken Maliye Bakanı Nebati Bey kendi rüya âleminde:

“En zorlu dönemi ardımızda bıraktık. Önümüzdeki aylar daha iyi olacak!” dedi, biz de saf saf inandık! Helâl olsun!

GÜNÜN SÖZÜ

Bilgeler uyarıyor: Evin camdansa, başkasına taş atma!