Yeni yılın kilometre saati işlemeye başladı... Dün bir, bugün iki...

Bir de bakmışsınız ki, 5 buçuk ay hızla geçmiş, seçim sandığı önümüze gelmiş!

İktidar, çeşitli vaatlerle, doğalgaz ve petrol müjdeleriyle seçmenin aklını çelerek 20 yıldır devam eden saltanatını 5 yıl daha uzatmak istiyor.

İnsanlarımız buna kanacak mı, bilmiyoruz!

Yaşanan sıkıntılar o kadar ağır ki, halkın sabır taşı çatladı!

★★★

Kent kent dolaşan İYİ Parti lideri Meral Akşener vatandaşın acılarını dile getirmek için:

“Kahrolsun istibdat! Yaşasın hürriyet!” diye bağırmıştı. Bu haykırış kamuoyunda çok yankı yarattı.

Bilindiği gibi istibdat, hak ve özgürlük tanımayan otoriter yönetimin halkın üzerinde yarattığı ağır baskı demek.

Ülkemizde devam eden yüz binlerce soruşturma, açılan on binlerce dava, cezaevine tıkılan çok sayıda gazeteci, düşünce ve fikirleri nedeniyle tutuklanan insanlar, tarafsız medyaya yapılan yoğun baskı, verilen haksız cezalar, demokrasimizin ne kadar ağır yara aldığını gösteriyor!

★★★

Böyle bir yönetim sürüp gidecek mi? Çöken ekonomi, artan vergiler, yükselen enflasyon ve çarşı-pazardaki fiyat işkenceleri devam edecek mi?

Bütün bunlara seçimde muhterem ahalimiz karar verecek.

Ülkede ya değişim rüzgârları esecek, ekonomi düzelecek, huzur ve barış gelecek...

Ya da eski hamam eski tas, pahalılık, yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklar aynen devam edecek...

Söz milletin! 

★★★

Birkaç gündür çok sayıda “Yeni yılı kutlama mesajları” alıyorum. Manevi destek veren tüm okurlarıma içtenlikle teşekkür ederim.

Herkesin temennisi aynı:

2023’te ulusça bütün sıkıntılarımızı yenip barış ve huzura kavuşmak istiyoruz. Dilerim öyle olur.

Gelen mesajlar arasında Prof. Dr. Cengiz Pata ile eşi Dr. Özlem Pata’nın gönderdiği bir şiir dikkatimi çekti. Cahit Sıtkı Tarancı’nın, günümüzden 70 yıl önce yazdığı “YENİ YIL ŞİİRİ” şöyle:

★★★

Öyle bir yıl olsun ki,

Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun.

Kuşların, çiçeklerin diyarı olsun.

Öyle bir yıl olsun ki,

Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun.

Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Öyle bir yıl olsun ki,

Ne zengin-fakir, ne sen-ben farkı olsun.

Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Öyle bir yıl olsun ki,

Yaşamak sevmek gibi gönülden olsun,

Olursa bir şikâyet ölümden olsun.

O da gençlerden uzak olsun.

Yeni yılınız KUTLU olsun.

★★★

Büyük şair Tarancı’nın bu dizelerinden de anlıyoruz ki, 70 yıl önceki yeni yıl istekleriyle, bugünün istekleri arasında fazla bir fark yok.

İnsanların arzuları değişmiyor.

Barış, huzur, özgürlük ve güvenlik içindeysen, para derdin yoksa, sığınacak evin barkın, sevecek eşin, yiyecek aşın varsa en mutlusu sensin!

TEBESSÜM

İşgal edilen adalarımız!


Son aylarda iyice şımaran Yunanistan ile aramız çok gergin ya...

Giresunlu meslektaşımız Seyfullah Çiçek’in yolladığı bir fıkra, Ege’de işgal edilen adalarımız konusuna eleştirisel bir gönderme yapıyor...

Çiçek, Hazreti İsa’ya mal edilen bir Yahudi fıkrasını bize adapte etmiş...

Bir toplantıda bizim yetkili delegemiz durup dururken Yunan Savunma Bakanı’nın suratına şiddetli bir tokat atar!

Neye uğradığını şaşıran Yunan Savunma Bakanı:

“Neden vurdun bana?  Ben sana ne yaptım ki?” diye inler.

Bizim yetkili:

“Siz Lozan anlaşmasını çiğneyip Ege’de16 adayı silahlandırdınız!” diye bağırır.

Yunanlı Bakan:

“Oooo... “ der “Biz bunu 20 yıldır yapıyoruz... Ayrıca sizin adaları da işgal edip orada mangal partisi bile yaptık! Aradan çok uzun yıllar geçti beyefendi!”

Bizim yetkili Yunan Savunma Bakanı’na öfkeli öfkeli bakarak:

“Olsun!” der  “Ben bunu yeni duydum!”

GÜNÜN SÖZÜ


Hastalıksız yaşayan mutludur, borcu olmayan zengindir!