Bu densizliğe bir son vermek gerek!

İYİ Parti’den çıkan çatlak sesler, Altılı Masa’ya ciddi zararlar verecek nitelikte...

Bazı tipler, memleketin umudunu söndürmek istiyorlar!

Masanın dağılması AKP’nin ekmeğine yağ sürer, en çok Saray yandaşlarını sevindirir...

Neyse ki, İYİ Parti Lideri Meral Akşener şimdilik sağlam duruyor, bu tür bozguncu seslere kulak asmıyor!

Bir değil... İki değil... Üç değil... İYİ Parti’den o kadar çok çatlak ses çıktı ki, insan ister istemez “Bunlar kime hizmet etmek istiyor? Tek Adam Sistemi’nin devamını mı arzu ediyorlar?” diye düşünmeden edemiyor.

Ayıptır, yazıktır, günahtır beyler!

İstediğiniz nedir? Neyi amaçlıyorsunuz? Hedefiniz ne?

Nereden çıktı bu Kılıçdaroğlu düşmanlığı?

Eteğinizdeki taşları dökün, siz de rahatlayın, millet de rahatlasın!

★★★

Yavuz Aliağıroğlu, Cihan Paçacı derken çatlak seslerin sonuncusu Ümit Özlâle’den çıktı.

Ümit Özlâle, İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı’dır.

Daha önce de “Kılıçdaroğlu aday olursa masadan kalkarız” diye abuk sabuk bir tehdit savuran Özlâle  şimdi de:

“CHP Altılı Masa’yı Kemal Bey’in Cumhurbaşkanlığı’nı onaylatmak için kurduysa, biz de onay masası değiliz!” dedi.

Kılıçdaroğlu’na alerjisi olduğu anlaşılan Ümit Özlâle’nin, birliğe kurşun sıkarak aslında kendi genel başkanına da saygısızlık ettiği görülüyor.

Bu muhterem, dilerse AKP Genel Başkanı Erdoğan için oy istesin, bu onun tercihidir ama neden AKP’de değil de İYİ Parti’de politika yapıyor?

Çatlak sesler vatandaşı olumsuz etkiliyor, Millet İttifakı’na olan güveni sarsıyor.

Ümit Özlâle’nin “Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını onaylayacak noter değiliz” sözü, tutarsız, ilkesiz siyasetçilerin kullanacağı türden talihsiz bir ifadedir.

Şunu bilmek gerekir ki, iktidar partisinin en çok görmek istediği şey Altılı Masa’nın anlaşmazlığa düşerek dağılmasıdır.

Çatlak ses çıkartan bu tipler Altılı Masa sürecini zehirliyor, vatandaşların umuduna çiş ediyor!

Tepki çeken “Zarif” ifadeler!


Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın, önceki gün Aydın’da yaptığı konuşmada:

“14 Mayıs’ta bunlara öyle bir çakalım ki, bir daha bellerini doğrultamasınlar” diye muhalefeti hedef alması ve Kılıçdaroğlu’na “Yüzsüz” diye hitap etmesi “Üslûp tartışması” yarattı.

CHP Genel Başkan Başdanışmanı Tuncay Özkan, bu tür üslûbun devlet adamlarına yakışmadığını, seviyenin çok düştüğünü belirterek “Sürtük, çakalım ve daha bir sürü kirli söz! Bunların sandığa gömülmesine az kaldı” diye konuştu.

AKP Genel Başkanı bu tür sözleri ilk defa söylemiyor. Daha önce kullandığı ifadelerden bazıları şunlar:

“Adiler”, “Ahlâksızlar”, “Zürriyetsiz”, “Cibilliyetsiz”, “Tezek”, “Çamur”, “Çukur”, “Mankafa”, “Alçak”, “Şerefsiz”, “Edepsiz”, “Geri zekâlı”, “Vampir”, “Dönek”, “Terörist”, “Virüs”, “Soysuz”, “Rezil”, “Çakal”, “Ölü sevici”, “Terbiyesiz herif” vs.

Seçimler yaklaştıkça, kim bilir daha neler duyacağız?

TEBESSÜM

Zoru başardı!


Hâkim, duruşma sırasında sözü iyice uzatan avukatı uyarıyor:

“Lütfen artık özetleyiniz. Zaten müvekkiliniz olayı açıkça anlattı, siz neyi savunuyorsunuz böyle?”

Avukat kırgın bir sesle cevap veriyor:

“Şimdi çok üzüldüm hâkim bey! Biz ikimiz de hukukçu olduğumuz halde siz sanığa benden çok inanıyorsunuz.”

Devam eden mahkemenin son celsesi başlayacak. Söz savunmanın... Sanığın babası avukatına garanti veriyor:

“Avukat bey, oğlumu 6 ay cezayla kurtarırsanız size açıktan yarım milyon daha vereceğim.”

Duruşma bitiyor. Avukat dışarı çıkınca sanığın babasını buluyor:

“Zor oldu ama başardık” diyor “Az kalsın beraat ediyordu!”

GÜNÜN SÖZÜ


Her evde kavga olur, kavgasız bir ev, çalgısız düğün gibidir.