Sevgili okurlarım bir süredir Türkiye’nin bağrı yanıyor, hem de cayır cayır. Akıl alacak şey değildir.

Burada birkaç gün önce bu hükümete sormuştum...

Gece görüş cihazı olan uçak ve helikopterleriniz var mı? Varsa kaç adet?

Yangınlarla gündüz saatlerinde mücadele ediliyor, ancak hava karardıktan sonra hiçbir şey yapılamıyordu.

Sonunda itiraf etmek zorunda kaldılar. Açıkça değil ama satır aralarında itiraf ettiler. 

Yokmuş!

Sonra kendilerini sorumluluktan kurtarmak için elde mevcut uçak, helikopter, arazöz sayılarını falan saymaya başladılar. O rakamların da ne ölçüde doğru olduğu bilinmiyor.

★★★

Dün günlerden pazartesi idi ve bizim anlı şanlı kabinemiz toplandı. Bunların her toplantısı AKP iktidarının propagandası amacıyla yapılır...

Ve Recep Tayyip kameraların önünde nutuk atıp kendisine ve kabine arkadaşlarına uzun uzun övgüler düzer!                       

Bizim yazılar gündüz saatlerinde yazıldığı için onun bu sözlerini dün akşam yazıya dökmek ne yazık ki mümkün değildi!..

Anlattıkça anlatır ve bizler de dinleyip örneğin hükümetin yangınların söndürülmesi konusunda ne kadar büyük başarı gösterdiğini bu kez onun ağzından duymuş olurduk!

★★★

Recep Tayyip’in çok önemli bir özelliği var...

Yapacağı konuşmalar Saray kadrosu tarafından önceden kaleme alınır ve beyefendi saatler önce hazırlanan konuşmasını önündeki elektronik aygıttan, birtakım el kol hareketleri ve mimikler ekleyerek aynen okur.

Kendisine soru sormak yasaktır.

İstediğini söyler, istemediği konulara hiç girmez.

Hiç kuşkum yok, dün akşamki canlı yayınında da aynı manzaraya tanıklık etmiş olmalıyız!

Böylesine büyük bir ulusal afet konusunda bile kendisine ve hükümetine övgüler düzecek ve gerçekleri saptıracaktır.

Bugün bu yazımı okuyunca bana hak vereceksiniz.

★★★

Ormanlarımız yanıp kül olurken bu beyefendi acaba neredeydi?

Ankara’daki Saray’da mı, yoksa İstanbul’daki evinde mi istirahata çekilmişti, bilmiyoruz.

Bilinen tek şey, bu büyük ulusal afet konusunda ağzını açıp konuşmadı.

Sadece “Teyakkuz halindeyiz” demekle yetindi... Yani dikkatle izliyoruz anlamında!

İşine gelen her konuda saatlerce konuşan Recep Tayyip’in böyle önemli bir konuda böylesine sessizliğe niçin büründüğünü anlamak mümkün olmadı!

★★★

Devlet çarkı 23 yıldan bu yana ellerinde. Devletin ve milletin paralarını har vurup harman savuruyorlar.

Her türlü gereksiz harcama, lüks harcama, israf ve sorumsuzluk bunlarda.

Hiçbir zaman hesap vermezler...

Sorduğunuz zaman verilen yanıt hep aynıdır:

“Ama itibardan tasarruf olmaz ki!”

İşte bu kafalar yangın uçaklarımıza gece görüş cihazları taktırmadılar. Fiyatı pahalı gelmişti! Türk Hava Kurumu’nun yangın uçaklarını ise ölmüş eşek fiyatına sattılar.  

Ormanlarımız işte bu sorumsuz kafalar yüzünden yanıyor.

Sevgili okurlarım, AKP-MHP ortaklığı cezaevlerinden tahliyelere başladı bile... Bu işin ilk sıraları Apo’nun yakın elemanlarına ayrılmış durumda... Demek ki piyango onlara çıkmış.

İşte size bu tahliyelerden çarpıcı bir örnek...

Veysi Aktaş isimli terörist Apo’nun en yakın elemanlarından biri idi.

Örgütün en önde gelen adamlarından biri olan Veysi yargılanmış ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almıştı.

Bu şahıs daha sonra Apo’nun hatırına, yatmakta olduğu cezaevinden çıkarılıp onunla arkadaşlık etsin diye İmralı Cezaevine getirilmişti.

Apo, İmralı’da kendisini ziyarete gelen DEM heyetlerine belli isimler veriyor ve onların tahliye edilmesini istiyordu...

Ama bu isteklerinde her zaman ilk sırada yer alan isim belliydi.

“Ankara’da hükümete ısrarla bastırın, tahliyelerde öncelik bizim Veysi’ye verilsin...”

Ve isteklerini Ankara’ya kabul ettirdi. Şimdi hepsi sırayla bırakılıyor. Veysi Diyarbakır’a gitti, kalabalık bir topluluk tarafından karşılandı.

Türkiye’de cezaevlerinde yatanların sayısı 400 bin’e yakın... İçlerinde on binlerce masum insan var. Günün birinde sıra belki onlara da gelir!