Sevgili okurlarım, memlekette adına Ekrem İmamoğlu denilen bir adam vardı...
Gerek Saray ve gerekse iktidarın başına musallat olan(!) bu adam onların bir numaralı baş belası olmuştu.
İstanbul’da hangi seçime girse karşısında yer alanları yaptıkları ve sözleriyle yenilgiye ve hüsrana uğratıyordu.
Uğrattığı hezimetler iktidarı can evinden vurmuştu...
Ve aralarında yaptıkları gizli görüşmelerde açıkça söylemeseler bile eğilim yavaş yavaş ortaya çıkıyordu:
“Bu şahıs, ekibiyle birlikte İstanbul Büyükşehir’in başından ne pahasına olursa olun uzaklaştırılmalı.”
Yolsuzluğu hırsızlığı yoktu, teröre falan da bulaşmamıştı ama mutlaka bir şeyler bulmalıydı.
★★★
Ötesine yaklaşık bir ay önce, 27 Şubat 2025 tarihli yazımda değinmiştim.
Başlığı şöyle idi:
“Bunlar İmamoğlu’nu içeri atacak.”
Bakınız ne diyordum:
“Bu konuda iddialı konuşuyorum. Bunlar İmamoğlu’nu seçime sokmayacaklar. Emirleri altındaki yargıyı kullanıp seçime girmesine izin vermeyecekler...
Yine iddialı olarak söylüyorum, İmamoğlu er ya da geç şu veya bu nedenle TUTUKLANACAK, siyasi yasaklı olacak ve cumhurbaşkanlığı seçimine girmesi engellenecek...”
Bu sıradan bir tahmin değildi!
★★★
Beklenen şimdi oldu ama sanmasınlar ki bu fırtına dinecek...
Aslında bu fırtınanın başka nedenleri de var. Bunlar Türk Milletinin büyük çoğunluğunu mağdur ettiler, namerde muhtaç duruma getirdiler.
Şimdi tanık olduğumuz fırtınanın önemli nedenlerinden biri de budur.
İktidarda oldukları 23 yıl boyunca insanlarımıza kan kusturdular.
Şimdi ağlaşıyorlar ama diş macunu tüpten dışarı çıktı artık. O diş macununu tüpe bir kez daha sokmak mümkün değil!
Sevgili okurlarım memlekette her şey karıştı, milletin kafası bozuldu, insanlar ne yapacağını şaşırdı.
Konumuz önümüzdeki bayramda emeklilere ödenmesi öngörülen bayram ikramiyesi...
Geçen bayramda bu para 3 bin lira idi.
Enflasyon ateşi her geçen gün milletin anasını ağlatırken bu rakamın da elbette zamlanması gerekirdi.
Ancak Saray bu artışa karşı çıkıyordu çünkü devletin parası yoktu. Kapalı kapılar ardında bir sürü gizli görüşmeler yapıldı ve sonuçta karar verildi:
“Madem istiyorlar bu rakamı 4 bin lira yapalım ki başımız daha fazla ağrımasın, ağlaşmaları dursun.”
Ve emekli ikramiyesi toplumun bütün kesimlerinden gelen baskılar sonunda bin lira artışla 4 bin lira olarak kabul edildi. İkramiye sözüm ona bu hafta içinde ödenecekti!
Yüz kızartıcı ve utanç verici hikayemiz işte böyle başladı!
★★★
Hükümet bile bu 4 bin lirayı resmen açıkladı... Yani aradan yaklaşık bir yıl geçmişti ama devlet emekli ikramiyelerine ancak bu kadarcık, bin lira zam yapıyordu.
Bu memlekette yaklaşık 14 milyon emekli var. Bunların çoğu parasızlık nedeniyle yerlerde sürünüyor.
Aslında bu para elbette yetersiz ama kime anlatacaksınız!
Fark bu hafta emeklilerin banka hesaplarına güya yatacaktı. Ancak bu artış için Meclis’ten bir yasa çıkması gerekiyordu.
O bir maddelik yasanın hemen çıkarılması beklenirken hükümetimiz yine su koyverdi...
Ve gündeme alınmayınca çıkmadı.
Şimdi, bayrama birkaç gün kala durum netleşti.
Emeklilere bayram ikramiyesi yine eski rakam üzerinden üç bir lira olarak ödenecek. Bin liralık fark ise yakında ödenecekmiş!
★★★
Bu olanlar hem devlet hem de hükümet adına korkunç bir rezalettir.
Evet, aradan haftalar geçti ama bu farkın ödenmesini öngören yasa Meclis’ten geçirilmedi.
Milyonlarca emekli vatandaşımız bu küçük fark nedeniyle mağdur edildi.
Aslında sadaka gibi olan bu kadarcık para bazıları için belki önemli değildir ama büyük çoğunluk için büyük önemi vardır.
Ne acıdır ki Recep Tayyip’in Saray hükümeti bunu bile eline yüzüne bulaştırdı.
Onlar için her türlü lüks harcama, savurganlık ve şatafat mubah ama iş o gariban emeklilerin bin liralık farkına gelince “Para yok!”
Nitekim Recep Tayyip birkaç gün önce “Daha ne yapalım, ikramiyede bin lira artış sağladık” demişti.
Ayıptır yahu ayıptır.