Sevgili okurlarım, bir memleket düşünün ki orada yerel seçimler yapılıyor ve muhalefet partileri pek çok il ve ilçede halkın oylarıyla iş başına geliyor.
Burası Türkiye!
Peki sonra ne oluyor?
AKP-MHP koalisyonu bu sonuçları bir türlü içine sindiremiyor ve çözüm aramaya başlıyor.
İşin kuralları zaten önceden belli...
Onlara hayat hakkı tanımayacak, çalıştırmayacak ve görevden alacaksın...
Ve onların yerine tam yetkili kayyumlar atayacaksın. Ancak bu süreçte bir şeye çok dikkat edeceksin...
Kayyumlar senin güvenilir adamın olacak. Senin vereceğin talimatların hiçbir biçimde dışına çıkmayacak.
İktidar bu işin de kolayını buldu.
Atanan kayyumlar vali, vali yardımcısı ya da kaymakamlardan oluşacak.
Üstelik görevden aldığın başkanlar için bir sürü suçlamalar getireceksin.
Gerekirse savcıları devreye sokacaksın. Onlar tarafından soruşturmalar açılacak, bazı başkanlar mahkemeye sevk edilecek, bazıları tutuklanacak.
İktidar bu konuda çok dikkatli davranıyor. Ürkütücü tablo önümüzde.
Görevden şu veya bu nedenle alınan başkanların ve üst düzey belediye yetkililerinin tamamı muhalefet partilerinden!
Ne ilginç bir rastlantıdır ki, içlerinde Allah rızası için bir tek AKP’li, MHP’li belediye başkanı yok!
★★★
Konuya baktığımızda karşımıza çıkan rezalet tablosu çok ilginç. Özellikle İstanbul’da yaşananlar dikkat çekiyor.
Sürecin en başında Ekrem İmamoğlu geliyor. Konuyu zaten hepimiz biliyoruz, tekrar etmenin gereği yok. Bir sürü bahaneler uydurup İmamoğlu’nu görevden almakla yetinmediler, tutukladılar.
İnsanoğlunun belleği zayıftır, pek çok şeyi zamanla unutuyoruz.
Şimdi size İstanbul’un ilçelerinde seçim kazanıp iş başına gelen, ancak iktidarın hışmına uğrayıp görevden alınan ilçe belediye başkanlarının yerlerini vereyim.
Hepsi CHP’li, bazıları tutuklu, bazıları değil.
Bu büyük ilçelerde milyonlarca vatandaş yaşıyor ve verdikleri oylar böylece çöpe atılmış oluyor:
Esenyurt, Şişli, Beykoz, Beylikdüzü, Beşiktaş.
★★★
Anadolu’da, özellikle Doğu ve Güneydoğu’da başkanları görevden alınan belediyeler şunlar:
Hakkari, Mardin Büyükşehir, Batman, Halfeti, Tunceli, Ovacık, Bahçesaray, Batman, (Mersin) Akdeniz, Siirt, Van Büyükşehir, Kağızman.
Tamamı DEM Partili.
Görevden alınan bu başkanların çoğu şimdi tutuklu.
Ancak torpil mekanizmasının
bu konuda da geçerli olduğu
anlaşılıyor! Örneğin Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı
Ahmet Türk görevden alındığı ve yerine kayyum atandığı halde, hakkında hiçbir yasal işlem yapılmıyor.
Son yerel seçimlerden sonra Türkiye’de ortaya çıkan rezaletlerin özet tablosu işte bu!
★★★
İktidarın hedefinde iki parti var, CHP’li ve DEM’li belediyeler.
DEM şimdi AKP-MHP ortaklığının çizgisinde ama sonuç değişmiyor.
Her birinde suçlamalar aynı:
Teröre bulaşmış olmak, ihaleye fesat karıştırmak ve yolsuzluk yapmak!
AKP’li belediyeler ise bu açıdan bakıldığında tertemiz!
Onlarda yolsuzluk molsuzluk yok! Rüşvet, savurganlık falan hiç yok!
Ne güzel belediyelermiş onlar, maşallah diyelim de nazar değmesin!
Maaşlara bak sen!
Sevgili okurlarım, Ankara Haber Müdürümüz Emin Özgönül’ün haberini bugün Sözcü’de mutlaka okumalısınız.
İktidar partisi yeni bir adım daha atmış, müsteşarlıklar geri dönüyormuş.
Bu ucube cumhurbaşkanlığı sistemi devlet düzenimizi de altüst etmişti. Müsteşarlıklar kaldırılmış, yerine “Başkanlıklar” getirilmişti.
Örneğin bizim yıllarca bellediğimiz MİT Müsteşarlığı yok edilmiş, yerine MİT Başkanlığı getirilmişti.
Bunların neden olduğunu kendileri dahil hiç kimse bilmiyordu.
★★★
Hemen her bakanlıkta bakan yardımcıları var.
Emin Özgönül’ün haberini okurken bazı rakamlar dikkatimi çekti.
Bakan yardımcıları şu anda 188 bin lira maaş alıyormuş.
Bakan yardımcısı eğer eski milletvekili ise (ki çoğu öyle), emekli milletvekili maaşı olarak ayrıca 128 bin lira alıyormuş. Böylece aylık geliri 317 bin lira oluyormuş.
Türkiye’de halen 69 bakan yardımcısı varmış.
Bazıları ayrıca KİT’lerde, bankalarda ve bazı kuruluşların yönetim kurullarında üye imiş. Bu durumda aylık gelirleri 500 bin lirayı geçiyormuş.
Şu yüz kızartıcı olaya dikkatle bakmak gerekiyor...
Bu memlekette milyonlarca emekli açlık çeker ve yerlerde sürünürken, iktidarın adamı olan torpilli bir azınlık kesim bu paralarla yaşıyor.
Bu tabloyu yaratanlar utansın diyeceğim de, kimler utanacak!