Zonguldak'ta vatandaşlara hitap eden Ekrem İmamoğlu, 6 siyasi partinin ülkeyi en üst seviye çıkaracak kapasiteye sahip olduğunu kaydederek, "Bu ekip, sadece 6 siyasi partinin başkanlarıyla ya da kadroyla değil milletin evlatları ile yönetmeye geliyor. Millet geliyor, bir avuç insan eve gidiyor. Ben her şeyi bilirim diyen insan, ben en iyisini bilirim diyen insan, ben ekonomiyi bilirim diyen insan, hatta kendini ekonomi profesörü ilan eden insan, ne diyoruz ona, bay bay hadi evine diyoruz" diye konuştu.

"TEK BAŞINA HORON OYNANMAZ"

Kendisinin Karadenizli olduğunu ve horonu bildiğini hatırlatan İmamoğlu, şöyle konuştu:

*Birisi diyor ki, ben horonu çok iyi bilirim, tek başıma oynarım. Horun tek başına oynanır mı? Horun ekiple oynanır. Bizim ekibimiz kuvvetli. Tek başına oynarım diyen akıl artık bu ülkede duvara tosladı.

*Memleketi ekonomik olarak, huzur olarak, güvenlik olarak, adalet olarak, neredeyse uçurumun kenarına getirdi. Biri de diyor ki, ben horunu ekiple oynarım. Hatta benim ekibim var ama ben horunu milletimle oynarım. Hani yaylalarda, halkalar kurarız ya, horunun bir ucundan öbür ucu görünmez, burada ne kadar insan varsa horunu hepsiyle birlikte oynarım diyor.

*Bunu diyen insan, hayatını hak, hukuk, adalet için harcamış, erdemiyle, devlet insanı terbiyesiyle, memleketinin hiçbir insanını birbirinden ayırmayacağına dair hayatını feda etmiş, her saldırıya göğüs germiş, kimsenin kalbini incitmemiş ve diyor ki, bir arada, bir evladın yatağa aç girmeyeceği bir Türkiye var etmek istiyorum.

*O tek kişilik horon isteyeni evine yollamaya, 15 Mayıs sabahı 13. Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yeni bir güne başlamaya hazır mıyız.

"SUSMUŞ TÜRKİYE DEĞİL KONUŞAN TÜRKİYE İSTİYORUZ"

3 çocuğu olduğunu ve seslerinin hiçbir zaman kısılmasını kabul etmediğini kaydeden Ekrem İmamoğlu şöyle devam etti:

*Bizim en çılgın projemiz, hak, hukuk, adalet olacak. Bizim en önemli gelişim noktamız demokrasi olacak.

*Hak, hukuk, adalet ve demokrasi, hiçbir evladınızın hakkının yenmemesi demek. Mülakatla çocuklarınızın yerine torpilli bir avuç insanın işe girmemesi demek. Liyakatle işe girmek demek.

*Adil bölüşümü ve üretimi bu memlekette var edeceğiz. Susmuş Türkiye değil konuşan Türkiye istiyoruz. 3 evlat babasıyım.

*Ben evlatlarımın sesinin bir gün bile kısılmasını kabul edemem. Anne, babalara soruyorum, çocuklarınızın sesinin kısıldığı, başının öne eğik gezdiği, kedi fikrini hür bir şekilde ifade edemediği bir memleket ister misiniz?

*Türkiye'de susturulanların, konuşturulmayanların, fikrini söyleyemeyenlerin biz ilacı olacağız. Özgür ve medeni bir ülke olacağız hep birlikte. Herkes eşit ve muteber olacak.

"MİLLİYETÇİLİK ÖLÇEN CİHAZ MI VAR"

Millet İttifakı'nın milliyetçi olmadığını ileri sürenlere cevap veren Ekrem İmamoğlu, şöyle konuştu:

*Bu memlekette gözünün içine bakıp, alnına bir cihaz tutup ne zamandan beri bir kişinin daha milletçi olduğu anlaşılıyor? Ya da sen bana oy veriyorsan milliyetçi, vermiyorsan vatan haini. Hadi oradan. Haddini bil. Burada yaşayan insanlar vatanı için gözünü kırpmadan canını veren insanlar. Sen kim oluyorsun vatan evladına hain diyorsun?

*Bir seçimde iktidara oy veriyorsa milli irade, vermiyorsa adı darbeci. Bunlar aklını yemiş. 5 senedir dua ediyorum Allah'ım bunlara akıl ver diye, yok. Faydasız. Yaradan ümidini kesmiş.

*Keşke biraz akıl zuhur etseydi, etmedi. Bu memlekete zarar veriyorlar. Memleketin insanlarını birbirinden ayırıyorlar.

*Oy verenler, vermeyenler. Muteber olanlar, muteber olmayanlar. Kardeşim, herkes makbul, herkes muteber herkes vatan evladı. 86 milyon insanı bir görmeyen bir avuç insan bu ülkeye rehberlik yapamaz.

"MİLLİ VE YERLİ DEMEK DEVLETİ YÜCELTMEKTİR"

Yerli ve milli olduklarını söyleyenlerin üretimi desteklemesi gerektiğini belirten Ekrem İmamoğlu, "Peki, niçin yerli taşkömürü üretimine teşviği bıraktılar, her tarafı ithal kömürle dolduruyorlar? Niçin bu memleketin üretimini bertaraf ediyorlar. Hani yerli ve milli? Yerli ve milli, hakkını vererek, çalışarak, bu millete faydalı olmak demektir. Yere düşeni ayağa kaldırmaktır. Devletini ve milletini yüceltmektir, partini değil. Bunlar parti devleti istiyor, biz Türkiye Cumhuriyeti devleti istiyoruz. Köyleri boşaltılar, kadınları şehirlere taşıdılar ama iş vermediler. Kadınların istihdam oranı yüzde 30. Böyle bir özgürlük olmaz. Böyle olunca millet fakirleşiyor. Kadını özgürleştireceğiz" diye konuştu.