Sevgili okurlarım birileri bizlerle, 86 milyon insanımızla resmen alay ediyor ve karşımıza her gün yeni baş ağrıları çıkarıyorlar.  

Fakat bu öyle bir dipsiz kuyu ki düşen bir daha çıkamıyor.

Her kafadan boğuk sesler yükseliyor da işin nereye varacağını baş aktörler dahil kimse bilemiyor.

Hiç kuşkum yok, Apo bütün bu gelişmeleri İmralı’daki rahat odasında mutluluk içerisinde izliyor.

Hangi baş ağrısının nereye varacağını şu anda AKP, MHP ve DEM dahil bilen yok.

Dipsiz kuyuya bir taş attılar, belki sonu hüsran olacak.

★★★

İki iktidar ortağının, AKP ve MHP’nin bu konuda iki olmazsa olmazı vardı...

-PKK kongresini toplayıp kendisini feshedecek.

-Silah bırakacak.

Bu kongreyi kim toplayacak?

Toplantı nerede, ne zaman ve nasıl yapılacak?

Silahlar devlete nerede ve nasıl teslim edilecek?

Bilen yok.

★★★

Bunu söylemek belki ayıptır ama iktidarın büyük ve küçük iki ortağı da ne yapılacağını bilmiyor!

DEM bunları peşine taktı, sahada istediği gibi top çeviriyor.

Apo bütün bu gelişmelerden sonra önem kazandı, ‘aranan ve sorulan adam’ rütbesine terfi ettirildi.

Süreci yattığı yerden artık o yönetiyor.

Büyük ortak AKP’den ise hiç ses yok!

AKP cingözlük yaptı ve sütre gerisine çekildi. Kendi yerine küçük ortak MHP’yi ve Devlet Bahçeli’yi devreye soktu.

Şimdi MHP ile DEM arasındaki ‘dostluğu’ hepimiz görüyoruz. Hadise artık inanılmaz boyutlara vardı.

Kim kimi kandırıyor onu ileride göreceğiz.

★★★

Devlet Bahçeli’nin günün birinde “PKK’nın kurucu önderi Öcalan” diyeceği acaba hangimizin aklına gelirdi!

Ama dedi.

Burada defalarca söyledim, ülke yönetiminde feci halde çuvallayan bu iki partinin bir tek amacı var:

Recep Tayyip’i ne pahasına olursa olsun bir kez daha cumhurbaşkanı seçtirmek...

Çünkü ne yazık ki MHP’nin cilası artık kazındı, yurtsever ülkücüler bu partiden soğudu...

Bahçeli’nin hastalığı da bu gerçeklerin üzerine tuz biber ekti.

★★★

(Burada bir kez daha kalın bir parantez açmak zorundayım.

Devlet Bey ameliyat oldu, uzun süredir hasta yatıyor ve anladığımız kadarıyla sağlığına yeniden kavuşması mümkün olmuyor. Umarız kavuşur.

Şimdi burada dikkat çeken önemli bir husus var. Bazılarına ‘ayrıntı’ gibi görünse de öyle değil.

Onunla çeşitli ortamlarda, özellikle Devlet Bey’in evinde sık sık bir araya gelip uzun görüşmeler yapan Recep Tayyip şimdi her nedense onu ziyarete gitmiyor, bir geçmiş olsun demiyor.

Neden, niçin?

Acaba diyorum bunca yıldan sonra aralarına kara kedi mi girdi!

Parantezi kapıyorum.)

★★★

Recep Tayyip şimdi İstanbul’da DEM tarafından düzenlenecek Nevruz mitingine katılacakmış.

Katılsın bakalım, çok yerinde olur!

Orada çıkar kürsüye ve kendisi için Saray danışmanları tarafından hazırlanacak yazılı propaganda metnini okur.

Bugüne kadar 23 yıl boyunca yapmadıklarını tek tek anlatır, bir kez daha bol kepçe vaatlerde bulunur ve bir anlamda özür diler...

Kürtler ne der bilemem ama biz onun vaatlerine inanmayız.       

Onun 23 yıllık iktidar döneminin tutulmayan sözler ve vaatlerle dolu olduğunu ve bardağın artık taşmak üzeri olduğunu  Kürtler de herhalde bizim kadar iyi bilir.

★★★

“Kurucu önder Apo”nun şimdi İmralı’dan yönetmekte olduğu örgüt kendisini nasıl feshedecektir, bilinmiyor.

Silahlar nerelerden çıkarılıp devlete nasıl teslim edilecektir, o da meçhul!

Şimdi size bundan sonra olacaklar konusundaki tahminimi söylüyorum...

-Örgüt kendini feshetmeyecek.

-Dağlarda, mağaralarda, kırsalda ve büyük kentlerde korunan silahlar (belki üç beş adet kıçı kırık tüfek dışında) devlete hiçbir zaman teslim edilmeyecek...

Ve bütün bu olanlardan sonra Apo için “Kurucu önder” diyebilen siyasetçiler sanırım biraz olsun utanacaktır.