92 yeni metrobüs aracının 25’i İBB Başkanı ve Millet İttifakı cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu’nun katılımıyla bugün hizmete alındı.
Edirnekapı İETT Garajı’nda düzenlenen törende konuşan İmamoğlu, İstanbul'da yılda 1 milyar 250 milyon yolculuk gerçekleştirildiğini belirterek Metrobüs hattımız ise bu konuda en dinamosu diyebiliriz. 684 metrobüs aracımız hizmet veriyor. 2023 yılında 92 adet yüksek yolcu kapasiteli, yeni yerli ve güçlü metrobüsü daha İstanbul'a kazandıracağız” dedi.
Böylece son iki yılda filoya yeni katılan metrobüs sayısının 252’ye ulaşacağını kaydeden İmamoğlu “Metrobüs filosunun yüzde 40’ının bizim dönemimizde yenilemiş olacağız. Metrobüs filo yaşı 2022 yılı başında 11 iken, 2023 yılında 8 yaşa inmiş olacak. Yeni gelecek araçlarla birlikte metrobüs hattından dış hatlara kaydıracağımız araçlar sayesinde ihtiyaç olan hatlarda da daha fazla otobüsle, daha fazla sefer yapma şansına erişeceğiz” diye konuştu.
İmamoğlu, bu yıl filoya katılan 92 metrobüsten 72 tanesinin 25 metre uzunluğunda ve 280 yolcu kapasiteli ve AKİA marka yerli üretim olduğunu söyledi. 20 adedinin de 21 metre uzunluğunda ve 200 yolcu kapasiteli Otokar marka yerli üretim araç olduğunu belirtti.
“CUMHURBAŞKANLIĞI UYGUN GÖRMEDİ”
Bu yeni araçların tamamının İBB’nin öz kaynakları ile alınarak İstanbul'a kazandırdıklarına dikkat çeken İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:
*Göreve gelir gelmez göreve buradaki acil ihtiyacı, yaşlanmışlığı tespit ederek hızlıca 2020 yılı kasım ayında dış borçlanmayla 300 metrobüs alımı için İBB Meclisi’nde oy birliği ile onay almıştık.
*Amacımız aslında tek seferde metrobüs ihtiyacını tümden karşılayıp İstanbul'u tek kalemde rahatlatmak ve iç kaynaklardan kendi kaynaklarımızdan yaptığımız yatırımlarla da diğer eksiklikleri gidermek idi.
*Ancak ne yazık ki bu yatırımın dış borçlanma onayı Cumhurbaşkanlığınca bekletildi. Ve hiçbir yatırım programını o günden bugüne alınmadı.
*Yani İstanbul'un bu acil ihtiyacını gidermemiz, İstanbulluların sorununu çözmemiz Cumhurbaşkanlığı tarafından uygun görülmedi. İşin özeti bu.
“ENGELLEMELERE RAĞMEN ÜRETMEYE DEVAM EDİYORUZ”
İmamoğlu tepkisini şöyle sürdürdü:
*Oybirliği ile karar verilen mecliste sayın Cumhurbaşkanı'nın mensubu olduğu ve her projeyi, parti projesi diye anlattığı bir ortamda kendisi meclisinin onay verdiği bir sürece hem bir onay vermediği gibi o günden bugüne 2021’in başından itibaren ne yazık ki yatırım planına alınmasını uygun görmedi.
*Yani tekrar ifade ediyorum. İstanbulluların bu acil sorununu çözmemizi uygun görmedi Sayın Cumhurbaşkanı.
*Öyleyse biz de bunu ne yapacağız? Tabii acil ihtiyaç var. Elimizi, kolumuzu bağlama girişimlerini her yerde bertaraf ettiğimiz gibi burada da bertaraf edip öz kaynaklarımızla çözeriz dedik ve yeni metrobüslerimizi filomuza kazandırdık.
*Engelleme çabalarına karşın İstanbul için üretmeye devam ettik ediyoruz. Engellere hiç takılmıyoruz.
*Çok yakında siz bir de hesap edin bu engelliler kalktığında güzel İstanbul'a hangi işleri, hangi hızla yaparız ve İstanbul’da yaptıklarımızın çok daha iyisini Türkiye için yaparız. Siz hesap edin.
“ALGI PEŞİNDE KOŞANLAR YİNE DUVARA TOSLADI”
Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada paylaşılan metrobüs parçalama görüntüleri hakkında da konuşan İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:
*Direkt bir siyasi partiye bağlı çalışan basın üzerinden, sosyal medya parçacıkları üzerinden bir görüntü gündem oldu. Neymiş? İstanbul Büyükşehir Belediyesi, metrobüsleri parçalıyormuş.
*Oysa o görüntülerdeki araç tekrar hatırlatalım. Aslında milletimizin hafızasından hiç çıkmamalı. Ve o tarihte bu işin sorumlularından mutlaka hesap sorulmalı. Ne yazık ki onların döneminde tam 63 milyon euro verilerek alınan otobüsler ne yazık ki İstanbul'un yol şartlarına uygun olmayarak alınmış otobüslerdir.
*Ve ne yazık ki bizden önce çürümeye terk edilmiş otobüslerdir. Ve bir kısmı hatta o firmanın kapalı olmasından ve o otobüsleri artık üretmemesinden kaynaklı bir kısım parça ihtiyaçlarını ne yazık ki otobüsleri parçalayarak çözmekte.
*Tabii biz kanunun gereği olarak ekonomik ömrünü tamamlamış araçların değerlendirilmesi için ilgili kurumlarla iletişime geçerek sorumluluğumuzu yerine getirdik onu ifade edeyim.
*Buradan bile nasıl partizanlık yaparım? İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin her türlü konuda hesap vermeye hazır 4 yıllık hizmetlerini, ortamını nasıl karalarım diye algı peşinde koşanlar yine duvara tosladı.
*Hemşerilerimin, yurttaşlarımın vicdanına bu tür girişimleri yapan AK Parti siyasi kadrolarını havale ediyorum.
*Sözünü ettikleri geçmiş dönemde uzmanların İstanbul yol şartlarına uygun olmadığını belirtmesine rağmen, alınan bu araçlar büyük bir kamu zararına sebep olmuştur. Biz yine de bu araçların 30 tanesini kullanmaya çalıştık.
*Üretici firma iflas ettiği için de az önce söylediğim gibi 19 aracı yedek parça olarak kullanıyoruz.
*Sık sık arızalanan bu araçların bakım ve onarımını da yine bizim maharetli kadim kurumumuz İETT'nin çalışanları yapıyor.
“TEK FAYDALARI KENDİLERİNE”
İmamoğlu şöyle devam etti:
*İş üreten iş yapan, halkının hizmetine koşan ve işini konuşan bir dönem olsun istiyoruz. Yapılan işi karalayan ama seçilmiş ama atanmış, yalan konuşmayı ve iftira atmayı, kendine alışkanlık eden insanların gerçekten bu millete bir faydası yok.
*Tek faydası var; sadece ve sadece bu tür kurumları kendi malı gibi gören ve kendine ait olması için her şeyi yapabilecek karaktere sahip olan bu insanların tek faydası var. Kendilerine. Millete hiçbir faydası olmaz.”
“MODASI GEÇMİŞ SİYASİLERİ GÜLEREK TAKİP EDİYORUM”
Eyüpsultan’da TEİAŞ’ın elektrik çalışması sırasında İSKİ’nin su borusunu patlatması üzerine çıkan tartışma hakkında da açıklama yapan İmamoğlu, şöyle konuştu:
*TEİAŞ’nin iş kazası yaparak patlattığı su borusu üzerinden bir propagandayla ‘İstanbul'u su götürüyor’ diyen bir ilçenin belediye başkanı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki o partinin grup başkan vekilinin aklı evvel açıklamalarını buradan gülerek takip ediyorum.
*Hemen ‘ben bunu nasıl paylaşırım’ diyen çocuk aklı diyorum. Demiyorum, vazgeçtim. Çünkü çocukların aklı büyüklerden çok daha yukarıda.
*Çocuklardan özür diliyorum bu arada. O tür açıklamaları yapan modası geçmiş siyasileri de gülerek takip etmeye devam edeceğim.
Bundan sonra İstanbul'da kamuyu zarara uğratacak yatırımların devrinin bittiğini belirten İmamoğlu “Çok yakında bütün Türkiye'de de bitecektir. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın” dedi.
“İKİ YÜZLÜ ZİHNİYETE CEVABINI 14 MAYIS’TA VERECEK”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Beşiktaş Karanfilköy’deki 40 yıllık mülkiyet sorununu çözerek kentsel dönüşüm projesini başlattı.
Riskli yapıların yerine inşa edilecek depreme karşı dayanıklı evlerin temel atma töreni, İBB Başkanı ve Millet İttifakı cumhurbaşkanı yardımcısı Ekrem İmamoğlu, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Kiptaş Genel Müdürü Ali Kurt’un katılımı ile gerçekleştirildi.
“UZLAŞI YÜZDE 96”
İstanbul’da kentsel dönüşüm sürecini 4 yılda başka bir noktaya taşıdıklarını anlatan İmamoğlu “Mahalle aralarına kadar girdik, tek yapı dönüştürme düzeyine kadar geldik. Karanfilköy uzun yıllardır dönüşüm bekliyordu. İştiraklerimiz KİPTAŞ ve İmar A.Ş’nin gündemindeydi. Süreci hızlıca başlattık. 695 konut ve 79 dükkândan oluşan bölgede saha tespit çalışmaları yaptık. Görüşmeleri şeffaf yaptık. Tahliyelerin ardından yapıların yıkımına başladık. Şu anda uzlaşı oranımız yüzde 96. Karanfilköy, daha güvenli ve sağlıklı yaşam alanlarına kavuşacak” dedi.
“ÜLKEYİ BAŞARIDAN BAŞARIYA KOŞTURACAĞIZ”
İstanbul’da adalet ve liyakat üzerine bir sistem kurduklarını belirten İmamoğlu “İstanbul’da, Ankara’da hakim kıldığımız bu anlayışı belediyelerimiz üzerinden tüm Türkiye’ye yaşatacağız. Rantı, kârı değil milletin sesi ve vicdanı olmayı tercih eden, hak, hukuk, adalet mücadelesinin öncüsü ve simgesi haline gelen genel başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu 14 Mayıs’ta cumhurbaşkanı seçeceğiz. Ortak akılla, toplumsal barışla, demokrasiyle, hukuka inanan bir yönetimle bu ülkeyi başarıdan başarıya koşturacağız” diye konuştu.
“SİYASİ AFETLERE KARŞI DA GÜÇLENDİRECEĞİZ”
Yeni hükümet döneminde dönüşümün en önemli mesele olacağını vurgulayan İmamoğlu “Depreme dayanıklılık hususu sadece İstanbul değil bütün ülkemizi ilgilendiriyor. Yalnızca kentsel değil zihinsel dönüşümü de başlatacağız. Ülkemizi ekonomik, idari, hukuki, siyasi afetlere karşı da güçlendireceğiz. Ülkemizi sağlam bir zemine oturtacak, demokrasinin temelini sağlam atacak, devletimizi yeniden bir kurallar ve kurumlar devleti haline getireceğiz” dedi.
İmamoğlu şöyle devam etti:
*14 Mayıs; meclisiyle, bakanlar kurulu ve idari teşkilatıyla çok önemli bir başlangıç yapıyoruz. Biz göreve hazır bir ekibiz.
*13. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde liyakatli yönetim anlayışıyla, İstanbul’u ve Türkiye’yi bu milletin liyakatli evlatları ile yöneteceğiz, bir avuç insanın değil.
*Yaşanan bu deprem sonrası kentlerimizin bir daha ele alınması meselesini güçlü şekilde masaya yatırıp önümüzdeki 100 yılın kentlerini memleketin her köşesinde temelini atıyor olacağız.
*Milletimiz, rant uğruna tarihi, doğayı yağmalamaya doymayan bu ikiyüzlü zihniyete cevabını 14 Mayıs’ta vereceğine inanıyorum.
“SİNEKTEN YAĞ ÇIKARACAĞIZ”
İmamoğlu Karanfilköy Kentsel Dönüşüm projesinin İstanbul’a farklı faydalar ürettiğini dile getirerek bu projenin kaynakları ile Büyükdere Fidanlığı’nın ayağa kaldırılacağını ve Büyükada’da içinde otel bulunan bir orman parkının da vatandaşların ucuza deniz girebileceği bir proje olarak hayata geçirileceğini açıkladı.
İmamoğlu “Biz rantı, şunu, bunu unuttuk. Milletin rantını düşünüyoruz, millete kazandırmayı düşünüyoruz. Sinekten yağ çıkaracağız” dedi.
“TEMEL” GÖNDERMESİ”
İmamoğlu “Bugün atılacak temel, öyle fıkralardaki Temel değil. Yukarıdan beton dökülünce sallanan demirler de değil. Biz gerçekten temelimizi atıyoruz ve başlıyoruz. Temeli atıyorum deyip ‘ortada proje yok, ortada ihale yok’ denilen projelerden de değil. İşimizi düzgün yaparız. Kimin kim olduğuna bakmayız. İşini nasıl yapıyor diye bakarız. Yolumuz böyle olacak, göreceksiniz. Biz insan da ayırt etmeyeceğiz. O partiye oy verdi, bu partiye oy verdi, buna da bakmayacağız. Size söz, bu ittifakın ve 13. Cumhurbaşkanımızın en büyük projesi ne biliyor musunuz? 86 milyon insanın buluşturmak, barıştırmak, uzlaştırmak, kucaklaştırmak, aynı masaya oturtabilmek, bunu başaracağız” dedi.
