Sevgili okurlarım birileri eline bir balon almış, hızla üfleyip duruyor. Şişirilen balon birkaç nefes sonrasında büyük bir gürültüyle patlayacak ve insanlar korkuyla kaçışacak.
Balonu üfleyen bunu biliyor ama olanca hızıyla üflemeyi sürdürüyor...
Yapılan hesaplara göre balon birdenbire büyük bir gürültüyle patlayacak.
Bazıları korkup kaçışırken çevreden birileri de “Oh olsun” diyerek mutluluğunu dile getirecek!
Son olarak tanık olduğumuz Özgür Özel saldırısı işte böyle geldi.
Bu memlekette yaşayan insanlarımızın arasına sürekli olarak kin ve nifak tohumları ektiler.
Alay ettiler, şımardılar, ‘büyüklük’ gösterileri yaptılar.
Her şeyin kendilerinden sorulması gerektiğini ısrarla savundular.
Muhalefet partilerini ve Türk Milletinin büyük çoğunluğunu bir kez olsun adam yerine koymadılar.
Hesap vermekten ısrarla kaçındılar.
★★★
Balonun bunca şişirme sonrasında günün birinde patlayacağını elbette biliyorlardı ama sonucun ne olacağı konusunda kendilerinin de fikri yoktu...
Ve günün birinde adamın biri, eski bir katil, elindeki toplu iğneyi balona sokup patlatmayı başardı!
Aynı şeyi bundan birkaç yıl önce Ankara’nın Çubuk ilçesinde bir başkası denemiş, yumruğunu Kılıçdaroğlu’nun suratında patlatmıştı.
Adam oracıkta yakalandı, sözüm ona yargılandı ama hiçbir ceza almadı.
Oysa iktidar partisinin herhangi bir yetkilisine yumruk atmış olsa ömür boyu süründürülür, en ağır cezaya çarptırılır ve ömrünün uzun bir süresini cezaevinde geçirmek zorunda kalırdı.
★★★
Bizim gibi ‘sertlikle ve korku düzeniyle’ yönetilen toplumlarda ortaya bir sürü manyak çıkar.
Hak, hukuk, adalet gibi kavramlar ayaklar altında paspas gibi çiğnenirken bu manyaklar ve sapıklar sürüsünden birilerinin günün birinde ne yapacağı bilinmez.
Son olayda yakalanan şu adamın geçmişine bakınız!..
Kendi çocuklarını öldüren bir katil.
Özgür Özel’e yumruk attıktan sonra Emniyet’te verdiği ifadeler gerçekten ibret verici.
Atatürk Kültür Merkezi’ne gidip Özel’i bekliyor ve yapacağını yapıyor.
İyi ki silahı yokmuş oracıkta öldürebilirdi.
İfadesine göre bu adam bazı zamanlarda restoranlarda bulaşıkçılık yapıyor ama aynı adam olay yerine gelmeden önce Taksim’de bir apart otelde kalıyor.
Apart oteller genelde ‘farklı amaçla’, örneğin fuhuş için kullanılan mekanlardır. Birkaç saatlik ücreti en az bin liradır.
CHP’den yemek kartı istemiş ama verilmediği için çok kızmış!
Yemek kartına muhtaç bir bulaşıkçı Taksim’de otel odası kullanıyor!
Polis ve savcılık sorgusunda para hareketleri dahil bütün gerçekler herhalde ortaya çıkacaktır.
★★★
Bu olaydan Recep Tayyip’in çıkarması gereken çok önemli dersler var.
Milleti daha fazla kızıştırmasın.
Görevini anayasada yer aldığı gibi “tarafsız” cumhurbaşkanı olarak yerine getirmeye çalışsın.
Türkiye’de yaşadığımız koşulları hepimiz artık çok iyi biliyoruz. Toplumun maddi açıdan çektiği sıkıntılarla birlikte ‘psikolojisi’ de altüst edildi. Piyasaya bir sürü sapık, manyak, ruh hastası çıktı.
Onlardan biri de Özgür Özel’e yumruk atan eski katil.
Hiç kuşkunuz olmasın, henüz ortaya çıkmamış olan, pusuda bekleyen daha niceleri var!
Ben Recep Tayyip’in yerinde olsam bu olay sonrasında yayınladığım mesajda işin bu boyutlarına da (kısaca bile olsa) değinirdim.
Sağda solda ve Meclis’te yaptığım konuşmalarda “Bakalım cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda daha kaç CHP’li siyaset girdabında telef olup gidecek” gibi abuk subuk laflar söylemezdim.
“Büyüklük kompleksimi ve tek adamlık iddiamı” biraz arkaya atar ve ağzımdan çıkacak bu gibi sözlerin toplumu biraz daha gereceğinden endişe ederdim.
★★★
Sevgili okurlarım, böylesine üzücü bir konuya değindikten sonra Devlet Bahçeli’nin ağzından çıkan birtakım sözleri ıskalamak ve görmezden gelmek elbette ki mümkün değildir.
Özgür Özel’e yapılan saldırıdan sonra söylediği şu laflara bakınız!
“Fiziki saldırıya uğrayan bir siyasi kurumun yöneticisine geçmiş olsun diyorum.”
Tek satırlık mesajında Özgür Özel’in ya da CHP’nin adını anması bile mümkün olmuyor!
Toplumu birbirine düşüren, gerginlik yaratan şey işte bu çarpık anlayıştır.
Yaşını başını almış, emeklilik süresi dolmuş bir siyasetçi bile bunu yaparsa kimler ne yapmaz!
★★★
Bu olay bize önemli bir şey öğretti...
Demek ki geçmişte kendi çocuklarını öldüren o katil, eğer isteseydi oraya silahıyla gelip Özel’i öldürebilirdi.
O zaman Devlet Bahçeli’nin başsağlığı mesajı herhalde şöyle olurdu:
“Bir siyasi kurumun öldürülen yöneticisine Allah rahmet eylesin!”
Bu memleketi nerelerden nerelere sürüklediler...
Milletin içine kin ve nefret tohumlarını nasıl ekip yeşerttiler.
Yazıklar olsun hepsine.