Vali Köşger’in Adana Valiliğine atanması nedeniyle Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu olarak “hoşgeldiniz” demek için Başkan Cafer Esendemir ile birlikte makama gittik.
Son derece sıcak bir karşılama ile karşılaşınca inanın Adana için çok umutlandım. Belli ki, Vali Köşger insan ilişkilerine çok önem veriyordu. Zaten bir vali yönettiği kentin insanları ile arasına mesafe koymuyorsa, herkesle eşit biçimde görüşüyor, makam-mevki ayrımı yapmadan herkese kapısını sonuna kadar açıyor ve size ilk görüşte müthiş bir güven veriyorsa o kentte işler yolunda gidecektir demektir.
ÇGC Başkanı Cafer Esendemir ve yönetimdeki arkadaşlarla tek tek tanışan Vali Yavuz Selim Köşger, Adana hakkında edinmek istediği bilgileri gazetecilerden öğrenmek için çeşitli sorular sordu. Ben ve diğer gazeteci arkadaşlar Vali Köşker’in her sorusuna içtenlikle cevap verdik. Bizden aldığı cevapların çoğunu hayretler içerisinde dinledi Adana Valisi.
Buradan şunu çıkarmak gerek. Vali Köşger, İzmir’de çok güzel işlere imza atmıştı, bundan dolayı da Ege’nin incisi İzmir gıpta ile bakılan bir kent konumuna gelmişti. Çukurova’nın göz bebeği Adana’nın da aynı konumda olduğunu düşünmüş olacak ki, verdiğimiz cevapları hayretler içerisinde karşıladı. Çünkü biz gazeteciler siyaset yapmadan tüm gerçekleri bütün çıplaklığı ile gözler önüne seriyorduk. Öyle de oldu, Adana ile ilgili her şeyi detayları ile gerçek biçimde anlattık.
Adana hakkında çok fazla birşey bilmiyordu Vali Köşger. Giden vali Dr. Süleyman Elban da çok fazla bilgi aktarımı yapmamıştı galiba. Hoş yapsa bile, kendi dönemindeki çarpıklıkları anlatmazdı zaten. Özellikle 6 Şubat depreminden sonra Çukurova ilçesinde insanların nasıl mağdur olduğunu, vali Elban’ın sözlerine inanan Adanalıların orta hasarlı denilen evlerini nasıl yüksek bedeller ödeyerek boşalttığını, fahiş fiyatla ev tutup taşındığını, kısa bir süre sonra yapılan tespitlerle orta hasarlı binaların az hasarlı gösterildiğini ikilem içerisinde kalan ev sahiplerinin büyük mağduriyet yaşadığını anlattım.
Adana valisi sözlerimi hayretler içerinde dinledi. Ben tüm gerçekleri aktarırken, Adana Valisi dudaklarını ısırıyordu adeta. Türkiye’yi sarsan deprem Adana’yı da vurmuştu vurmasına da, depremden sonra resmî ağızlardan gelen açıklamalar sonrası vatandaşın yaşadığı sıkıntı kabul edilir değildi. Düşünün Çukurova ilçesi Güzelyalı mahallesinde en az 60-70 bina bu haldeydi. Vali Elban’ın “orta hasarlı binalara giriş kesinlikle yasak. Bu binalar tez zamanda yıkılacak” sözü ile daire sahipleri evlerinin kapısını, penceresini sökmüş, eşyalarını fahiş fiyatla taşıtmıştı. Ama ne hikmetse, bu karardan 15-20 gün sonra Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığına mensup elamanlar orta hasarlı binalarda yaptıkları tetkiklerle bu binalara az hasarlı raporu verdiler. Yani bu evler yapılacak güçlendirme ile tekrar kullanılabilecekti. Şimdi gelin bu daire sahiplerinin durumunu düşünün. Deprem vurgunu aileler bir de acele alınmış ve deklere edilmiş bir kararın ceremesini çektiler. Şimdi bu halde olan daire sahipleri devletten destek bekliyor mağduriyetlerinin giderilmesi için.
Neşe içinde geçen sohbet konuşmalarından sonra Vali Köşker bizi uğurladı. Bizde sayın valiyi Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’ne davet ettik. Başkan Cafer Esendemir’in mangal sözü Vali beyi memnun etmiştir diye düşünüyorum.
Makamdan ayrılırken aklımda kalan Adana’nın gerçekten çözüm odaklı ve kafası müthiş projelerle dolu bir valiye kavuştuğuydu. Vali Yavuz Selim Köşger, önce kenti çok iyi tanıyacak, sonra meseleleri tek tek inceleyecek ardından da çözüm odaklı çalışmalara başlayacak. Eskiden olduğu gibi sadece bir kaç isimle, bir kaç kurumla, bir kaç yayın organı ile değil herkesle görüşecek, herkesi dinleyecek ve her yerde “devletin valisi” düsturunu hissettirecek.
Bizde gazeteciler olarak her zaman Adana için çabalayan sayın valinin yanında olmaya, kamuoyu oluşturmaya, yapılan hizmetleri objektif biçimde halka duyurmaya kararlıyız.
Hoşgeldiniz Adana Valisi Sayın Yavuz Selim Köşger...
