Olay 11 Eylül tarihinde Kayseri’nin Hacılar ilçesinde bulunan Hacı Şükrü Baktır Yatılı Kur'an Kursu’nda yaşandı.

İddiaya göre; nöbetçi eğitmen Yavuz Ç, henüz belirlenemeyen bir nedenle Kuran kursunda eğitim gören 2 çocuğu demir çubukla darp etti.

Çocuklardan her ikisinin de vücudunun çeşitli bölgelerinde darp izleri meydana geldi.

Darbın ardından çocukların hastaneye götürülmediği ve olayın ortaya çıkmaması için ailelerin bilgilendirilmediği öne sürüldü.

MÜFTÜLÜK HOCAYI BAŞKA YERE GÖREVLENDİRDİ

Kursta dövülen öğrencilerinden biri olan Uzeyfe Biçer’in durumu babası Mustafa Biçer’e anlatmasından sonra harekete geçen aile, olayı İlçe Müftülüğüne intikal ettirdi.

Müftülükten dayakçı hocanın görevden alınmasını isteyen aileye müftülük olumsuz yanıt verip, hocayı başka bir yerde görevlendirdi.

AİLE, SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

Aile daha sonra olayı emniyet birimlerine intikal ettirerek şahıs hakkında suç duyurusunda bulundu.

Uzeyfe Biçer’in vücudundaki çürükler hakkında da adli tip işlemi başlatılarak çocuk için darp raporu alındı. Olaya ilişkin konuşan küçük çocuk, “Bizi demir çubukla dövdü. ama siz bir de odasındakilerini görün” diyerek şiddetin boyutunu gözler önüne serdi.

CHP’Lİ VEKİLDEN AİLEYE DESTEK

Öte yandan CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç de darp edilen çocuğun ailesini ziyaret ederek, destek verdi.

"DAYAKÇI HOCA GEREKEN CEZAYI ALMALI"

Aileye yaptığı ziyaretin ardından açıklama yapan CHP’li Genç, dayakçı hocanın hukuk önünde gereken cezayı alması gerektiğini söyledi.

Genç, şöyle konuştu:

-Olay bize iletildiği anda Hacılar ilçemize intikal ettik ve aileyi arkadaşlarımız ile birlikte ziyaret ettik.

-Aile bizim olaya müdahil olmamızdan son derece memnun oldular ve yaşananları içtenlikle ifade etti.

-Şiddete maruz kalan yavrumuz ile bizzat konuştum. Nasıl kıyarsınız, demir çubukla nasıl döversiniz? Sen kendi çocuğuna fiske vurabiliyor musun ki sana emanet edilen çocuklara böyle şiddet uyguluyorsun?

-Çocuklarımıza kimsenin şiddet uygulamaya hakkı yok. Ülkemizde eğitimin en büyük sorunu kendini eğitim kurumları yerine koyan kurum ve kuruluşlar. Bugün Anadolu’nun birçok kentinde bu tip manzaralarla karşı karşıyayız.

-Aile yaşanan şiddet olayının üstüne gitmese sorumlular hiçbir adım atmayacak. Çocuklarımız ve özellikle dar gelirli vatandaşlarımız kaderlerine terk ediliyor. Yatılı kurumlarda çocukların hangi şartlarda eğitim gördüklerinin denetimi yapılmıyor.

-Çünkü müftülüğe, diyanet işlerine bağlı kurumlar dokunulmaz olarak görülüyor. Bizim bunu kabul etmemiz mümkün değil.

Dayakçı hocanın sadece görevden alınması yetmez, aynı zamanda hukuk önünde de gereken cezayı almalı.