Mehmet Maçoğlu, AKP’nin kayyum başkanından devraldığı Tunceli Belediyesi’nin kapısına 2019 yılı gelir gider tablosunu astı. Kayyumun bıraktığı borcun 3 milyon lirası ödenmiş, kasada kalan 989 bin lira 2020 yılı bütçesine aktarılmıştı. Kayyum başkan zamanında 1 milyon 271 bin lira olan ‘temsil giderleri’ de yeni başkan döneminde 134 bin liraya düşmüştü! Tunceli Belediyesi’nin 2020 gelirleri ise net 50 milyon 483 bin lira olarak gerçekleşti, belediye ilk kez kara geçti!
31 Mart 2019’da yapılan yerel seçim sonuçlarına göre Millet İttifakı’nın desteklediği CHP adayları Türkiye’nin nüfus yoğunluğu en fazla olan 11 büyükşehir ve 10 ilinde belediye başkanlıklarını kazandı. CHP adayları ayrıca 191 ilçede, İYİ Parti adayları da 18 ilçede başkanlıkları aldı.
Başta amiral gemisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere CHP’nin kazandığı 11 büyükşehir belediyesinin bütçelerinin kabaca toplamı 62 milyar lira...
Bu rakam önemli, çünkü 51.5 milyar lira olan Orman Bakanlığı bütçesinden de, 61.5 milyar lira olan Milli Savunma Bakanlığı bütçesinde de, 11.5 milyar lira olan Diyanet bütçesinden de fazla... Buna, CHP ve İYİ Parti’nin kazandığı 10 şehir, 209 ilçe belediyesinin bütçeleri de eklenirse su içinde 80-90 milyar lira. Eski para ile okuyalım: 90 katrilyon!
***
Bu hesap kitap da nereden çıktı diyebilirsiniz. Güçler birleştirilirse ve de istenirse neler yapılmaz deyip, izah edeyim.
Bizim, VİP jeti olan, yangın söndürme uçağı olmayan pilot orman bakanımız ‘talimata’ rağmen uçak alımı için hala, ‘İnşaallah’ diyor... Ormanlarımız ise cayır cayır yanıyor, insanlarımız ölüyor. Bi şey yapmak lazım değil mi...
Millet seçimde ittifakla sizlere oy da gelirleri kullanma yetkisi de verdi. İşte fırsat, yapın kardeşim!
Mesela İstanbul, bize rağmen her yanı orman hala! Yanı başında evler, fabrikalar, plazalar, lüks konutlar... İzmir öyle, Antalya, Mersin, Adana, Muğla, Çanakkale, Aydın, Hatay öyle. İklim iyiye gitmiyor. Allah yaşatmasın, yeni yangınlar çıksa Avrupa Birliği’nden uçak mı bekleyeceksiniz?
Üstelik orman bakanı daha yeni, “Yerleşim yerlerini korumaktan, ormanların yanmasına müsaade etmek zorunda kaldık. Bu konuda birinci dereceden sorumlu belediyelerdir” diyerek sorumluluğu size attı. Hazır sorumluluk da verilmiş, anlaşın aranızda. Şirket mi kurarsınız, vakıf mı onu bilemem.
Bütçe işlerinden iyi anlayan Tunceli’nin ‘Komünist Başkanı’nı da alın aranıza, isteyen diğer partili belediyeler de katılır. 90 katrilyonluk devsiniz. TV’lerde canlı yayınlayın ihaleyi, çatır çatır pazarlıkla alın bizim coğrafyamıza en uygun yangın söndürme uçaklarından. Bakanlık envanterinde bir tane bile yok, paranız kaç uçağa yeterse artık...
Adı mı? Hazır: Milletin Filosu!
Naz etse, ‘dışarıya takım verilmez usta kızıyor’ dese de 365 gün, 24 saat teması kesme orman genel müdürlüğü ile, ormanlarda duman mı var, kaldırırsınız uçakları. Alevlere dalacak kahraman pilotlar mı sorun? Fazlası var bu topraklarda. Onların uçurduğu uçaklara gözü gibi bakacak teknik ekip? Düşünme hiç, kısa sürede bulunur... Hem bir çok insana yeni iş kapısı da olur.
Aldık diyelim, uçakları nerede tutarız mı diyorsun. Kafaya taktığın şeye bak! Uçak inmesede parasını ödediğimiz Zafer Havaalanı var, 18 ayda tek bir uçağın bile inmediği Balıkesir Havaalanı var, Bursa Havaalanı var, Uşak Havaalanı var, Çanakkale Havaalanı var, Isparta Süleyman Demirel Havaalanı var. İstanbul’da sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçağının indiği Atatürk Havalimanı var!
Ehlini bulup yetkiyi ona verirsiniz tıkır tıkır bir sistem kurar. Bizim Ruslar’dan dolarla yangın söndürme uçağı kiraladığımız gibi, ihtiyacı olan ülkeler senden kiralar bu kez. Hesabı kitabı kul hakkı yemekten korkan biri yapsın, emin ol masrafları çıkarır kara bile geçersiniz...
***
“Oturup yazması kolay, İstanbul’da 10 milyon 560 bin 963 yurttaşın verdiği oylar yeniden sayıldı, yetmedi seçim tekrarlandı bu ülkede, ne diyorsun sen” diyebilirsiniz. Haklısınız, yazması kolay yapması zor. Fakat imkansız değil...
Küllerinden Türkiye Cumhuriyeti’ni yeşerten bir milletiz biz. Örnek alırsan, karanlık aydınlanır! Evet engel çengel, mahkeme kapıları yorar, bitkin düşürür insanı. Ama düşünsenize, uçaklar alevler büyümeden söndürmüş yangını. Yemyeşil ağaçların dallarında ötüyor kuşlar; siz makamlarınızda, millet olarak bizler de evlerimizde keyif çaylarımızı içiyoruz! Değmez mi?
