-Gönül esenliği en iyi yaşam aydınlığıdır.-

Günümüz sorunları içinde insan yaşamına yönelik aykırılıkların sayısı giderek artmaktadır. Doğal yıkımların (en yenisi depremler) aramızdan aldığı yurttaşlarımızın acısı yüreklerimizi yakmıştır. Tanık olduğumuz, izlemek durumunda kaldığımız çirkin olaylar burukluk ve bulantı vermekte, günümüz ortamında duyurduğu tepkiler hepimizin üzüntüsünden kaynaklanmaktadır. Yobazların adliye önünde altı yaşındaki kız çocuğuna saldıranları destekleyen toplantısının iğrençliği inanç sömürüsünün rezilliğini iyice ortaya koymuştur. İnsanlık her zaman, her yerde ve her koşulda inancın önündedir. İnsanlığı öteleyen inanç, inanç değildir. İnsan olmadıktan sonra dindar olunmuş ne önemi, ne değeri var. İnsan olmadıktan sonra şu ya da bu inançtan, dinden olmanın hiçbir anlamı yoktur. Yaşamın tadı insanlıktır.

Depremde Yunanlılar koşuyor, Arapların sesi az, ilgi az. Nerede Müslümanlık? Bizim ilgililerin de daha özenli olması beklenir. Yurttaşların arabalarını tekmelediği, taşıtlarına binip uzaklaşmak zorunda kalan kimi yöneticiler gözetilirse çekilen güçlüklerin boyutu daha iyi saptanır. Ayrımcı, siyasal bağımlı kimseler hangi katta olurlarsa olsunlar halkın tepkisiyle karşılaşırlar. Oy düşkünlüğü ve yandaş bağımlılığı toplumsal aydınlığı karartır. Dayanışma ve yardımlaşmanın yaşama aydınlık ve güç veren etkisi asla gözardı edilemez. Yurttaşların birbirine yardımı, kurtarma çabaları, kurtarılan için sevinç çığlıkları hepimize kıvanç veren, mutluluk gözyaşı döktüren gönül sıcaklıklarıdır.

Her olay gibi deprem de bir derstir. Önlemler, çalışmalar ve tüm sorunlar için daha özenli olmaya hazırlar. Yeter ki ders alması bilinsin. Çekilen acılar, katlanılan güçlüklerden öğrenilenler geleceğimiz için bir güvence olsun. Yaşamın önemini, değerini ve anlamını bilmek insanın öğreneceği ilk ders, alacağı ilk bilgilerden biridir. Birbirimizle anlaşıp kucaklaşmanın, toplumsal barışın önemi asla gözardı edilmemelidir. Yitirdiklerimize Tanrı’dan rahmet, yaralılara ivedi sağlık diliyorum.