JES firmasının küçük değişikliklerle 6. kez başvurduğu Bakanlığın, projenin ruhsatını ve ÇED’ini yeniden onaylaması üzerine Ohanlı köylüleri bir kez daha dava açtı. Mahkemeye 98 kişi ve 5 kurum birlikte başvurdu.
“TEMİZ VE SAĞLIKLI GIDAYA ERİŞİM ENGELLENİYOR”
JES projesinin hayata geçirilmesi halinde İzmir Yarımadası’na özgü erkence türü zeytinlerden oluşan zeytinliklerin büyük zarar göreceğini, hem yörede geçimini sağlayan köy sakinlerini hem de Orhanlı'da üretilen sağlıklı ve temiz gıdaya erişen insanları olumsuz etkileyeceğini söyleyen Orhanlı Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkan Yardımcısı Galip Ener, sözlerini şöyle sürdürdü;
*Köyümüzde nesillerdir, hiçbir kimyasal zehir kullanmadan zeytinyağı üretimi gerçekleştiriyoruz. Köyümüz aynı zamanda organik sertifikayla üretim yapan birçok üreticinin geçimini sağladığı çok önemli bir alan.
*İzmir’in ve hatta Türkiye’nin gıda ihtiyacını karşılamada üreticilerimizin çok büyük payı var. İklim krizinin, kuraklığın ve buna bağlı olarak gıda krizinin kapımızda olduğu böylesi bir dönemde, bu tarımsal üretim havzasını yok edecek projeler tamamen mantık dışıdır.
*Artık enerji projeleri tasarlanırken bunlar göz önünde bulundurulmak zorunda. Çünkü çok yakın bir gelecekte çocuklarımızın karnını doyuracak iki lokma gıda bulamadığımızda iş işten geçmiş olacak.
“KADİM ÜRETİM HAVZASI OLARAK TESCİLLENDİ”
Doğa Derneği’nin yürüttüğü çalışmalar sonucunda hem Önemli Doğa Alanı, hem de Kadim Üretim Havzası olarak tescillenen, pek çok nadir kuş, memeli ve bitki türünün olduğu alanda yapılması planlanan JES’e karşı olduklarını söyleyen Doğa Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dicle Tuba Kılıç da “Proje Türkiye’nin biyolojik çeşitlilik açısından en değerli 305 önemli doğa alanından birisi olan Kızıldağ Önemli Doğa Alanı içerisinde, aynı zamanda Türkiye’nin kadim üretim havzalarından biri durumunda. JES şirketlerinin Orhanlı vadisindeki yaşamı yok sayarak ÇED raporlarında küçük değişikliklerle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na tekrar sunması ve bu raporların da tekrar onaylanması kabul edilemez. Bu projeleri tamamen durdurması gerekiyor. Hukuki mücadelemiz bu alandaki bütün yıkım projeleri sonlanana kadar devam edecek” diye konuştu.
