Saygı ÖZTÜRK

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “tüm ailesinin mal varlığının araştırılması” için TBMM’ye başvurması, SÖZCÜ’nün milletvekili ve belediye başkanlarının TBMM’de kurulacak komisyona hesap vermesini istemesi büyük yankı buldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, başbakanlığı dönemiyle ilgili suçlamalar varsa bu konularda soruşturmalar açılabileceği, yargılama yapılabileceği bildirildi.

CHP’nin hukukçu milletvekili ve TBMM Grup Başkanvekili Levent Gök, genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun ailesinin mal varlığının incelenmesi konusunda “hodri meydan” dediğini, hatırlattı, “CHP milletvekilleri olarak bu hesabı vermeye biz hazırız. Diğer siyasi partilerin de en ufak bir kuşkuya düşülmeyecek şekilde kamuoyu önünde hesap vermesinden yanayız” dedi.

Başbakanlık döneminin hesabı sorulur
Türk Hukuk Kurumu Başkanı, Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde ki iddialar nedeniyle Cumhurbaşkanı olduğu dönemde de Yüce divan'da yargılanmasının önünde engel bulunmadığını öne sürdü.

"Başkanlık sistemi, koşullarına uyulursa demokratik bir sistemdir" diyen Kanadoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın istediği yetkililerin, ABD Başkanında bile olmadığını belirtti. Cumhurbaşkanının, yargıyı "pranga gibi" gördüğünü, kuvvetler ayrılığını bir kenara bırakmak istediğini söyledi. Cumhurbaşkanının, kendisini sistemin içinde "tek söz sahibi" gibi gördüğünü kaydeden Kanadoğlu, SÖZCÜ'ye şunları söyledi:

“Yüce Divanlık suçlamalar var”
“Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde Türkiye, terör örgütüyle pazarlık yapan bir ülke durumuna getirildi. Başbakanlığı döneminde de, Erdoğan'ın Yüce Divan'da yargılanması gerektiren önemli iddialar bulunuyor. Kendisini siyasi partinin genel başkanı gibi görmeye devam eden Cumhurbaşkanını tarafsız hale getirmenin yolu, 276 oyu bulduğunuzda, Cumhurbaşkanı seçilmeden önceki suçlamalar nedeniyle Yüce Divan'da yargılanmasını sağlamaktır.

Cumhurbaşkanı olduğu için değil, Başbakanlık dönemindeki suçlamalar nedeniyle Yüce Divan'da yargılanmasına 276 oyu bulduğunuz zaman engel bir durum yok.”

“Bu topluma bir mesajdır”
İç Tüzüge göre, hakkında mal varlıklarıyla ilgili şaibeler bulunan siyasetçilerle ilgili araştırmanının C.Savcılıkları tarafından yapılması gerekiyor. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun “tüm ailemin mal varlığı araştırılsın” çağrısının topluma önemli bir mesaj olduğunu belirten CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, şunları söyledi:

“Bu, genel başkanın kendisine ve ailesine olan güvenini göstermektedir. Her şeyinin şeffaf ve hesap vermeye hazır olduğunun mesajını verdi. Hiçbir kimsede kafa karışıklığına yol açmadan bu tür suçlamaları yapanlara ‘hodri meydan’ dedi. Aynı şekilde CHP milletvekilleri olarak bizler de genel başkan gibi hodri meydan diyoruz.

Genel Başkanın TBMM Başkanlığına verdiği ve internette de yayımlanan mal beyanı var. Bunun aksini ispat edilirse her vatandaş konuyu C. Savcılığına götürebilir. Genel başkan böyle hamleyi yapmıştır, bundan sonrasını konuşanlara düşer.

Genel başkan topluma verdiği mesajla dürüst olmanın altını çiziyor. Yasanın arkasına sığınmadan kendini halka emanet ediyor. Aynı duyarlılığı diğer siyasi partilerin genel .başkanlarından, önceki başbakanlardan da bekliyoruz. Bu konuların tartışılması, konuşulması için duyarlılık gösterip konuyu TBMM’ye taşıdık. TBMM’da Araştırma Komisyonu kurulması durumunda, bankalardan ve bazı kuruluşlardan bilgiler istenebilecek.”

Siyaseten meydan okumadır
Önceki TBMM’de Adalet ve Anayasa Komisyonu Üyeliğinde bulunan hukukçu Ali Rıza Öztürk, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun kendisi ve ailesinin mal varlığının araştırılması için TBMM Başkanlığı’na başvurmasını “bu siyaseten bir meydan okumadır. Diğer siyasetçilerin mal varlıklarını açıklamalarını teşvik edici ve bunların araştırılmasını sağlayan bir yöntemdir. SÖZCÜ’nün de siyasetçilerin mal varlıklarını nasıl edindikleriniz açıklamaları yolundaki çağrısını son derece olumlu karşılıyorum” dedi.

Öztürk, TBMM’nin faaliyetleri arasında denetlemenin de bulunduğunu hatırlattı ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu denetleme özel hukuka ve kişilere özel olamaz. TBMM İç Tüzüğünün 105. maddesinin 3. fıkrası dikkate alındığında, sayın genel başkanın çocuklarının herhangi bir kamusal görevleri olmaması nedeniyle bence bir araştırma konusu yapılamaz. Çünkü, TBMM Araştırma Komisyonu bakanlıklarla genel ve katma bütçeli dairelerden, mahalli idarelerden, muhtarlıklardan, üniversitelerden, TRT’den, kamu iktisadi teşebbüslerinden, özel kanunla ya da özel kanunun verdiği yetkiye dayalı olarak kurulmuş banka ve kuruluşlarında, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından, kamu yararına çalışan derneklerden bilgi istemek, buralarda inceleme yapmak, ilgileri çağırıp bilgi isteme hakkı ve yetkisi yoktur. Araştırma konusu hükümeti denetlemeye yöneliktir. Dolayısıyla Kılıçdaroğlu’nun.ve ailesini Araştırma Komisyonu araştıramaz. Eğer haksız mal edindiğine ilişkin iddia varsa bunlar C.Savcılığı tarafından incelenebilir.”