Bu kuruluş radyo ve televizyonların, ama özellikle de televizyonların en yetkili yönlendiricisi. Yandaşları ihya ediyor, muhalifleri mahvediyor.
Kurul dokuz üyeden oluşuyor.
Başkanı bu dokuz üye kendi arasından beş oyla seçiyor.
Meclis’te grubu olan her partinin temsilcileri yer alıyor ve bunlar Meclis Genel Kurulu tarafından seçiliyor. Her parti, temsilcisini kendisi belirliyor.
RTÜK siyasetin tam göbeğinde, yıllardan beri iktidar partisi tarafından yönetiliyor.
* * *
Son 7 Haziran seçiminde oy dengeleri değişti. O güne kadar dokuz üyeden beşi iktidar partisi AKP’nin temsilcisi idi. Başka bir deyişle çoğunluk iktidar partisindendi.
7 Haziran’da oy oranları değişti ve ilgili yasa uyarınca AKP azınlığa düştü.
Şu anda RTÜK’te yine dokuz üye var ama bunlardan sadece dördü AKP’den.
Üye dağılımı şöyle:
AKP 4, CHP 2, MHP 2, HDP 1.
* * *
RTÜK’te bugün başkan seçimi turları başlıyor. Dokuz üye oy kullanacak ve dört AKP’li üye doğal olarak kendi adaylarına oy verecek.
Peki geri kalan beş üye ne yapacak? Onlar kime oy verecek?
İşte, karşımızda yine ilginç bir tablo duruyor.
Aynen Meclis Başkanlığı seçiminde olduğu gibi!
MHP’nin kurtarıcı melekliği sayesinde öylesine önemli bir makam, seçimden yenilgiyle çıkan AKP’ye armağan edilmişti.
İktidar partisi böyle bir armağanı hiç ummuyordu ve şapkadan tavşan çıkınca mutlu oldu, havalara uçtu!
Aynı durum RTÜK’te yaşanacak mı?
* * *
Şimdi belki diyeceksiniz ki “Çoğunluk nasıl olsa muhalefet partilerinde, beş oy birleşsin, onlar ne derse o olsun!..”
Ancak kazın ayağı öyle değil.
RTÜK’te neredeyse bütün yetkiler tek başına başkanın elinde. Onun istemediği hiçbir şey olmuyor. Dolayısıyla görmezden gelmeler, kıyaklar, doğrudan iktidar borazanlığı yapan, anayasa ve yasaları takmayan yandaş kanalları kollamalar, muhalif kanallara verilen inanılmaz cezalar da aynı AKP siyaseti doğrultusunda gerçekleşiyor...
Zira bu gibi konuları gündeme alıp almama yetkisi sadece ve sadece başkanda.
* * *
RTÜK’te başkanlık süresi iki yıl. Yani bugün iki yıl için seçilecek olan yeni başkanın seçim süreci başlayacak...
AKP’li aday dışında bir CHP’li, bir de MHP’li iki başkan adayı daha var.
Ama görünen o ki, işin içine yine siyasi hesaplar girecek ve bugün hiçbir şey olmayacak.
Ya ne zaman olacak?
Koalisyon oluştuktan sonra!
Bizim toplum beklemeye alışkın. Hükümetin kurulmasını bile sessizce bekliyor, RTÜK’ün başkan seçimini de bekler!
Üç parti bu tabloda RTÜK Başkanlığı’nı yine AKP’ye kaptırmasınlar da!..
Meclis Başkanlığı seçimindeki yüz kızartıcı tablonun bir daha tekrar etmesini istemiyoruz.
RTÜK gibi önemli bir kuruluşun başkanı bütün yetkilere sahip.
Sadece Kurul’u çalıştırıp çalıştırmamak değil, anayasa ve yasaları çiğneme yetkisi bile onda!
Tayyip seçim öncesinde meydanlara inip her gün nutuk attı, yandaş kanallar bunu yüzlerce defa yayınladı.
AKP’nin çoğunlukta olduğu RTÜK bunları bile görmezden geldi.
Şimdi fırsat CHP-MHP-HDP üçlüsünün ayağına geldi.
Bu fırsatı tepecekler mi, ne yapacaklar, bakalım göreceğiz...
DAEŞ-DEAŞ!
Sevgili okuyucularım, artık bütün dünya tarafından bilinen korkunç bir terör örgütü var. Suriye sınırında elimizle yarattığımız yeni komşumuz kelle kesiyor, el ayak kesiyor, idam ediyor, bombalıyor falan filan...
Örgütün adı IŞİD.
Türkçe açılımı:
Irak Şam İslam Devleti. (Burada Şam, Suriye anlamında kullanılıyor.)
İngilizcesi ve Fransızcası da öyle.
İsminde İslam sözcüğü geçtiği için bizim Tayyip bundan rahatsızlık duydu.
Öyle ya, İslam’la terör bir araya gelmezdi ki!..
Ve bunun üzerine, bu örgüt için yeni bir isim buldu:
DAEŞ...
Veya DEAŞ.
Bu da işin Arapçası imiş!
* * *
Tayyip bu yeni ismi kullanıp DAEŞ veya DEAŞ demeye başlar da, bizim emir kulu yandaş medya durur mu!..Onlar da aynı sözcükleri kullanmaya başladı...
Suruç bombası sonrasında dün yandaş gazetelere baktım, örgütün adı şöyle geçiyordu:
Yeni Akit: DAEŞ.
Sabah: DAEŞ.
Star: DAEŞ.
Akşam: DAEŞ.
Yeni Şafak: IŞİD.
Demek ki yandaşlar arasında örgütün ismi konusunda bile fikir birliği yok!
Neyse, bu vesile ile dünyaya yeni bir örgüt ismi kazandırmış olduk, hayırlı olsun!
