Ergin Asyalı, günümüzün en velût (verimli) karikatüristidir.
Aynı zamanda usta bir ressam ve resim hocasıdır Asyalı...
Kadıköy’deki dershanesinde, akademili gençlere resim dersleri verir.
Yayın hayatına başladığı günden beri SÖZCÜ’de birbirinden çarpıcı karikatürleri yayınlanan Ergin Asyalı’nın ilk defa bir kitabı yayınlandı. Adı:
“Ben de Çizdim”
Kitapta yüzlerce (550’den fazla) renkli karikatür var.
Hepsi birbirinden anlamlı güzel karikatürler...
Her biri bir makale değerinde...
Böyle bir kitap, ilk defa yayınlanıyor.
Ergin Asyalı, ilk günden beri bu sütun için de aktüel karikatürler çiziyor.
Kitap ve karikatür seven herkesin kütüphanesinde bulunması gereken “Ben de Çizdim” adlı bu ilginç eseri, ilgilenen tüm okurlarıma duyuruyorum.

* * *
Mizah bir eleştiri, bir karşı
görüştür.
Ergin Asyalı’nın karikatürleri ülkemizin hazin halini gözler önüne sererken, bir yandan düşündürüyor, bir yandan da yüzlerde bir tebessüm oluşmasına yol açıyor.
Moraliniz bozulduğu, canınız sıkıldığı, ya da eşinize kızdığınız vakit elinize alıp şöyle bir göz gezdireceğiniz bu kitap, tüm stresinizi alacak, sizi tebessüm ettirerek huzura kavuşturacak.
Eline ve beynine sağlık Ergin Asyalı... (Nergiz Yayınları
0 216 346 48 88)

Gülben’in kahramanı

Bir TV programıydı... Ekranda Gülben Ergen vardı.
Çeşitli konulardan konuşulurken söz dönüp dolaşıp Atatürk’e geldi.
Gülben Ergen:
“Benim kahramanım Mustafa Kemal Atatürk’tür” dedi.
İkiyüzlülüğün ve gericiliğin tavana vurduğu günümüzde ünlü bir sanatçının Atatürk’ü gururla övmesini “cesaret” olarak algılayan konuklar, salonu alkışlarla çınlattılar.
Alkışlar... Alkışlar...
Gülben Ergen şaşırdı:
Ben ne dedim, ne yaptım da böyle bir alkışı hak ettim.  Söylediğim çok normal değil mi? Bize bu ülkeyi kazandıran Atatürk değil mi? Onu sevmemden daha doğal ne olabilir?” dedi.
Haklıydı.. Ancak AKP iktidarıyla birlikte 13 yıldır memlekette öyle bir hava estirilmişti ki, artık herkes çekinir hale gelmişti...
Gülben Ergen’in televizyondaki bu güzel konuşmasının, AKP’nin iktidarı kaybettiği 7 Haziran seçiminden önce olduğunu da belirteyim.
Sen her türlü sevgiye lâyıksın Gülben Ergen.

Kalp Vakfı ve G.Saray

Türk Kalp Vakfı, Türkiye’nin en saygın kuruluşlarından biridir.
Kalp ve damar hastalıkları konusunda yoğun çalışmaları olan Kalp Vakfı, uluslararası ödüller de kazanmıştır.
Halka hizmet eden bu vakıf,  geçtiğimiz perşembe gecesi Kuruçeşme Celebra lokantasında  Galatasaray’ın yeni Başkanı Dursun Özbek onuruna bir davet verdi.
Vakfın önceki efsanevi başkanı Çetin Yıldırımakın seyahatte olduğu için davete katılamadı.
Türk Kalp Vakfı’nın yeni Başkanı Semiramis Sekban Hanım, vakfın çalışmalarına destek olan tüm kalp dostlarına teşekkür ederek “Bu davet, Mütevelli Heyetimizin ve Yönetim Kurulumuzun üyesi olan Sayın Dursun Özbek’in Galatasaray Kulübü Başkanlığı’na seçilmesini kutlamak ve yaza merhaba demek amacıyla düzenlendi.” dedi.

* * *
Galatasaray’ın yeni Başkanı Dursun Özbek de bir konuşma yapıp, yalnız Galatasaraylılara değil, Fenerbahçe ve Beşiktaşlılara da sevgilerini iletince bir alkış sağanağı patladı.
Doğrusu her kulüp başkanı, rakip takımlara ve onların taraftarlarına da Dursun Özbek gibi saygılı olmalı.
Spor camiası kavga dövüş değil, sevgi ve kardeşlik duyguları içinde sportmence rekabet istiyor ve bekliyor.

Te­bes­süm

Köprü ne zaman yapıldı?

Temel, tekneyle Boğaziçi’-nde Amerikalı bir misafirini gezdiriyor.
Sahilde bir saray gören Amerikalı soruyor:
“Bu ne kadar zamanda
yapılmış?”
“5 yılda...”
“Yazık... Bizde olsa bir yılda biterdi” diyor Amerikalı...
Az sonra bir cami görünüyor:
“Bu ne kadar zamanda
yapılmış?”
“İki yılda...”
“Yazık, bizde olsa 3 ayda biterdi” diye hava atıyor Amerikalı...
Bu sorular böyle peş peşe devam ediyor.
Tam o sırada Boğaziçi Köprüsü’nün altına geliyorlar. Amerikalı “Bu köprü ne kadar zamanda yapıldı?” deyince Temel şöyle etrafına bakıyor:
“Hangisi?” diyor “ Haaa... Bu mu? Allah Allah!’ Daha geçen gün burada yoktu yavu... Ne zaman yapmışlar bunu?”

Günün Sözü

Pişkinlik ne kadar ucuzsa, utanç o kadar değerlidir