İs­ra­il’­le iliş­ki­ler­de ge­li­nen son nok­ta bir kez da­ha gös­ter­di ki; bu ik­ti­da­rın dış po­li­ti­ka­da bir stra­te­ji­si yok. Sa­de­ce sü­rek­li söy­le­nen ya­lan­lar ve sü­rek­li ya­pı­lan yan­lış­lar var!
Pe­ki ya iç po­li­ti­ka? Gü­ven­lik ve te­rör­le mü­ca­de­le ko­nu­sun­da ya­pı­lan­lar?..
Bu ko­nu­da ben su­sa­yım, ar­şiv­ler ko­nuş­sun.
Ör­ne­ğin ef­sa­ne gü­ven­lik­çi, es­ki İçiş­le­ri Ba­ka­nı ve Yurt Par­ti­si Ge­nel Baş­ka­nı Sa­det­tin Tan­ta­n’­ın, bu kö­şe­de yap­tı­ğı uya­rı­la­ra şöy­le bir göz ata­lım:

* * *

Ta­rih; 8 Ey­lül 2012...
“Tür­ki­ye ken­di kur­du­ğu tu­za­ğa düş­müş­tür. Yan­lış po­li­ti­ka­lar, te­rö­rün ya­nı sı­ra or­ga­ni­ze bir suç ör­gü­tü olan PKK’­nın ma­li, si­ya­si ve eko­no­mik an­lam­da bü­yü­me­si­ni sağ­la­mış­tır. PKK san­ki bir ül­key­miş gi­bi ta­raf ko­nu­mu­na gel­di.
Son dö­nem­de bü­yük yan­lış­lar ya­pıl­dı. Ör­ne­ğin as­ke­ri üni­for­ma giy­miş PKK’­lı­la­rı Ha­bu­r’­da kar­şı­la­mak, Os­lo­’da te­rör ör­gü­tü li­der­le­ri­ni ta­raf ola­rak ka­bul et­mek çok yan­lış­tı. BDP-PKK ku­cak­laş­ma­sı­na ba­kın! Oy­sa ulus­la­ra­ra­sı sa­vaş hu­ku­ku­na gö­re te­rö­rist­ler, bu­lun­duk­la­rı yer­ler­de im­ha edi­le­bi­lir. Bir­leş­miş Mil­let­ler, Ulus­la­ra­ra­sı Hu­kuk ve Ce­nev­re Söz­leş­me­si kap­sa­mın­da ül­ke­yi böl­mek is­te­yen güç­le­re kar­şı yap­ma­mız ge­re­ken­ler çok net: Te­rör ör­gü­tüy­le mü­za­ke­re de­ğil, im­ha!.. Si­zi böl­mek, par­ça­la­mak is­te­yen­le­re kar­şı baş­ka ne ya­pa­bi­lir­si­niz ki?..”

* * *

“ABD, PKK ko­nu­sun­da ne yap­mış­tır? Kan­di­l’­e gir­me­mi­ze mü­sa­ade et­me­miş­tir! Bir­çok olay­da bi­zim­le bir­lik­te de­ğil­dir. Ör­ne­ğin 2003’te NA­TO, te­rör ör­güt­le­ri­ni gün­cel­leş­ti­rir­ken, Tür­ki­ye­’nin ‘’PKK da gün­cel­leş­si­n’­’ ta­le­bi ka­bul edil­me­miş­tir. Baş­ba­kan her­hal­de bu­nu da unut­muş­tur! Oy­sa AB­D’­nin ni­ye­ti çok açık! O za­man ak­la şu ge­li­yor: Bun­lar ya çok ca­hil­ler, ya olay­la­rı oku­ya­mı­yor­lar ya da si­ya­se­ten tut­sak­lar. Bu ne­den­le suç­la­rı­nı hep baş­ka­la­rı­nın üze­ri­ne atı­yor­lar!..”

* * *

Bir yıl son­ra; Ni­san 2013...
“O­pe­ras­yon­lar bir an­da ‘söz­de ba­rı­ş’ çığ­lık­la­rıy­la dur­du­rul­du. TSK’­yı PKK’y­la sa­vaş­tı­ran kü­re­sel güç, as­ke­rin Kan­di­l’­e gir­me­si­ni en­gel­le­yen güç, tam ör­güt bi­te­cek­ken düğ­me­ye bas­tı. Son dö­nem­de hep şu şar­kı dil­ler­de: ‘Si­lah­la bir yer­le­re gi­di­le­me­di, o hal­de he­lal­le­şe­lim!..’
30 yıl­dır bu ör­gü­tü dev­le­tin gü­cü bi­ti­re­me­di­ği­ne gö­re ör­gü­tün bit­me­si­ni en­gel­le­yen iç ve dış ak­tör­ler kim­ler? Bu­nu ne­den or­ta­ya çı­kar­mı­yor­su­nuz? PKK’­nın si­lah ve ma­li an­lam­da bu bo­yut­ta güç­len­me­si­ni kim, na­sıl sağ­la­dı? Na­sıl ol­du da beş pa­ra­sız­ken bun­ca zen­gin­leş­ti­ler? Dev­le­tin yet­ki­li­le­ri­nin ra­por­la­rı eli­niz­de! Ne­den mü­ca­de­le edi­le­me­di­ği, kim­le­rin ma­ni ol­du­ğu ya­zı­yor­dur o ra­por­lar­da! Sa­yın Baş­ba­kan, bu ger­çek­le­ri ne­den mil­let­le pay­laş­mı­yor­sun? Ne­den bun­la­rı Türk ada­le­ti­nin önü­ne çı­kar­mı­yor­sun da ma­sa­ya otur­ma­yı ter­cih edi­yor­sun? Son ola­rak ha­tır­la­tı­yo­rum: Os­lo­’da MİT yet­ki­li­le­ri PKK’­lı­lar­la ma­sa­da otu­rur­ken ‘Si­zin bom­ba­la­rı, si­lah­la­rı göm­dü­ğü­nüz yer­le­ri bi­li­yo­ruz!’ de­di­ler. Pe­ki bun­la­ra el ko­nul­du mu? Ya bir kal­kış­ma ha­re­ke­ti olur­sa ne ola­cak? Mil­le­ti al­dat­ma­yın!..”

* * *

Bu yıl; 26 Ağus­tos 2015...
“PK­K’­nın ça­tı ör­gü­tü KCK, 2005 yı­lın­da “Öz Sa­vun­ma Bir­lik­le­ri­” kur­ma ka­ra­rı­nı al­dı. Bu ya­pı­lan­ma kap­sa­mın­da ör­güt, kır­sal­dan çok şe­hir sa­va­şı için ça­lış­ma­la­ra baş­la­dı. Her ma­hal­le­de, köy­de ya­ni en kü­çük yer­le­şim bi­rim­le­rin­de bi­le ‘Öz Sa­vun­ma­’ adı al­tın­da bir ör­güt­len­me­ye gir­di­ler. Her ev­den bir as­ker, her ev­den bir can­lı is­tih­ba­rat ele­ma­nı, her ev­den dok­tor vs. ala­rak bun­la­rı kır­sal­dan çok şe­hir­de in­faz­lar yap­mak için eğit­ti­ler...”

* * *

İb­ret ve­ri­ci de­ğil mi?
Sa­det­tin Tan­tan, de­ne­yim­li gü­ven­lik uz­ma­nı ve yurt­se­ver bir si­ya­set­çi ola­rak bu­gün içi­ne sü­rük­len­di­ği­miz kor­kunç du­ru­mu çok ön­ce­den gö­rüp, AKP ik­ti­da­rı­nı uyar­mış.
Söy­le­ne­bi­le­cek her şe­yi söy­le­miş, bü­yük teh­li­ke­yi net bi­çim­de işa­ret et­miş!
Ül­ke­yi yö­ne­ten­le­ri son bir umut­la yan­lış­lar­dan dön­me­ye ve ön­lem al­ma­ya ça­ğır­mış.
Ade­ta sil­ke­le­yip, ken­di­ne ge­tir­me­ye uğ­raş­mış!..
Ama na­fi­le, sö­zü­nü kim­se­ye din­le­te­me­miş!..

* * *

Sev­gi­li okur­la­rım,
Dış po­li­ti­ka­da du­rum ney­se iç gü­ven­lik­te de ay­nı.
Ya­ni; ya­lan, yan­lış ve kü­re­sel güç ne der­se o!..
O ne­den­le bu­gün ken­di­le­ri­ni eleş­ti­ren her­ke­si ha­in, PKK’­lı ve Mos­sad aja­nı ola­rak suç­la­yan­lar, ya­rın yi­ne PKK ve İs­ra­il’le kol­ ko­la gi­rer­ler­se sa­kın şa­şır­ma­yın!
Çün­kü gü­nü­müz­de her yol tek ye­re çı­kı­yor: Baş­kan­lı­ğa!..