Bazıları diyor ki:
“İktidarın paralel yapıyla mücadele etmesi sayesinde Balyoz, Ergenekon, Askeri Casusluk, Poyrazköy, Odatv davaları çöktü... İktidar bunların üstüne gitmeseydi o davalarda mahkum olanların hepsi bugün cezaevindeydi”
Doğrudur!..
Peki ama AKP iktidarı neden Fethullahçıların üzerine gitti?..
Neden eski ortaklarını terör örgütü ilan etti?..
Akrebin kendilerine dönüp sokmaya hazırlandığını gördükleri için!..

*  *  *

Bunu tarih yazmadan önce bizler yazmaya devam edeceğiz...
Eğer MİT Müsteşarı, Oslo’da PKK’lılarla buluştuğu için savcılığa çağrılmasaydı ve tutuklanma ihtimali ancak “kişiye özel yasa” çıkartılarak önlenmeseydi...
Fethullahçıların başının altından çıktığı anlaşılan bu başarısız operasyona karşılık, paralelin dershanelerinin kapatılması sonucu iktidar ile eski ortakları arasında meydan savaşı başlamasaydı...
İktidara dönük 17-25 Aralık “rüşvet ve yolsuzluk” operasyonları yapılmasaydı...
Türkiye’nin 26’ncı Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’dan, eski kuvvet komutanlarına; yüzlerce subay ve generalden Doğu Perinçek’e, Mustafa Balbay’a kadar bütün bu masum insanlar bugün hâlâ cezaevinde olacaktı...
Kimi ömür boyu, kimi 100-200 yıl ceza yemiş olarak!..

*  *  *

Türkiye’de devlet kurumlarının, polisin, yargının önemli bir bölümü ele geçirilmiş, Fethullahçılar Türk Silahlı Kuvvetleri’ne kadar sızmışlardı...
Nasıl oldu bu?..
Nasıl olduğunu, “Ne istediler de vermedik?” sözü açıklıyor!..
Seçimle gelen siyasi irade, iradenin bir bölümünü dinci bir yapılanmaya devretmiş, devleti adeta paylaşmıştı...

*  *  *

Şimdi Fethullahçıların kurduğu kumpas sonucu açılan davaların tamamı çöktü...
Ama meydana getirdiği hasar onarılabilir mi, mümkün mü?..
Türk Silahlı Kuvvetleri dilim dilim doğrandı; Deniz Kuvvetleri’nde Donanma Komutanı yapılacak oramiral kalmadı, insanların aileleriyle birlikte hayatı altüst edildi...
Ölenler, hastalananlar, istikbali engellenenler...
Şimdi neymiş iktidar mücadele etmiş de suçsuz insanlar kurtulmuş!..
O suçsuz insanlar cezaevlerine tıkılırken, iktidardakiler ellerini ovuşturup, sevinç naraları atıyorlardı...

*  *  *

Bütün mesele akrebin iğnesinde...
O iğne kendilerine dönünce ortaya çıktı kumpaslar...
İktidar bunların suç ortağıdır!..

Hanedana  maaş!..

Bir o eksikti, o eksiği de MHP’den Ekmeleddin İhsanoğlu ile Mustafa Kalaycı tamamladı...
Meclis Başkanlığına verdikleri yasa teklifiyle hayattaki Osmanlı Hanedanı üyelerine 10 bin lira maaş, çocuklarına yurt ve burs sağlanmasını istiyorlar...
Hangi nedenle?.. Sırf Osmanlı hanedanı üyesi olmaları nedeniyle...
Yahu hanedan filan mı kalmış, o üyelerden zengin olanları zor durumda olanlarına yardım etsin... Türkiye’nin üçte ikisi açlık ve yoksulluk sınırında yaşıyor, emekli sürünüyor...
Türk vatandaşıysa yaşlılık aylığı bağlansın, genel sağlık sigortasından yararlansınlar...
Ayrıca fiyakasından geçilmeyen, çakarlı araçlarla dolaşan Osmanlı hayranı Osmanlı Ocakları, Osmanlının Torunları Derneği’nin elemanları var; bunlar ne işe yarıyor, yardım etsinler de görelim!..

TGC seçimleri

Önceki gün yapılan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) genel kurulundan, mevcut Başkan Turgay Olcayto’nun Bağımsız Bağlantısız Özgür Gazetecilik Grubu açık ara zaferle çıktı...
Yarışa katılan “Emeğe Saygı Grubu” içinde de seçimi kazanan grupta da arkadaşlarımız, kardeşlerimiz var...
Onur kurulunda Rahmi Turan abimizin de bulunduğu Bağımsız Bağlantısız Özgür Gazetecilik Grubu’nu ve Başkan Turgay Olcayto’yu gönülden kutlarız...