Türkiye’nin dış politikası başlıktaki temel üzerinde yükseliyor ve şekilleniyor...
Cart curt!..
Bu politika ile ABD ve Rusya’ya aynı anda savaş açar mıyız?..
Hiddetimize ve meydan okumamıza bakarsanız valla yakın gibi görünüyor!..

*  *  *

Eyyy İsrail!..
Eyyy AB!..
Eyyy Birleşmiş Milletler!..
Eyyy Güvenlik Konseyi!..
Eyyy NATO!..
Eyyy Esad!..
Eyyy Sisi!..
Eyyy Nobel!..
Eyyy Rusya!..
Geriye bir o kalmıştı:
Eyyy Amerika!..

*  *  *

Türkiye “Eyyy” çektikçe uluslararası camiadan dışlandı...
Şimdi yanımızda kim var, kim kaldı dostumuz?..
Hesapta ABD dost ve müttefik, hem de stratejik ortak...
Ama ABD, bugün PYD’yi bize tercih ediyor!..
“Eyyy Amerika” demenin faydası oldu mu?..
ABD okyanus ötesinden gelen bu sesten korktu mu?..
Eğer sadece muhtarların alkışlaması yetiyorsa...
Mesele yok!..

*  *  *

Türkiye, stratejik derinlikler içinde kaybolurken, o stratejinin (!) ve o derinliğin (!) mucidi Davutoğlu Ahmet, Suriye’de oluşan PYD koridoruna öfkeli...
“Kandil’e ne yaptıysak, Türkiye’ye zarar veren her terör örgütüne aynı muameleyi gösteririz” diyerek, PYD’nin vurulabileceğini ima ediyor...
Yani cart curt!...
Orada ABD ile Rusya var, vur da görelim!..
Kaldı ki, Kandil’e ne yapmışız da oraya yapacağız?..
Obama’nın Özel Temsilcisi McGurk daha iki gün önce PYD’yi daha güçlendireceklerini açıkladı...
Gerçeklerden bu kadar kopuk, cart curta dayalı bir dış politika cumhuriyet tarihinde görülmedi...
Bu tip dış politika AKP iktidarına acaba Osmanlıdan mı tevarüs etti?..

*  *  *

İktidardaki zatların küçük büyük bütün dağları ben yarattım havasını basması, yerli yersiz sağa sola meydan okuması, bütün ülkelere had bildirmesi, “öfke sanatını (!)” konuşturması gibi bir siyaset tarzı içerideki bazı çevreleri etkileyebilir de...
Dış politikada alay konusu olur!..
Bugün içine düştüğümüz durum da tam budur!..
“Eyyy Amerika” diye bağırıyoruz, adam oradan cevap veriyor:
“PYD’yi daha da güçlendireceğiz”
Adamlar sanki çıldırtmak istiyorlar!..

*  *  *

Türkiye böyle politikalarla daha fazla devam edemez...
İçerideki hainler, dışarıdaki düşmanlar...
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı ile görüşmek istiyor, adam telefona çıkmıyor!..
İran alaycı, İsrail memnun, Mısır’da Sisi durumu gülerek izliyor...
Türkiye-Rusya berbat...
Türkiye-ABD buz gibi...
Geriye ne kaldı?..
Cart curt!..

Şehitler!..

Sanki otomatiğe bağlandı...
Şehidin gelmediği gün yok, hem de üçer beşer...
Yahu bunlar can, can!..
Toprağa veriliyorlar, üzerleri örtülüyor, başucuna bir taş...
Anaları, babaları, eşleri, evlatları, kardeşleri acılarıyla baş başa...
Onların mücadelesiyle, onların hayatlarını feda etmesiyle terör örgütüne darbeler indirilirken, övünüp hamaset yapmak da biri eli yağda bir eli balda olan iktidardakilere düşüyor!..